Vildan Atmaca/JINHA

WAN - Erciş'te yaşayan 110 yaşındaki Elmas Ayaz, yaşamı boyunca hep zorluklarla mücadele etti. İki gözlü bir odada yaşayan Elmas, aldığı dulluk maaşını işsiz oğlu ve ailesi ile paylaşmak zorunda kalıyor.

Kadınlar, eril zihniyet nedeniyle baskı altında zorlu bir yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Bu nedenle, kadınlar gözlerini dünyaya açtığı gün acı ve zorluklarla tanışıyor. Tüm bu zorluklara karşı uzun bir mücadele veren 110 yaşındaki Elmas Ayaz, ilerleyen yaşı ve artan hastalıkları ile yoksulluk içerisinde bir yaşam sürüyor. "Dul" maaşı olarak bilinen aylık 500 lira dışında herhangi bir geliri olmayan Elmas, ekonomik açıdan zor durumda olan oğluna ve torunlarına da destek oluyor.

'Torunlarım açken kendimi düşünemem'

Elmas, torunlarına ve 6 çocuğuna karşı şefkatini ve ilgisini sürdürerek, yaşadığı çeşitli hastalıkların tedavisi için gerekli ilaçları alamadığını belirtti. Elmas, "Aldığım maaşımı ilaçlarıma versem torunlarım aç kalacak. Torunlarım aç iken benim kendimi düşünmem doğru olur mu?" diye sordu. Elmas, bu nedenden dolayı azda olsa aldığı maaşı evin geçimine katkı sunmak için harcadığını söyledi.

110 yaşında olmasına rağmen yaşlılık maaşı alamıyor

Kendisine bakamayacak durumda olan Elmas, devletin birçok yaşlıya tanıdığı haklardan faydalanamadığını dile getirdi. Elmas, "Benim devletten birçok hakkım var. Fakat devlet haklarımı vermiyor, ne bakıcı hizmeti, ne sağlık hizmeti alabiliyorum. Büyük zorluklarla her defasında vakfa başvurmama rağmen yaptığım başvurular olumsuz sonuçlandı" diye konuştu.

'İki ayda bir aldığım maaş ihtiyaçlarımı karşılamıyor'

Hayatı boyunca açlık ve sefalet içerisinde yaşadığını kaydeden Elmas, eşinin uzun yıllar önce yaşamını yitirdiğini dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti: "Eşim uzun yıllar önce yaşamını yitirdi. Çocuklarımı büyük zorluklar ile yetiştirdim. Bir çocuğum 10 yaşında yoksulluktan dolayı öldü. Altı çocuğumu çok zor şartlarda büyüttüm. Çocuklarımın içerisinde bana bir tek şu an yanında kaldığım Zeki bakıyor. Hiçbir gelirim yok kendime istediklerimi alıp yiyemiyorum. Devlet bu yaşta olmama rağmen dulluk maaşı veriyor. Bu maaşı da iki ayda bir beş yüz lira olarak alıyorum. Aldığım beş yüz lira ne yememe ne içmeme ne de başka bir şeye yetiyor."

'Tek isteğim anneme güzel bir hayat yaşatmak'

Ekonomik açıdan zorlandıklarını belirten Elmas'ın oğlu Zeki Ayaz, işsizlik mağduru olduğunu ifade ederek, yaşadığı durumu şöyle özetledi: "Bazen gündelik işler oluyor. Bu gündelik işler yirmi liralık falan oluyor. Onun dışında hiç bir gelirimiz yok. Çok iş aradım, birçok kuruma iş için başvuru yaptım. Fakat hiç bir yerde iş bulamadım. Annem bizim için çok emek sarf etti. Onu günlerce haftalarca sırtımda taşısam emeğini ödeyemem. Maaşını bizim için harcıyor, o bunu her yaptığında ben kahroluyorum. Beni doğurup büyüyen hayatım boyunca kahrımı çeken annem ben büyüdükten sonra da çocuklarımın kahrını çekiyor. Tek isteğim bir işimin olması ve kazandığım para ile anneme güzel bir hayat yaşatmam."

'Annem hasta ve bakıma muhtaç'

Annesinin yaşlılıktan dolayı birçok hastalığı olduğunu söyleyen Zeki, bu yüzden başka şehirlerde çalışamadığını ifade etti. Zeki, "Bir defasında çarşıya çıkmıştım. Eve geldiğimde annemin abdest almaya giderken düşmüş ve yüzü şişmişti. Çarşıya gidip gelmeye korkuyorum. Annemi yalnız bırakamıyorum. Annem hasta ve bakıma muhtaç. Mide, kalp, tansiyon, kireçlenme, kemik erimesi ve görmeme gibi hastalığı var. Yaşından kaynaklı hastalıkları artıyor ve hareketleri kısıtlanıyor" diye belirtti.

'Annemi bırakıp çalışmaya gidemiyorum'

Devlet kurumlarına bakıcı masrafları için başvuru yaptıklarını söyleyen Zeki, annesi Elmas'ın doktor raporu olmasına rağmen başvurularının kabul edilmediğini kaydetti. Zeki, "Çalışmaya da gidemiyorum. Anneme bakıyorum. En azından anneme daha iyi bakarım diye başvuru yaptım. Bu nedenle heyete bakıcı olarak kendimi göstermeme rağmen heyet raporu vermediler" dedi.

(dc/mg)