Tezgahındaki kurutmalıklar ile halka doğallığı sunuyor

09:04

Nişmiye Güler/JINHA

WAN - Kadın Emeği Pazarı'nda Bitlis'in Hizan ilçesine ait tamamı doğal kuru sebze ve meyve çeşitlerini tezgahında alıcıyla buluşturan Şadiye Yıldırım, pazarda çalışan kadınlar ile beraber kolektif bir yaşam sürdürdüklerini söyledi.

Van'da İpekyolu Belediyesi'nin Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (DAKA) ile ortaklaşarak açtığı Kadın Emeği Pazarı'nda çalışarak ev ekonomilerine katkı sağlayan kadınlar, pazarda sundukları birbirinden renkli ürünleri ile farkındalık yaratmaya devam ediyor. Bitlis'in Hizan yöresine ait kuru sebze ve meyve çeşitlerini, baharat ve fındık gibi tamamı doğal yöresel tatları alıcıya sunan kadınlardan Şadiye Yıldırım, pazar sayesinde oluşturduğu alternatif ekonominin sevincini yaşıyor. Bitlis'in Hizan İlçesinden 15 yıl önce ailesi ile birlikte Van'a göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Şadiye, 23 Ekim 2011 Van depreminden sonra da merkez İpekyolu ilçesine bağlı Bostaniçi TOKİ'ye yerleştiğini söyledi. Daha önce zamanının tamamının TOKİ'deki evlerinde geçirdiğini belirten Şadiye, Kadın Emeği Pazarı'nın açılmasıyla birlikte Bitlis Hizan'da yetiştirdiği kuru sebze ve baharat çeşitlerini pazarlamaya karar verdiğini dile getirdi.

'Kuru sebzeler verimli toprakların ürünü'

TOKİ'lerin doğal yaşamı gasp ettiğini söyleyen Şadiye, çalışmaya karar verdikten sonra doğal ürünleri alıcıyla buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Pazarda birçok yöreye ait ürünlerin sunulduğunu hatırlatan Şadiye, kendisinin de memleketinin verimli topraklarından getirdiği ürünleri pazarlamaya sunduğunu ifade etti. Elindeki ürünlerin tükenmesiyle birlikte Hizan'a gittiğini dile getiren Şadiye, orada kadınların tarlalardan toplayarak uygun koşullarda kuruttukları elma, armut, papatya, isot, patlıcan, nane, yarpuz gibi sebze ve meyveyi tezgahına yerleştirdiğini aktardı. Ayrıca Şadiye, kuruttuğu sebze ve meyvenin birçok hastalığa da şifa olduğunu ifade etti.

'Ürünlerin tamamı doğal'

Kürdistan'ın her karış toprağında ayrı bir güzelliğin ve zenginliğin olduğunu kaydeden Şadiye, elde ettiği kurutmalıkların yapım aşamasını şöyle anlattı: "Kadınlar sabahın erken saatlerinde tarlaya giderler. Burada olgunlaşmış olan sebze ve meyvesini toplayıp kurutmak üzere eve getirirler. Evde bez ya da tepsilerin üstüne dizdikleri sebze ve meyveyi kurutmak için güneşte bekletirler. Bu işlem birkaç gün sürer. Ardından kuruyan sebze ve meyvesini bir torba ya da kapta muhafaza ederek kışın kullanmak üzere serin bir yerde bekletir. Hizan'da kadınlar kurutma yapmaya başlamışlardı. Bende gidip sebze ve meyvemi kurutarak pazara halka sunmak için getirdim. Ürünlerimizin tamamı doğaldır."

'Kadınlar ile birlikte kolektif bir yaşam ördük'

Pazarın açılmasıyla birlikte kolektif bir çalışmanın da önünün açıldığının altını çizen Şadiye, pazarda çalışan kadınlar ile beraber kolektif bir yaşam sürdürdüklerini vurguladı. Şadiye pazardaki kolektif yaşamı da şöyle ifade etti: "Bir arkadaşımızın işi olduğunda diğerine güvenle işini emanet edebiliyor. Yemeklerimizi birlikte hazırlayıp birlikte sofraya oturuyoruz. Yanımızda getirdiğimiz semaverlerde çay demleyip, çaylarımızı yudumlarken koyu sohbetlere dalıyoruz."

Şadiye son olarak da pazarda tezgahında doğal ürünler sattığını yineleyerek, halkın ilgisizliğinden şikayet etti. Halkın doğal ürünlere yönelmesi gerektiğini tavsiye eden Şadiye, halka pazara gelip doğal ürünlerden faydalanmasını istedi.

(htk/dc/mg)