JINHA

AMED - Sur'da kadınlar bomba sesleri ve kurşunlar arasında el işlerini yaparak bunun sayesinde huzur bulduklarını ve sisteme karşı çıktıklarını söylüyor.

Devlet güçlerinin Diyarbakır'ın Sur ilçesine yönelik başlattığı saldırı ve kuşatma 91'inci gününe girdi. Devlet güçleri zoruyla mahallerinden çıkarılan yurttaşların, evlerine geri dönüşleri devam ediyor.
Son 1 haftadır ilçede yoğunlaşan saldırı ve top atışlarına rağmen yasaksız mahallerde yurttaşlar, silah ve top atışları altında günlük yaşamına devam ediyor. Güneşli havayı fırsat bilen kadınlar evlerinin önüne çıkarak, bir yandan sohbet ederken bir yandan işlerini yapıyor. Alipaşa Mahallesi'nde yaşayan 50 yaşındaki Miyaser Çınar, 27 Ocak'ta devlet güçlerinin baskısına rağmen evini terk etmedi. Bahar ayının gelmesiyle birlikte evinin önünde yataklarındaki Hiri (Yün) çıkartarak, özel dut ağacında yapılmış sopayla sertleşmiş yünü yumuşatıyor.

'Savaşın var olduğunu bilerek günlük hayatımıza devam ediyoruz'

Yoğun top ve tank atışları altında seslere aldırış etmeden işine devam eden Miyaser, "Evet bir yandan savaş var ama bir yandan günlük hayatımıza devam ediyoruz. Biz de güneşi fırsat bilerek yünleri çıkartıp yumuşatıp güneşe bırakıyoruz. Çünkü kış boyunca nemlenmiş. Akşama doğru tekrar içeriye götüreceğiz" diyor. 7 çocuğuyla 30 yıldır Alipaşa Mahallesi'nde yaşadıklarını söyleyen Miyaser, Sur'dan başka bir yere gitmeyeceklerini söylüyor.

"Bu yün işini köy dışında ancak Sur'da kapımız önünde yaparız" diyen Miyaser, yünü yumuşatma kültürünü yavaş yavaş kaybolmaya doğru gittiğini anlattı. Miyaser, kadın olarak yaptığı isten zevk aldığını ve en doğal, temiz halini yaptıkları içinde hem bu iş sayesinde sıkılmadığını hem de tüm yorgan ve çarşaflarının temiz olduğunu söyledi.

'Örgü örerek huzur buluyorum'

Kadız Tayurak isimli kadın ise evini önünde torunları için kazak örüyor. Sabah saatlerinde yoğunlaşan ağır saldırı ve bombardımana rağmen örgü işini yapan Kadız ise, "Bu işi yaparak huzur buluyorum. Çünkü örgü işine odaklanıyorum. Yoksa bu top ve tank atışları altında psikolojimiz bozuluyor. Onun için bende burada hem güneşleniyorum hem de torunlarım için kazak örüyorum" dedi. Polis saldırısı ardından evinin pencere ve kapılarının kırıldığını söyleyen Kadız, buna rağmen Sur'u terk etmediklerini söyledi.

(mm/dk)