Ayşe ananın tecrübeleri genç kadınların mesleği oldu

09:05

Zeynep Akın/JINHA

ÊLÎH - Yıllar önce aldığı küçük bir dikiş makinesiyle terziliği öğrenen Ayşe Kuştuhan, deneyimlerini kızlarına aktararak, onları dikimevi açacak düzeye getirdi. Annesinden mesleği öğrenen Fatma ise ulusal kıfayetler dikerek moderniteye meydan okuyor.

Fabrikalarda seri üretimle anısız, tarihsiz, insanların üzerine geçirdikleri kıyafetlere dönüşen elbiseler, kadının elinde her şeye rağmen direnmeye devam ediyor. Batman'da terziliği evinde, deneyimleyerek öğrenen kadınlar, ulusal kıyafetler dikerek moderniteye meydan okuyor. Batman'ın Bağlar Mahallesi'nde açtıkları terzi dükkanında kolektif bir şekilde çalışan üç kadın, kültürlerini de yaşatmış oluyor böylece. Dikimevinde çalışanlardan Fatma Kuştuhan, terzilik mesleğini annesinden öğreniyor. Mesleğe ilk adımını evde diktiği elbiselerle atan Fatma, özel günler için renkli ve şık elbiseler dikip, genellikle Cizre, Silopi ve Şırnak'a gönderiyor. Ancak kuşatmalar nedeniyle son aylarda Fatma'nın işleri eskisi gibi yürümüyor.

Kolektif üretim

2 yıldır açtıkları dikimevinde kolektif bir çalışmanın sonucu üretimlerinin ortaya çıktığını ifade eden Fatma, "Mesleğimi de evdekilerin elbiselerini dikerek öğrendim. Kendi becerilerimle bu mesleği öğrendim. Terzi dükkanım evimin geçim kaynağı oldu. Kendi ayaklarımın üstünde durup çalışıyorum" diye anlatıyor.

'Emeğimize sahip çıktık'

Düşük maaşlarla, emek sömürüsünün yapıldığı tekstil fabrikalarında çalışmaktansa kendi işini kurmayı tercih eden Fatma, "Emeğimize sahip çıktık, kimsenin bizi sömürmesine izin vermemeliyiz" diyor. Toptan sipariş alarak elbiselerin dikildiği dikimevinde ortalama 80-100 elbise yapılıp gönderiliyor. Devlet kuşatmaları nedeniyle artık elbiseleri gönderemediklerini söyleyen Fatma, "Katliamlardan dolayı insanlar düğünlere gitmiyor, siyah elbiseler diktiriyorlar. Her yerde kadınlar, gençler katlediliyor. Cizre'de Silopi'de, Nusaybin'de yapılan katliamlar hepimizi sarstı" diye ekliyor.

'Tarihimizi, kültürümüzü diktiğimiz kıyafetlerle yansıtmaya çalışıyoruz'

Fatma'ya terzilik mesleğini öğreten annesi Ayşe Kuştuhan da dikimevine gelip hala tecrübelerinden yararlanmalarını sağlıyor. Kadınlara kendi meslekleri olması için her zaman destek veren Ayşe, "Dükkanımızda tarihimizi, kültürümüzü kıyafetlerle yansıtmaya çalışıyoruz ve müşterilerimiz bundan çok memnun. Diktiğimiz fistanlar, yöresel kıyafetler bütün kadınlar tarafından beğeniliyor. Yeri geliyor Amara'ya, Şırnak'a, Almanya'ya gönderiyoruz" diyor. Yıllar önce eve aldığı ufak bir makine ile kızlarına dikimi öğreten Ayşe, "Bu işte iyi olduklarının farkına varınca iş yeri açmak istediler. Biz de sonuna kadar destekçileri olacağımızı söyledik. Kızlarım yaptıkları iş ile geçim kaynağını oluşturdu" diyor.

Hayvancılık da yapıyor

Ayşe sadece terzilik değil yanında hayvancılıkla uğraşarak, yoğurt, peynir, süt satıyor. Bin bir emekle yaşamlarını sürdürdüklerini söyleyen Ayşe, "Eğer düşmanın saldırısı olmazsa kendi yaşamımızı sürdürürüz. Cizre'deki akrabalarımıza neler yaptığına tüm dünya tanık oldu. Biz tüm zorluklara rağmen mücadele ediyoruz. Cizre'deki akrabalarımızın evini yaktılar, insanları ve hayvanları katlettiler" diye ekliyor.

'Yaylalara gidemiyoruz'

Saldırıların yaşamın her alanını olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Ayşe, eskiden gittikleri yaylalara saldırılar nedeniyle çıkamadığını ifade ediyor. Baskı, şiddet, katliam ve saldırılarla yaşam alanının daraldığını söyleyen Ayşe ana, "Geçen yıllarda Şırnak, Hakkari gibi yerlere gidip çobanlık yapıyorduk ama artık gidemiyoruz. Baskı ve zulümle karşılaşacağımızı biliyoruz belki de öldürüleceğiz" diye konuşuyor.

(gc)