'Bir an önce iyilik meleklerinin yanına gitmek istiyoruz'
09:01
Filiz Zeyrek/JINHA
ADANA - DAİŞ'in saldırıları nedeniyle Kobanê'den Adana'ya göç etmek zorunda kalan Rojavalı kadınlar, Türkiye'de yaşadıkları zulmü DAİŞ'in zulmüne benzetti. Biran önce topraklarına dönmek isteyen kadınlar, YPJ ve YPG savaşçılarını kastederek, "Biran önce iyilik meleklerinin yanına gitmek istiyoruz" dedi.
Rojavalı kadınlar, DAİŞ'in zulmünden çocuklarını kurtarmak için sığındıkları Türkiye kentlerinde yaşadıkları zorlukları anlattı. Türkiye'de yaşadıkları zulmün DAİŞ zulmünden farksız olduğunu kaydeden kadınlardan Semra Şexo (55), "Yaklaşık bir yıl evime baskın yapan polisler, iki çocuk babası oğlumu eyleme katıldığı gerekçesiyle gözaltına alıp tutukladılar. Aylardır suçsuz yere onu çocuklarından ayırdılar. Görüşebilmek için de ayrı bir işkence görüyoruz. DAİŞ'i üzerimize salan, bizi bu durumlara düşüren bir devletten merhamet beklemek ne kadar doğrudur ki" ifadelerinde bulundu.
'YPG/YPJ olmasaydı daha kötü günler geçirecektik'
Rojava'nın Kobanê Kantonu'nda DAİŞ çetesinin saldırısından önce kendilerine ait bir yaşamlarının olduğunu kaydeden Semra, "DAİŞ Kobanê'ye saldırmadan önce mutlu bir yaşamımız vardı. Ancak çeteler geldikten sonra kendimizi savunmak zorunda kaldık. İlk başlarda savunmasızdık ama daha sonra gençlerimiz YPG/YPJ'ye katılarak savunmamızı aldılar. Çok büyük bir mücadele ile dünyanın gündemine oturdular. Benim kızım da YPJ'de yer alıyordu ve çatışmalar sırasında şehit düştü. Benim ailemden 5 şehit var onlarca gencimiz de şuan DAİŞ çetelerine karşı savaşıyorlar. Eğer YPG/YPJ olmasaydı gerçekten çok daha kötü günler geçirecek. Onların bu yaptığı fedakarlığı asla ve asla unutmayacağız" diye belirtti.
'Türkiye'de kötü günler geçiriyoruz'
Çocuklarını korumak için Türkiye kentlerine göç etmek zorunda kaldığını belirten Semra, ancak Türkiye devletinin de kendilerine zulüm ettiğini aktardı. Semra, sözlerine şöyle devam etti: "Buraya geldiğimiz günden beri çok kötü günler geçiriyoruz. Çok zorluklarla mücadele ettik hala da etmeye devam ediyoruz. Buradaki insanların bize olan yaklaşımı gerçekten çok acımasız. İlk başta bizi biraz benimsediler ama sayımız çoğaldıkça da, bize karşı hepsi cephe almaya başladılar. Buradaki Kürtler bize kucak açtı ama diğerleri kötü davranıyor. Özellikle devlet yetkileri hiçbir şekilde bize yardımcı olamadılar. Genellikle Araplara yardımcı oluyorlar. DAİŞ'i üzerimize salan da Türk devletidir."
'Hevallerin sıcak bir gülüşü bile bize yeterli'
Devletten yardım beklemediğini ancak oğlunun biran önce özgürlüğüne kavuşmasını istediğini ifade eden Semra, oğlunun tutuklanması nedeniyle Rojava'ya da gidemediğini sözlerine ekledi. Çocuklarının tarlalarda çalıştığını söyleyen Semra, "Kiralar ise çok pahalı. Ev bulma konusunda çok zorlanıyoruz. Yanımda şu an iki gelinim ve 18 çocuk bir arada yaşıyoruz. Kesinlikle toprağımıza dönmek istiyoruz ve döneceğizde. Savaş nedeniyle belki yaşam koşulları çok zor ama hevallerin bize bir sıcak gülüşü dahi yeterli" dedi.
'Topraklarımıza dönmek istiyorum'
Rojavalı kadınlardan İntizar Bazo da eşinin evi terk etmesi nedeniyle üç çocuğu ile birlikte yalnız yaşıyor. Eşinin ikinci bir evlilik yaptığını kaydeden İntizar, "Ben de burada kaynanamın yanında kalıyorum, durumları gerçekten çok kötü. Benim bebeğim küçük olduğundan da bende çalışamıyorum. Kobanê'de DAİŞ'in zulmünden dolayı göç ettik ama aynı zulmü Türkiye'de de yaşıyoruz. Burada kalmak istemiyoruz bir an önce toprağımıza, insanlarımızın yanına gitmek istiyoruz. Oradaki hevaller bize çok iyi davranacak bunu biliyorum çünkü onlar iyilik meleği. Çocuklarımı orada büyütmek istiyorum bir an önce dönmek istiyorum" şeklinde konuştu.
(mg)