'Kalan toprağın üzerine çadır kuracağım'

09:02

Şehriban Aslan/JINHA

AMED - Kürdistan'da öz yönetim ilanlarının ardından devlet güçleri tarafından yoğun saldırılar başladı. Bu saldırıların olduğu yerlerden biri de Diyarbakır'ın Sur ilçesi. 23 yıl boyunca Hasırlı mahallesinde yaşayan Duriye Ayaz, "Evimi görmeye gittim, fakat evimden geriye tek bir taş parçası bile kalmamıştı. Evimden geriye bir şey kalmasa da yasak kalktığı gibi kalan toprağın üzerine çadır kuracağım" dedi.

Kürdistan'ın birçok ilçesinde ilan edilen öz yönetimlerin ardından devlet güçleri tarafından başlatılan saldırılarda şehirler yok edilerek, insansızlaştırılmaya çalışıldı. 1990'lı yıllarda topraklarından çıkmak zorunda kaldıklarını dile getiren halk, bu dönemde aynı şeyi yapmayacaklarını söylüyor. Evlerinden çıkmak zorunda kalan yurttaşlar, topraklarını bırakmayarak yaşadıkları yerin yakın bölgesine taşınıyor.

Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Hasırlı mahallesinde yaşayan Duriye Ayaz sa, 23 yıl boyunca Sur'da yaşadığını vurguluyor. Yaşanan olaylardan dolayı evlerinden çıkmak zorunda kaldıklarını belirten Duriye, "Çıkmış olabiliriz fakat bu geri dönmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Yasak kalktıktan sonra tekrar gideceğiz" diye konuştu.

'Hiç bir güç beni buradan çıkaramaz'

Daha önce eşinin birkaç defa evini satmak istediğini, ancak hiçbir şekilde buna izin vermediğini belirten Duriye, "Eşime sürekli diyordum, hiçbir güç beni buradan çıkaramaz. Ne olursa olsun evin satılmasına izin vermeyeceğim. Eşim baktı istemiyorum satmaktan vazgeçti" dedi. Yaşanan çatışmalardan ve devletin eziyetinden dolayı çıktıklarını belirten Duriye, devletin kendi çıkarları için Sur'u yakıp, yıktığına dikkat çekti.

'Kalan toprağımın üzerinde yaşayacağım'

Sur'dan çıkmak zorunda kaldıktan sonra buranın dışında başka bir dünyanın olduğuna ve Sur halkının diğer yerlerden çok farklı olduğuna değinen Duriye, "Başka yere misafirliğe gittiğimde komşulara anahtarımı bırakıyordum, günlerce komşularda kalıyordu. Şimdi Seyrantepe'deyim ama Sur gibi değil. Sur'da birimizin başı ağrısa, bir olay yada en ufak bir şey olsa hemen toplanır birbirimize çözüm üretirdik. Birbirimizin sorunlarını paylaşırdık. Fakat şu an kaldığım yerde öyle bir şey yok. 3 aydır oradayım kimse daha kapımı bile çalmadı. Sur'da ki evim yıkılmış olsa da ben gidip orada kalan toprağımın üzerinde yaşamak istiyorum. Sur çok farklıydı. Neden yasağı kaldırmıyorlar, amaçları nedir anlamadım. Sur açıldığı gibi evimin olduğu yere gittim fakat evimin tek bir taşını dahi görmedim hatta evimin olduğu yeri tanıyamadım. Orayı çöle çevirmişler" diye konuştu.

Belediyeye çağrı

"Haftada en az iki yada üç defa evimin olduğu yeri görmeye gidiyorum" diyen Duriye, "Sadece ben değil, diğer komşularımda sürekli gidip geliyor. Evim Dört Ayaklı Minare'nin aşağısında. Oraya her gittiğimde polisler bana, 'Zaten evin yıkılmış gidip neyi göreceksin' diyor. Evlerimiz yıkılsa da evlerimizden eser kalmasa da ben bırakmam. Yasak kalktığı gibi yıkılan evimin üzerine çadır kurup yaşayacağım. Belediyelerimizden en büyük isteğim ve tek ricam, bir kereliğine de olsa Sur'dan çıkmış olanları bir yemekte yada herhangi bir etkinlikte bir araya getirsin. Komşularımı o kadar çok özledim ki anlatamam. Bir keresinde Kaymakamlık Sur'da ki herkesi çağırmıştı. Hepimiz kaymakamlık önünde birbirimizi görünce dünyalar bizim oldu" ifadelerini kullandı.

(de/sy)