JINHA

AMED - "Ya çıkarsınız ya da sizi öldürürüz" tehditleriyle evinden çıkarılan Surlu kadınlardan Belkısa, hala 'yasaklı' olan mahallesini ve evini görmek istiyor. Kendilerine yapılan zulmü asla unutmayacaklarını vurgulayan Belkısa, ne olursa olsun evine gideceğini söyledi.

Sur'da soykırım ve göçertme politikalarıyla evlerinden göç ettirilen yurttaşlar zor süreçlerden geçiyor. Tek bir eşyasını evden almadan çıkan aileler Sur'da katledilen gençler için ağıtlar yakıyor. Sur'da evleri bulunan insanları "Ya çıkarsınız, ya da sizi öldürürüz" şeklinde tehdit eden devlet güçleri, halkı göçe zorladı. Sur'da bombalar altında yaşamakla şimdi kaldığı iki göz odada yaşamanın aynı duygu olduğunu söyleyen ve Dabanoğlu Mahallesinden çıkan Belkısa Aslan, "Keşke çıkmasaydım. En azından içeride ne olup bittiğini merak ederek yaşamak zorunda kalmazdım" dedi.

Şu anda evlerinde sağlam tek bir şeyin bile olmadığını söyleyen Belkısa, çocukları için süt saklayabileceği bir buzdolabına ihtiyaç duyuyor. Sur'dan çıktıktan sonra 7 çocuğuyla uzun bir süre kalacak yer arayan Belkısa, Sur'da kalmanın evlerini terk etmekten daha iyi olduğunu söyleyerek, "Evleri yıktılar, ama eşyaları da kendilerine mi saklıyorlar. Bizi orada evlerimizden attılar. Şimdi çocuklarımla bir dolabımız bile yok. Çocuklarım zehirleniyor, ilaçlarını bile alamıyorum" diye yaşadıklarını anlattı. Şu anda kiralık bir evde oturan Belkısa kirasını ödemekte zorluk çekiyor.

'Tehditlerle evimizden çıkarıldık'

Sur'dan bilerek göçertildiklerine dikkat çeken Belkısa, kirli planları olanların Sur'u ele geçirmek adına yıkım politikasını hayata geçirdiğini söyledi. Sur'da devlet güçlerinin kendilerine "Çıkın ya da içerde kalıp ölün" dediğini söyleyen Belkısa, çocuklarının küçük olmasından kaynaklı Sur'da kalamadığını söyledi. Sur'dan çıktıktan sonra aklının ve kalbinin orada kaldığını ifade eden Belkısa, Sur içerisinde direnen gençlerin kendilerine hiç zararının dokunmadığını aksine kendilerini onlarlayken daha güvende hissettiklerini belirtti. Belkısa, yıkılan evine ne olursa olsun gideceğini ve oraya bir çadır kurup yaşayacağını ifade etti.

'Çadır kurup oturacağım'

Belkısa, "Senin evin yıkılmış diyor bana polis ne fark eder. Oraya gider çadır kurarım ama yinede evimi onlara vermem. Sur'da bir evde çatıya çıktım baktım Hasırlı'nın oradaki evlerin hepsi yıkılıyor. Orada ki polis de almış kahvesini yudumluyor. Sonra da 'sizi korumak için buradayız' diyorlar. Neyin koruması bu kimi kimden koruyorlar. Her şeyimizi mahvettiler. Biz Sur halkı olarak yapılanları asla unutmayacağız" diye konuştu.

(mm/be/gc)