'Keşke bir gün kendi topraklarımızı işletebilsek'

09:04

Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Kendi topraklarından göç ettirilerek çeşitli illere giden Kürdistanlı kadınlar göçertmeye ve artan yoksulluğa karşı kendi ekonomilerini oluşturmak için birçok yola başvuruyor. Çukurova'nın yakıcı sıcaklığına rağmen tarımlarda çalışan ve artan vakitlerinde ise fındık ve ceviz kıran kadınlar, "Başkasının toprağı bize yar olmuyor, çok zorlanıyoruz. Keşke diyorum bir gün kendi toprağımıza gidebilsek kendi topraklarımızı işletsek diye hep hayal ediyorum" diyor.

Kürdistan'da göç politikaları sonucu Türkiye illerine göçertmelerin yoğun olarak yaşandığı yerlerden biri olan Çukurova'da kadınlar, artan yoksulluğa karşı kendi ekonomilerini oluşturmak amacıyla birçok yola başvuruyor. Göçertilen Kürt kadınlar, Çukurova'nın kavurucu sıcağının altında saatlerce tarım işinde çalışıyor, boş vakitlerinde ise evlerinin önünde çuval başına fındık ayıklayarak ekonomik anlamda yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor.

Kadınlardan 43 yaşındaki Seve Kolumun, hayatta kalmak için çalışmak zorunda olduklarını belirterek, "Çalışmazsak iki gün sonra aç kalırız. Kendi topraklarımızdan mecburen buraya göç ettik. Yıllardır buralara alışmaya çalışıyoruz. Burada hayatta kalmak gerçekten çok zor, yaşamak için çalışmak zorundayız. Bundan olayı bizim elimizden ne gelir ise onu yapıyoruz" dedi. Seve çalışma hayatına ilişkin konuşarak, "Bize bu fındıklar kamyonlar bir fabrikadan geliyor biz mahalleli olarak da her kişi başına bir iki çuval alıyor ve havanın serinlenmesi ile kapımızın önünde, komşularla ayıklıyoruz. Saatlerimizi alıyor ama ekmek paramızı çıkarmak için boş durmaktansa çalışıyoruz" diye konuştu.

'Kendi topraklarımızı işletmek isterdik'

"Kendi topraklarımızda çalışmak isterdik" diyen 65 yaşındaki Leyla Tan ise "Biz buralara alışamadık bir türlü kendi topraklarımızda kendi topraklarımızı işletmek isterdik ama bu saatten sonra imkansız görünüyor. Her yeri yıkıp yaktılar bize huzur yok. Biz buralarda hayatta kalmak için çalışıyoruz. Tarlaya da gidiyorum bu yaşıma rağmen. Bazen aylarca başka illere de gidiyoruz, pamuk, fındık, fıstık gibi tarım işlerinde çalamaya. Çocuklarıma bakmak için ben de bu yaşta bile durmuyorum. Günde bir çuval anca yapıyorum. Çuval başı çalışıyoruz, bir çuvalı 8 TL. Saatlerce ancak temizliyoruz bir çuvalı ama olsun en azından ekmek paramızı çıkarıyoruz" dedi.

'Hem ev işçisiyiz hem de ekonomimizi kazanmak için çalışıyoruz'

Son olarak konuşan 26 yaşındaki Deniz Koruman'da kadınlar olarak hem ev işçisi hem de tarım işçisi olduklarının altını çizerek, "Biz kadınlar her türlü işi yapıyoruz. Hem ev işçisiyiz hem de ekonomimizi kazanmak için çalışıyoruz. Bu fındık işi var bitince de cevizi ayıklayıp ipe dizme işi var. Ya da tarlaya, bahçeye gidiyoruz. Yani hayatın tüm alanında hayatta kalmak için biz kadınlar çalışıyoruz. Bir gün boyunca komşular ile birlikte kolektif bir şekilde yardımlaşarak çalışıyoruz. Çoluk çocuk birlikte yapıyoruz. Kişi başına çok verilmediği için anca bir iki çuval çıkıyor bir kişi ise anca bir çuval yapıyoruz, ama yardımlaşarak olduğu zaman 3 çuval yapabiliyoruz. kendi topraklarımızda olmayı çok isterdik. Başkasının toprağı bize yar olmuyor, çok zorlanıyoruz. Keşke diyorum bir gün kendi toprağımıza gidebilsek diye hep hayal ediyorum" şeklinde konuştu.

(dk)