Bu defa gitmek yok...
09:07
JINHA
MÊRDIN - Naime Uçar, henüz küçük bir çocukken devlet zulmü nedeniyle memleketi Nusaybin'den koparılarak İstanbul'a göç etmek zorunda kaldı. "Çocukluk hayallerimin kenti" dediği Nusaybin'e yıllar sonra geri döndü ve yeni bir yaşam kurdu. Devletin kente yönelik ağır saldırılarında yeniden göçe zorlanan Naime, "Bu defa gitmek yok" diyor ve geçici olarak sığındığı köyden Nusaybin'e dönme hazırlığı yapıyor.
Mardin Nusaybinli olan Naime Uçar'ın yaşam öyküsü Kürtlerin göç ve direnme arasına sıkıştırılan yaşamının özeti gibi. Henüz küçük bir çocukken 1992 yılında köyü yakılan Naime ailesiyle birlikte 5 köy dolaştıktan sonra İstanbul'a gitmek zorunda kalmış. Yıllarca kendi deyimi ile "Başkasının memleketinde mutsuzlukla var olmaya çalıştığını" anlatan Naime yıllar sonra "Çocukluk hayalim" dediği Nusaybin'e geri dönmüş. Nusaybin direnişi sırasında zorla evinden çıkarılarak göçe zorlanan Naime, ilçeye yakın Beyaz Su'da çadırda yaşıyor ve geri dönmek için bekliyor.
'Bir daha asla oralara gitmem'
Çadırına konuk olup hikayesini dinlediğimiz Naime'nin, çocukluğunu ve köy yaşamını anlatırken gözleri canlanıyor, büyük şehirlerin mutsuzluk ve hastalık yaratığını dile getiriyor. "Bir daha asla oralara gitmem" diyen Naime, Beyaz Su'nun etrafındaki dağları, çınarları, cevizleri ve meşe ağaçlarını göstererek, "Benim hayatım burası" diyor.
'Ben devleti iyi tanırım'
"Bu devletin zulmü ile çok erken tanıştım, yıkılan evler, enkaz altından çıkarılan cenazeler, yollara sürülen insanlar, çok küçükken bunları yaşadım. Köyümüzü gözümüzün önünde yaktılar. 5 köyden kovulduk ve toprağımızı terk etmek zorunda kaldık. O yüzden onları iyi tanırım hiçbir şey istemiyorum" diyen Naime'nin tek istediği tel örgüler ardından kalan evine kavuşup yeniden onarmak.
'Nusaybin yine rengin olacak
İnsanlar nereye giderlerse gitsin kendi toprağından başka hiçbir yerde nefes alamadığını söyleyen Naime sözlerini şöyle sürdürüyor: "Nusaybin'i asla Türklerin yaşadığı şehirlere, kentlere değişmeyiz. Kimsenin ölmesini istemiyoruz ama Kürtlere uyguladıkları bu zulüm onların yanına kalmaz. Nusaybin'in eskisi gibi güzel olmasını ve yeniden inşa olmasını istiyoruz. Nusaybin 'Nisebinê rengin' olmuştu ama devlet bozdu. Şimdi de etrafını tellerle örmüşler, tellerin kaldırılmasını, evi yıkılmayan insanların evine gidebilmesini istiyoruz. Biz Nusaybin'i yine güzel bir yer haline getireceğiz."
(ekip/fk)