20 yıldır su verilmeyen Yoncalı'da kadınların sesini duyan yok!

09:22

AGIRÎ - Ağrı merkeze bağlı Şerwêran (Yoncalı) Köyü'nde yaşayan kadınlar 20 yıldır evlerine su taşıyor. Defalarca Ağrı Valiliği'ne köy içerisine boruların taşınması için başvuru yaptıklarını söyleyen kadınlar, "Bizler de artık herkes gibi evimizde suların akmasını istiyoruz. Bir an önce yetkililer mağduriyetimizi görsün" dedi.

Serhat Bölgesinin en soğuk kentlerinden biri olan Ağrı'da kadınlar halen bidonlar ile evlerine su taşıyor. Ağrı'ya 8 kilometre uzaklıkta olan merkez Şerwêran (Yoncalı) köyüne 20 yıla yakın su verilmiyor. Kadınlar yıllardır evlerine bidonlar ile su taşırken, çeşme başında bulaşık ve çamaşırlarını yıkıyor. Çocuklar temizliğin ve suyun olmadığı yerde eğitim görüyor. Kadınlar yaşadıkları mağduriyete isyan ederken, bir an önce su sıkıntısının çözülmesi talebinde bulundu.

'Devletin umurunda mı pis su içmemiz!'

Songül Adıyaman (47), köylerine yıllardır su verilmediğini söyleyerek, kirli su kuyularından evlerine su çektiğini ifade etti. Songül, " 20 yıldır evime musluklardan su girmemiştir. Bir çeşme var bize çok uzak diğer çeşmede de su kesilmiş. Şu an bile suyun kesildiği rahatlıkla görülebiliyor. Su var, su deposu da var ama köy halkının suyu eve bağlaması için maddi anlamda gücü yok. Devlet de bu konuda bizlere yardım etmiyor. Defalarca dilekçe vermemize rağmen ciddiye alınmadık. Ya biz derdimizi anlatamadık ya da devlet bizi anlamak istemedi. Devletin umurunda mı biz bu sağlıksız musluktan su içiyoruz" diye konuştu.

'Susuzluktan tek gelir kaynağımızı sattık'

Karın yağması ile beraber yaşadıkları çilenin daha da arttığını belirten Songül, "Kar yağdığında çeşmeye gidiyoruz. Çeşme başında çamaşır yıkıyoruz. Çeşme etrafı da buzlu oluyor Elimiz ayağımız donuyor. Su o kadar soğuk oluyor ki ellerimiz soğuktan yara bere içerisinde kalıyor. Biz çamaşırlarımızı oraya götürdüğümüzde buzun üstüne naylon seriyoruz ve çamaşırlarımız o şekilde yıkayıp duruluyoruz. İki tane ineğim vardı su olmadığı için tek geçim kaynağım olan hayvanlarımı susuzluktan dolayı satmak zorunda kaldım. Köyde çocuklarım gerekli besini alamıyor. Su yüzünden geçimimizde elden gidiyor. Burada çok fazla kar yağıyor. Birkaç haftaya çeşme de kapanır biz o zaman ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yine çileyi çeken kadın oluyor. Nasıl çile çektiğimizi biz biliriz. Yetkililer bu konuda sorumluluğunu yerine getirsin" diye çağrıda bulundu.

'DSİ su kaynağını kapattı'

Münetya Aydemir (50) ise Devlet Su İşleri'nin (DSİ) köylülerinin kullandığı su kaynağını kapattığını söyleyerek, dere yataklarını kurduğunu belirtti. Münetya, "Suyumuzu kestiler. Ağrı DSİ burada dere yatakları yapmış. Bizler perişan haldeyiz. Devlet bize su getirmiyor. 20 yıldır bu rezilliği kendi halkına yaşatıyor. Bize su vermeyerek topraklarımızı terk etmemiz isteniyor. Su taşımaktan hasta olduk. Artık su taşıyacak takatimiz kalmadı. Bütün zorluk ve zahmet kadınların omuzlarında kadınlar su çekmekten perişan oldular. Tek isteğimiz ve beklentimiz suyumuzun gelmesidir. 8 tane küçük çocuğum var ve bunların hepsinin suya ihtiyacı var" dedi.

'Böcekli ve yılanlı su içiyoruz'

Yıllardır üstü açık içinde yılanlar ve böceklerin olduğu suları kullandıklarını ifade eden Tekgül Çimen (35) ise, "En büyük zorluğumuz sıkıntımız sudur. Kapımın önündeki su kuyusunu kepçe getirtip kazdırdık. Üstü açık ve içinde yılanlar ve böcekler geziyor. Biz suyu nasıl içeceğiz bilmiyorum. Devlet bizim sorunlarımız kulak ardı ediyor. Su getirdiğimiz çeşmeyi de yıkmışlar. Tamamıyla susuz kaldık. Devlet su vermediği gibi var olan suyumuzu da bizden aldı" diye konuştu.

Çocuklar sağlıklı su içmek istiyor

Su sıkıntısı nedeniyle annesinin yaşadığı zorlukları anlatan 10 yaşındaki Ömer de şunları söyledi: "Kış olduğu zaman annem çeşme başına gidip buzları kırıyor. Sonra bu soğukta elbiselerimizi yıkayıp eve getiriyor. Okulda hiç suyumuz akmıyor. Susadığımızda okuldan kaçıp gelip çamurlu suyu içiyoruz."
12 yaşındaki Kardelen ise devletin Türk çocuklarla kendileri arasında ayrım yaptığını vurguladı.