8 Mart ruhuyla büyüyen Süryani kadınların mücadelesi

09:22

MÊRDÎN- 8 Mart'ı kutlama fikri ile yola çıkan Süryani kadınların, kimsenin gelmeyeceğini düşündüğü etkinliğe yüzlerce kadının gelmesi ile güç bularak Süryani Kadın Derneği'ne dönüşen mücadelesi, köklerinin üzerinde yeşerdiği Turabdin topraklarında büyümeye devam ediyor.

Mor rengi ve İştar'ın yıldızı simgesi ile Süryani Kadın Derneği (SURKADİM), Midyat'ta 2015 yılından bu yana çalışmalarını sürdürüyor. Eski Midyat'ta taş evlerin arasından kıvrılarak tepeye, kiliselere ve evlere karışan dernek her hafta kadınlarla toplantılarını aldıkları, çalışmalarını yürüttükleri bir mekandan çok hala nefes alıp veren geçmiş kültürel değerleri canlandırmaya çalıştıkları bir atölyeye dönüşüyor. Süryanicenin hoş tınısı ile bu eski taş evlerin arasından fısıldayarak Süryani kadının kudretini ve silüetini bugüne çağıran kadınlar, birbirlerine dokunarak bir toplumu ilahileri ve güçlü elleriyle yeniden yaratıyor. Süryani kadınların güzel ruhlarına dair cümleleri bir araya getiren Süryani Kadın Derneği Başkan Yardımcısı Teodora Özdemir, derneği ve köklerine doğru yol almaya çalışan çabayı anlatıyor.

'Süryani kadınlar olarak bir derneğe ihtiyacımız vardı'

38 yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra Midyat'a bağlı köyüne dönen Teodora Özdemir, Avrupa'da Süryanilere özelde de Süryani kadınlarına ait derneklerin olduğunu ancak Turabdin'de şimdiye kadar hiçbir kadın çalışmasının yürütülmediğini dile getiriyor. Arkadaşlarıyla birlikte kadın çalışmaları başlatmak istediklerine değinen Teodora, "Avrupa destekli bir proje kapsamında Süryani Kadın Merkezi'ni kurmuştuk. Çalışmalarımız iyi sonuç verince dernekleşmeye karar verdik ve derneğimizi 2015'te Midyat'ta kurduk. Süryani kadınlar olarak bir derneğe ihtiyacımız vardı ve dernek bu anlamda bir ilk. Küçük bir çalışma olarak başlayıp büyüdü" şeklinde ifade ediyor.

'8 Mart bizim ilk eylemimiz ve başlangıçtı'

"Kadın çalışmaları ve dernekleşme fikri 2013'ün 8 Mart'ında hayata geçti" diyen Teodora, 8 Mart kutlamasının ilk eylemleri ve aynı zamanda bir başlangıç olduğunu belirtiyor. Süryani kadınlar olarak 8 Mart'ı kutlama önerisi sunduklarında, "alışkın değiller, kimse gelmez" denildiğini aktaran Teodora, "Ama 8 Mart 2013 etkinliğine yüzden fazla kadın geldi ve biz bunu başardık. Kadınlar için bir şey yapmak istedik ve başardık. Derneğimizin ilk etkinliğiydi ve bu çalışmaları yürütme konusunda bize büyük bir güç verdi" şeklinde dile getiriyor.

'Amacımız, kadınlar olarak birbirimize ulaşabilmek'

Süryani Kadın Derneği'nin çalışmalarının Turabdin bölgesi ile sınırlı olduğunu ancak tüm Türkiye'de yayılmasını hedeflediklerini söyleyen Teodora, "Nerede bir Süryani kadın var ise orada çalışma yürütmek istiyoruz" diyor.
Süryani toplumunun yaşadığı, köklerinin olduğu Turabdin' de Süryani Kadınlar Derneği'nin olmasının kendileri için önem taşıdığına vurgu yapan Teodora, derneğin aynı zamanda Süryani kültürünün devam ettiricisi ve bu kültürü yaşatmak gibi hedefi olduğunu da ekliyor. Süryani kültürüne ait el işleri ve sanatları için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Teodora, 70'den fazla üyesi olan derneğe herkesin kendi gücü oranında destek sunduğunu vurguluyor.

Derneğin, folklor, koro, tiyatro, voleybol turnuvaları, geziler ve çocuklar için oyun kursları düzenlediğini anlatan Teodora," Gezi etkinliğimizi, yaşanan çatışmalı süreçten kaynaklı durdurmuş durumdayız. Yine çocuklar için düzenlediğimiz ve Süryaniler arasında unutulmuş olan Mor Zohe (Noel Baba) geleneğini yeniden başlattık" şeklinde belirtiyor.

Porteler hazırlanacak

Hayatta olan yaşlı kadınların anlatımlarından yola çıkarak Süryani kadınların portrelerini oluşturacakları bir proje planladıklarını söyleyen Teodora, tarihteki kadınlara değinerek kadının güçlü olduğunu vurguluyor. Kadınların kapalı yaşamlarından, evlerinden çıkarmayı tam olarak başaramadıklarını söyleyen Teodora "Ama en azından kadınlar arasında ve toplumsal olarak sosyal ilişkileri yeniden canlandırabildik. Dernek bunu bir parça da olsa başardı, kadınlar birbirini tanıdı. O duvarı yıkamadık ama o duvarı çizebildik. Ve duvar çizildiğinde o taşlar yavaş yavaş düşecektir" diyor.