Beritan Canözer / JINHA

AMED - Geçen yıl 12 günlük "sokağa çıkma yasağı"nın ardından ablukanın devam ettiği Silvan'da her mahalle karokola dönüştürülürken, kadınlar devlet güçlerinin tacizlerine maruz kalıyor. 90'larda Hizbullah, JİTEM saldırılarına maruz kalan ilçede kadınlar, "Polisler sokaklarımızdan çıkarsa biz tırnaklarımızla yeniden inşa ederiz burayı, tandır kokuları yeniden yükselir" diyor.

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde sık sık ilan edilen "sokağa çıkma yasaklarının" sonuncusu 3 Kasım 2015'te ilan edilmiş ve 12 gün boyunca ilçe kuşatma altına alınarak ağır saldırılar yapılmıştı. 8 kişinin yaşamını yitirdiği yasakta ilçeye giriş çıkışlar yasaklandı, heyetlere saldırı yapıldı, halkın üzerine ateş açıldı. Dünyanın gözü önünde yıkılan ilçede bir yıldır abluka sürüyor. Mescit, Tekel ve Konak mahallelerinde küçük karakollar ve nöbet yerleri oluşturuldu ve mahallede yaşayan yurttaşlar büyük bir huzursuzluk içinde.

Kendi imkanlarıyla evlerini yeniden inşa eden kadınlar karakollar ve devlet güçlerinin varlığı yüzünden evlerinin önüne dahi çıkamadıklarını söylüyor. Mahallelerin birbirlerine dar sokaklarla bağlandığını, evlerinin önünde oturarak, birbirleriyle dayanışma içinde oldukları günleri anlatan kadınlar şimdi bunu yaşayamamaktan şikayetçi.

Sokaklardan tandır ekmeği kokusu eksildi

Her sokakta kadınların vazgeçilmezi olan tandırlar da artık görülmüyor. Her tandırın başında en az 2-3 kadın bulunurken, her çocuk elinde ekmekler sokakları gezerdi. Komşulara gönderilen tandır ekmeleri ve bir tabak yemeğin sokakları daha da hareketlendirdiği ilçede kadınlar komünal bir yaşamı esas alıyordu. Yine bağlara giderek biber, domates, pazi yaprağı salatalık, soğan ve maydanoz eken kadınlar artık bunların hiçbirini yapamaz hale geldiklerini söylüyor.

Kadınlar taciz ediliyor

Tüm bunların yanında devlet güçleri sokakta kadınları taciz ediyor. Kadınlar kapılarının önüne dahi çıkamadıklarını söylerken, ilçede polis baskını yapılmayan ev de kalmadı neredeyse. Bu baskınlarda ilçe genelinde yaklaşık 150 kişi gözaltına alınırken, belediyeye de kayyım atandı.

'Sokaklarımızdan çıksalar biz inşa ederiz'

Kadınlar da isimlerini vermeden yaşadıklarını anlattı. Bir kadın "Öğretmen ya da başka bir meslekten Türkiye'nin batısından buraya gelenler kalacak yer bulamıyorlardı ve biz hiç tanımadığımız bu insanlara kapımızı açıyorduk, ama şimdi bize bunlar yapılıyor. Evlerimiz yıkıldı, kendi kapımıza çıkamıyoruz" dedi.

Tüm bunların bir karşılığını beklemediklerini dile getiren A. ise "Evlerimiz yıkıldığında, çocuklarımızla sokakta kaldığımızda batıdan tek bir ses bile çıkmadı. O evlerimize gelen, misafir kalan öğretmenler arayıp sormadılar bile. Çocuklarımız sokaklarda özgürce oynayamıyorlar, komşularımız evlerine gelemiyorlar çünkü polisler sürekli mahalledeki herkesi rahatsız ediyor. Kendi evimizde, kendi sokağımızda esir gibiyiz. Ne bu sokakların ne de bu ilçenin tadı tuzu kaldı. Biz polislerin sokağımızda dolaşmadığı, evlerimizde kurşun izlerinin olmadığı günleri, komşularımızı özledik" diye belirtti.

'Hizbullah'a JİTEM'e boyun eğmedik'

"Polisler sokaklarımızdan çıkarsa biz tırnaklarımızla yeniden inşa ederiz burayı" diyen A., "Eskiden tandır kokusu gelirdi sokaktan şimdilerde sadece kurşun izleri var ama ne olursa olsun boyun eğmeyeceğiz. O tandır kokusu yine yayılacak bu sokaklara. 40 yılı aşkındır direniyoruz. Hizbullah'a direndik, JİTEM'e direndik. Silvan 7 kez yıkıldı yeniden kuruldu. Bu da 8'inci yıkılışı ve bu kez kurmak bize düştü" ifadesine yer verdi.

(gc)