Bêrîtan Elyakut - Şehriban Aslan/JINHA

AMED - Kuzey Kürdistan il ve ilçelerine yönelik savaş konseptini devreye koyan AKP, şimdi de halkı göçertmenin peşinde. Sur'a yönelik devlet saldırıları nedeniyle Bağlar ilçesine yerleşen ancak buraya yönelikte saldırılar yoğunlaşınca Ergani yolu üzerinde çadırını kuran Fatma Dinler, batı kentlerine göç etmemekte kararlı.

Kürdistan'da ilan edilen özyönetim kararının ardından devlet güçleri tarafından yoğun saldırılar başladı. Başlayan saldırılarla beraber öncelikle Silvan, Silopi, Sur, Cizre, İdil, Nusaybin ve diğer birçok alanda bulunan evler tanklardan atılan top atışlarıyla kullanılamaz hale getirilirken, sağlam kalan evler de bir bir yıkıldı. Diyarbakır'ın Sur ilçesinde aylarca süren 'sokağa çıkma yasağı' nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan halk, hemen yanı başındaki Bağlar ilçesine yerleşti. Sur'dan çıkan halk, bu kez 14 Mart tarihinde Bağlar'a yönelik alınan 'sokağa çıkma yasağı' ile karşı karşıya kaldı. Bunlardan biri de 44 yaşındaki Fatma Dinler. Devletin göçertme politikasına karşı batı kentlerine gitmeyen Fatma, "Sur'dan Bağlar'a geldim en son Bağlar'da da ilan edilen yasağın ardından Ergani yolu üzerinde bulunan TOKİ'lerin boş arsasına çadırımı kurdum" dedi.

'Devletin göç politikasına karşı çadır kurdum'

Fatma, 5 çocuğunun olduğunu ve yoğunlaşan saldırılardan dolayı çıktığını belirterek, "Her yerde bir olay vardı. Halk Sur'dan çıkıp Bağlar'a geldi. Bağlar'daki yasaktan sonra da tekrar Sur'a dönen oldu. Fakat benim gidecek yerim olmadığımdan bende buraya gelip devletin göç politikasına karşı çadırımı kurdum ve yaşamımı sürdürmeye başladım. Ev sahipleri bu zor günleri fırsat bilip kiraların fiyatını yükselttiler. Maddi olarak çok zorlandık bizde çareyi bu çadırda bulduk" ifadelerinde bulundu. Diyarbakır'ın birçok yerinin beton yığınına döndüğüne vurgu yapan Fatma, çadır hayatının zor olduğunu ancak yaptığı çadırla beton yığınında azda olsa kurtulduğunu dile getirdi.

'Kötü günlere inat barış umudunu yitirmeyeceğim'

Çadırını kurduğu boş arazide ekolojik bir yaşamı hayata geçireceğini dile getiren Fatma, araziye sebze ve meyve yetiştireceğini kaydetti. Fatma, "Sebze ve meyveler yetiştiğinde de satıp geçimimi sağlayacağım. Şehirde oradan oraya savrulacağımıza buraya gelip sabit ve doğal bir hayat sürdürürüm daha iyi olur" ifadelerini kullandı. Yaşadığı tüm zorluklara rağmen barış istediğini söyleyen Fatma, çok zor günlerden geçildiğini ancak tüm kötü günlere inat barış umudunu yitirmeyeceğini belirterek, "Bu kan nereye kadar dökülecek? Artık kan dökülmesini istemiyoruz. Barış olsun çadırlarda da yaşarız" sözlerine yer verdi.

'Kendi topraklarımızı terk edip Batı'ya gitmeyeceğiz'

Devlet saldırılarının vicdandan uzak olduğunu kaydeden Fatma, Kürt halkına geçmişte yaşatılan göç olayının 2016 yılında da katliamlar yaşatılarak yapıldığını söyledi. Fatma, "Biz Kürt halkı 90'lı yıllarda da köylerimizden göçertilip metropol şehirlere geldik. Bugün devlet katliamlarla bizlerin gözünü korkutup topraklarımızı terk etmemizi istiyor. Biz Kürt halkı eskisi gibi değiliz. Bu kez kendi topraklarımızı terk edip Batı'ya gitmeyeceğiz. Böyle boş arazilere gelip yaşamımızı sürdürmek için mücadele edeceğiz. Kimse Kürt halkını kendi topraklarından edemeyecektir" dedi.

(mg)