'Baran'ı Agit'i hatırlıyorum bir de elleri kınalı kadın savaşçıyı…'
09:04
Sarya Gözüoğlu - Aysel Işık / JINHA
ŞIRNEX - 90 yıla yaklaşan ömrünü baskı, işkence, acılara direnerek geçiren Asya Belge, şimdi Şırnak'taki yasağın kalkmasını ve evine dönmeyi istiyor. Asya ananın hatıralarında en diri kalanlar ise Doktor Baran, Agit, Sinan, Adil ve elleri kınalı kadın savaşçı…
Kürdistan coğrafyasında ayrı bir yere sahip olan Botan, asimilasyon, soykırım politikalarına karşı verdiği direnişiyle biliniyor. Özellikle 1980'lerin sonu ve 90'larda köy yakma, faili meçhul cinayetler, kaybettirme, göç, işkence uygulamalarına karşı mücadele veren Botan'ın bugün 131 gündür süren sıkıyönetim uygulamalarına karşı direngenliğini nereden aldığı sorusunun yanıtı da burada saklı. 40 yıldır yürütülen özgürlük mücadelesinin unutulmaz anılarını saklayan Asya Belge'yi ilerleyen yaşına rağmen bu kadar diri tutan da hiç unutmadığı özgürlük savaşçılarıyla geçirdiği o günler ve elleri kınalı kadın savaşçı… Bir de evini, köylerini basan, kendisine, ailesine işkence yapan askerleri hiç unutmuyor Asya ana.
Köyünden göç ettirildi
90 yıla yaklaşan ömrünü acılara göğüs geçirerek, direnerek geçiren Asya ana, 1980'lerin sonunda köyünden göç ettiriliyor. Asya ve ailesi köylerinden çıkıp Van'da yaşamaya başlıyor. 2011'deki Van depreminde evini kaybeden Asya doğduğu topraklara geri gelerek Şırnak'a yerleşiyor. Şırnak'ta 'sokağa çıkma yasağı'nın ardından tekrar topraklarından çıkarılan Aysa ana ve ailesi bu kez Şırnak'ın Balveren Beldesi'nde yaşamaya başlıyor. Şimdi Şırnak'ta süren yasağın kaldırılmasını ve evine dönmeyi bekleyen Asya, aklında ve yüreğinde kalanları paylaşıyor gözleri pencereden uzaklara bakarken.
'Şimdiki gibi yüreklilerdi'
Kürdistan özgürlük mücadelesinin ilk yıllarında "Apocu" diye adlandırılan PKK'lileri, köylerinde gördükleri baskıyı ve yaşadığı işkenceleri hiç unutamadığını ifade eden Aysa, "Köyümüzde büyük bir baskı vardı, her gün evimiz basılıyordu ama ona rağmen korkunun zerresi yoktu" diyor. "Apocular o zaman devletin baskılarının önüne geçmek için, halk için mücadele ediyorlardı. Hepsi gencecikti şimdiki gibi yürekliydi. Geliyorlardı köye bizlerle sohbet ediyorlardı. Bildikleri her şeyi bize anlatıyor, öğretiyorlardı. Bizlerde de onlara karşı büyük bir inanç vardı" diye anlatıyor.
'Botan halkı Apocuları bağrına bastı'
40 yıllık süreci dile döken Asya ana, "Evimize gelirdi Apocular. Çok şey çektik, zgözaltına alındık işkence, hakaret gördük ama yine de onlardan elimiz olmadı. Sinan, Serdar, Agit onları hiç unutmuyorum ruhumuzu onara adamıştık" diyor. Botan halkının "Apocuları" bağırlarına bastıklarını ekleyen Asya, hatıralarını anlatmaya devam ediyor: "Kızıma dediler bizimle gel. Kızım da espri yaptı 'beni başkan yaparsanız sizinle gelirim' dedi. Onlar da 'gel 10 yıl sonra seni başkan yapacağız' diyordu gülerek. Çok iyilerdi. Dünyada onlar gibisi yoktur, görmedim. Bize bildikleri her şeyi anlatıyorlardı biz de kendimizi onlara adadık. Seviyorduk onları."
'Köye her gelişinde ellerini kına yapardı kadın Apocu'
"Şehit Doktor Baran'ı, Agit'i, Sinan'ı, Adil'i hiç unutmuyorum" diyen Asya şöyle devam ediyor: "Doktor Baran bir gece geldi elektrikleri kapattık. Yüzü dün gibi aklımda. Sinan sarıydı sapsarıydı ona Sarı Sinan derdi herkes. O zaman korku yoktu. Bir kadın Apocu vardı hep ellerine kına yakardı ama yaşlıyım adını hatırlamıyorum. İlk köye geldiğinde sivildi 'Bu kadın Apocudur' dedim kendi kendime. Sonra ayakkabılarına baktım mekaplarından anladım onlardan olduğunu. Ondan sonra hep gelip kaldığında ellerini kına yapıyordu."
'Katliamcılar kaybedecek özgürlük isteyenler kazanacak'
Devletten yana çok baskı gördüklerini sözlerine ekleyen Asya, "Herkesi ajanlaştırmaya çalıştı bu oyuna gelenler de oldu ama çoğunlukta halk direndi kendi çocuklarına sahip çıktı. Devlet gittikçe vahşileşiyor ama o vahileştikçe biz de gücümüzü arttırıyoruz. Biz de güçleniyoruz. Ama iyi biliyorum ki katliamcılar kaybedecek özgürlük isteyenler kazanacak. Devlet o zamanda dağları yakıyordu Apocuları bitirmek için şimdi de aynı şeyi yapıyor. Anlatacak çok şey var ama dile gelmiyor yaşlıyım artık…" diyor.
(gc)