Şırnak'ta ekmekler kadınların fırınından çıkıyor

09:36

Aysel Işık/JINHA

ŞIRNEX - Şırnak'ta özyönetim mahallelerinde ortak yaşamını temelleri örülüyor. Mahallelerde açılan halk fırınlarında kolektif üretim yapan kadınların her gün sırayla yaptığı ekmekler ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.

Şırnak'ta özyönetimini ilan eden mahallelerde halk birlikte yaşamın inşasını kuruyor. Özyönetim ilanından bu yana saldırılara rağmen evlerine terk etmeyen halk ortak yaşam için kolektif üretim yapıyor. Dicle Mahallesi'nde halkın kullanımına açılan fırına konuk oluyoruz. Mahalleden her sabah ekmek yapacak olan kadınlar hamur hazırlığına başlıyor. Her gün üç ailenin ekmek ihtiyacını karşılandığı fırında aynı zaman da yemek de yapılıyor. Sabah saatlerinde açılan fırın akşam saatlerine kadar çalışıyor. Mahallenin hemen hemen tüm kadınlarının toplandığı bir mekan haline gelen fırın aynı zamanda sohbetlerin geliştirildiği bir birliktelik mekanına dönüşmüş.

'Bu fırınla eski günlerime geri döndüm'

Günün nöbetçilerinden Semra Uçar ekmek için giriş hazırlığı yapıyor. Silopi'nin köyünden gelerek Şırnak'a yerleşen Semra, ortak üretimle ihtiyaçlarını birlikte karşıladıklarını ve bunun daha kolay olduğunu söylüyor. Semra, "Her gün sırayla fırını açıyoruz. Aynı zamanda komşularımızın ihtiyacı olunca da onlara yardım ediyoruz. Silopi'den geldim bu fırının burada açıldığını görünce çok mutlu oldum. Eskiden köylerde yardımlaşma vardı, bu fırınla eski günlerime geri döndüm. Kadın arkadaşlarımızla birlikte hem sohbet ediyoruz aynı zaman da yardımlaşıyoruz" dedi.

'Mücadelenin meyvelerini alıyoruz'

İlerleyen yaşına rağmen fırında kürekçilik yapan Kaze Demir ise fırındaki ortak üretimi nasıl ördüklerini şu şekilde anlatıyor: "Fırına her gün üç komşumuz hamur yaparak getiriyor. Bizlerde hep birlikte ekmek yapıyoruz. Ekmek pişirirken birbirimizin sorunlarını dinleyerek sohbet ediyoruz. Köydeyken birbirimize yardım ederek yaşamımızı sürdürüyorduk. Fakat köylerden ayrıldıktan sonra o yaşantımız değişti. Birbirimizden uzaklaştık, ama bu süreçte tekrar eskisi gibi bir yaşantıyı hep birlikte ördük." Kürtlerin ağır bir dönemden geçtikten sonra yeni yaşam inşası çerçevesinde rahatladığını söyleyen Kaze, "Ağır bir süreçten geçtik fakat bizim için tarihi bir dönemdir. Ama son zamanlarda ferahladığımızı görüyoruz. Yaşantımıza artık yön verebilecek bir duruma geldik. Verdiğimiz mücadelenin meyvelerini alıyoruz. Onca yıldır beklediğimiz şey kendi kendimizi yönetebilmekti. Kadının bunca sene yok sayıldığı emeğinin görülmediği bir dönemden bu günlere geldik" dedi.

'İşgalci olan gitsin'

Özyönetim alanlarında halkı çıkarmaya çalıştıklarını ancak kimsenin evini ocağını terk etmediğini anlatan Kaze,"Ama biz onların bu söylentilerinin yalan olduğunu birlikte yaşamın inşa ettiğimiz fırınla gösteriyoruz. Kimse evinini torağını bırakmamış. Aksine halk birbirlerini daha çok sahiplendi ve yardımlaşma ağımız gelişti. Bizler buradayız, herkes de bunu görsün. Neden topraklarımızı tek edelim ki. İşgalci olanlar gitsin" diye belirtti.

'Bir daha göçe izin vermeyeceğiz'

Devletin kurumlarına gitmediklerini ve tüm sorunlarına ortak çözüm ürettiklerini kaydeden Kaze son olarak şunları dile getirdi: "Sorunlarımızı bundan sonra kendi aramızda hal ederek devletin kurumlarına gitmeyeceğiz. Devlet bir kere bizi göçe zorladı bir daha da öyle bir surumun olmasına izin vermeyeceğiz. Köylerimizden bizi çıkardıktan sonra samanlarımızı yaktı. Bizleri perişan etti. Bu dönem artık onların dönemi değil. Giden devletin asker ve polisi burada kalan biz olacağız."

(gc)