'Anılarım beni yaşatıyor Sur'da sabah akşam kapımda nöbetteyim'
09:01
Medine Mamedoğlu/JINHA
AMED - "Ben burada tek kalıyor olabilirim ama kimse olmasa bile bu taşlar, anılar beni yaşatıyor. 50 yıl buradan ayrılmamam için yeterli bir zaman." Yıkılacağını duyduktan sonra sabah akşam tek odalı evinin önünde nöbet tutan 66 yaşındaki Hüsna ananın sözleri anlatıyor Sur'u.
Binlerce yılın kokusu sinen sokaklarında ömrünü geçiren kadınlara sorun bir de Sur'u. Arnavut kaldırımlarında taş evlerinde, küçük pencerelerinde binlerce hatıra saklıyor o gizemli sokaklar. 4 aylık bir kuşatmayla Sur'da evler, kiliseler, camiler, tarihi tüm yapılar tahrip edildi, yıkıldı. Anılar kaldı dimdik ayakta, ömründe bir kez de olsa ayak basan her insan için gizemli bir yolculuğun kapısını aralayan Sur'da. "Sur'da ev yaptırmak istiyorum" diyen Başbakan'ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu Sur için bir karar aldı. 'Acele kamulaştırma' kararı ile evler, tarih, kültür bir kez daha yıkılmayı beklerken, kadınlar gözetliyor evlerini, yaşanmışlıklarını, geleceğini.
Hüsna ana kapıda nöbette
Bu karara inanmak bile istemiyor Sur halkı ama aylardır yaşadıklarını bir an düşününce inanmaya başlıyor. 66 yaşındaki Hüsna Fidan, Lalebey Mahallesi'nde geçirmiş ömrünü. Hüsna ana için Sur kapı, pencere, duvardan ibaret değil, bu yüzden de sabah akşam kapıda nöbette. "Sur yıkılacak" cümlesini duyduğundan beri kapıda bekleyen Hüsna, evinin kapısının önünde oturuyor, Sur'u yıkmaya gelecek olurlarsa ilk karşı duracaklardan.
'Benim hayatım, kimliğim, vatanım burası'
Lalebey'de tek odalı evinde yalnız yaşıyor Hüsna. "Evim elimden alınırsa sokaklarda kalacağım" diyor. Dile kolay 50 yıldır yaşıyor Hüsna sokağında, mahallesinde. Burada büyüdü, evlendi, çocukları oldu. "Benim hayatım burası" diyor Hüsna, "Kimliğimi kaybederim, vatansız kalırım. Benim 5 çocuğum var 3 kadın 2 erkek hepsi şimdi İstanbul'da. Burada kendimi anılarım sayesinde yalnız hissetmiyorum. Eğer burayı da elimden alırlarsa ben sokaklarda kalırım" diye anlatıyor hikayesini.
'Yıkılacak denildiği günden beri sürekli kapıdayım'
Artık ilerleyen yaşıyla da hareket etmekte zorlanan Hüsna ana komşularıyla paylaşıyor yaşamını. Birlikte yiyip, birlikte oturup konuşuyorlar yaşanmışlıkları. Başka bir yerde bulabilir mi bu paylaşımı? Tek varlığı olan evinden koparılmak şimdi en büyük korkusu ve "Eğer buradan başka bir yerde böyle yalnız yaşarsam ben hayatta kalamam ki" diyor. Saldırılar nedeniyle bir süre evinden uzak kalan Hüsna, şunları söylüyor: "Yasak zamanı olduğunda bize buraların hepsinin bombalanacağını söylediler. Beni alan gelinimle çıktık buradan geri geldiğimizde kapılarımın hepsi kırılmıştı. Ben yine de taşınmadım. Hepsini yeni baştan yaptım. Yine olsa yine yaparım. Burası yıkılacak denildiği günden beri sürekli kapıda bekliyorum. Kaldığım evi yıkmalarını istemiyorum."
'50 yıl buradan ayrılmamam için yeterli bir zaman'
Hüsna "Burası bizim, diğer insanların evi hayatı. Devlet niye yıkıyor ki. Bize kalacak bir yer verse bile buralar gibi olmayacak. Ben burada tek kalıyor olabilirim ama kimse olmasa bile bu taşlar, anılar beni yaşatıyor. 50 yıl buradan ayrılmamam için yeterli bir zaman" diyor son cümlesinde.
(gc)