JINHA

COLEMÊRG - Devlet güçleri tarafından zorla boşaltıldıktan sonra samanlık, işyeri, okul, cami ve evlerin tamamı benzin dökülerek yakılan Gever'e bağlı Mexsûdava köyüne dönen yurttaşlar, tüm imkansızlıklara rağmen yaşam koşullarını oluşturarak, evlerini yeniden inşa edeceklerini söyledi. 10 yıldır kısıtlı imkanlara rağmen taşı, tuğlayı, harcı bir araya getirerek yapmaya çalıştığı evi yakılan Bahar Tüner de, köyünü terk etmeyeceğini söyledi.

Sıkıyönetimin birinci ayında devlet güçleri tarafından zorla boşaltılan Colemêrg'in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı 100 hanelik Mexsûdava köyünde samanlık, iş yeri, okul, cami ve evlerin tamamı benzin dökülerek yakıldı. Evlerde bulunan beyaz eşya ve değerli eşyaların talan edildiği 2 bin nüfusluk köye geri dönen aileler yıkımla karşılaşırken, yaralarını ise hep birlikte sarmaya çalışıyor.

'Her yeri harabeye çevirdiler'

Evi yakılan Safiye Tüner köyün devlet güçleri tarafından harabeye çevrildiğini söyleyerek, "Geldiler evlerimizi yıktılar, tardılar. Perişan olduk ne yapacağımızı bilmiyoruz. Nerede yatacağımızı da bilmiyoruz. Çadır olsa kurar evlerimizden çıkmayız. Evlerimizde hiçbir şey bırakmamışlar" dedi. Çadır ihtiyaçları olduğunu dile getiren Safiye, "Hiçbir şekilde toprağımızı, köyümüz terk etmeyeceğiz" diye konuştu.

'İki aydır sürgün hayatı yaşıyoruz'

10 yıldır kısıtlı imkanlara rağmen taşı, tuğlayı, harcı bir araya getirerek yapmaya çalıştıkları evleri yakılan Bahar Tüner ise iki aydır sürgün hayatı yaşadıklarını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: "Hayvanlarımız dışaıda kalmış. Çocuklarımız perişan oldu. 10 yıldır bir ev yapmaya çalışıyorduk onu da yaktılar. Hiç bir gelirimizde yok. Ailemiz komple dağıldı. Ramazan ayı da geldi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ne un var ne elektrik nede suyumuz var. Ama yine de köyümüzü terk etmeyeceğiz. Yerimizdeyiz."

(ekip/ho/dk)