'İnancımı ve umudumu hiç yitirmedim'

09:06

Şehriban Aslan/JINHA

ÇEWLÎG - 19 yaşında evlendirilen ve yaşamındaki bütün zorlukları tek tek aşan C., kadın mücadelesinin somut bir örneği.

Kadını özne olarak kabul etmeyen, kendi biçtiği rolleri yaşamayı dayatan erk zihniyetine karşı kadının mücadelesi devam ediyor. Bu mücadele yaşamın en gerçek yönü bir o kadar da romanlara konu olacak kadar zorlu. Bingöl'de yaşayan C.M. (36) daha 19 yaşında ailesi tarafından evlendiriliyor. İki çocuğu olan C. eşi kanser yüzünden yaşamını yitirince yaşamını yeniden yazıyor. Eşinin ailesi C.'yi zorla başka biriyle evlendirmek istiyor. Ama evliliğin bir kadının yaşamında çözüm olmayacağını bilen C. bunu reddediyor. C., "Eşimin ailesi beni zorla evlendirmeye çalışıyordu. Bana bakamayacaklarını söyleyerek, çocuklarımı da bırakıp gitmemi istediler ama ben tüm baskılara rağmen pes etmedim" diyor.

'Onlara güzel bir hayat sunmak istiyordum'

Çocuklarını bırakmak istemeyen C. uzun bir süre bu baskıyla yaşamak zorunda kaldı. Eşinin ailesi ona "Çocuklarını da bize bırak biz yurda vereceğiz" diyordu. Artık son noktaya gelen C., iki çocuğunu alarak evden ayrıldı. Çocuklarıyla bir köye giden C., hikayesini şöyle anlatıyor: "Çocuklarımla bir köyde kaldık. Kaldığımız eve ev denemezdi. Yaşadığımız zorluğu bir ben bilirim bir de çocuklarım bilir. Çoğu gece evde yiyecek ekmek bulamıyorduk, çocuklarımı aç yatırıyordum. Bazen komşulardan yiyecek istiyordum, bazen de kalan bayat ekmekle idare ediyorduk. Çocuklarımı çok seviyordum ve onlara güzel bir hayat sunmak istiyordum. Fakat çok çaresiz durumda kaldığım için iki çocuğumu da yurda vermek zorunda kaldım."

'Kimsenin bana destek olmasına gerekte yoktu'

C., çocuklarını SHÇEK'e verdikten sonra kendi ailesinin yanına gitti. Ancak ailesi de eşinin ailesi gibi düşünerek, yeniden evlenmesi için baskı yaptı. Ailesiyle de bağlarını koparan C., buna da göğüs gererek, kendisine bir iş aramaya başladı. "Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım" diyen C., "Kendi kendime hep, içimde olduğum dönem zor bir dönemdir, atlatacağıma inanıyorum derdim. Kimsenin bana destek olmasına gerekte yoktu. Yapılan baskılara boyun eğip evlenebilirdim fakat benim için evlilik bir çözüm ya da kurtuluş yolu değildi. Birçok kişi benimle evlenmek istedi ama istemedim. İş aradım ve kendime göre bir iş buldum. Şimdi de ev arıyorum evi de bulduktan sonra düzenimi tam olarak oturtacağım. Maddi durumumu biraz daha toparladıktan sonra çocuklarımı yanıma alacağım" diye anlatıyor.

'Kadınlar sadece kendine inansın'

Son olarak kadınlara çağrıda bulunan C.M., "Bingöl kadınlar için yaşanması zor bir yer fakat böyle olmasına rağmen hiçbir zaman pes etmeyi ve umudumu kesmeyi düşünmedim. Sürekli kendime olan öz güvenimi ve inancımı korudum. Kadınlar bilsin ki kadınların hiç kimseye ve hiç kimsenin desteğine ihtiyacı yok. Sadece kendilerine inanmaları yetiyor" dedi.

(gc)