JINHA

İSTANBUL - Özyönetim panelinde konuşan HDP Parti Meclisi Üyesi Ayşe Berktay, "Bu iş toplumu büyütmek devleti küçültmektir. Devleti küçültürken onunla birlikte yaşamaya razı olmak değil onu dönüştürmekten bahsediyoruz. Biz bu rejimin mevcut halini değiştirmekten bahsediyoruz. Kendi düzenimizle bir kenara ilişerek yaşarız demiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki devlet bize müdahale edecek. Ama bizimle yaşamayı kabul ederse inkarcı ve imhacı yaklaşımından vazgeçmek zorunda" dedi.

İstanbul HDP Küçükçekmece İlçe Yönetimi, ilçe binasında özyönetim paneli düzenledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterlerinin asıldığı panele HDP Küçükçekmece İlçe Başkanları, yöneticileri ve üyeleri katıldı. Panele HDP Parti Meclisi Üyesi Ayşe Berktay ve HDK üyesi Reşit İnce konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan HDK üyesi Reşit İnce, Ortadogu ve halklar için önemli bir süreçten geçildiğini ifade ederek, "Bu süreç yeni bir süreç değil. Ortadoğu da kapitalizm ve faşizm yüzyıllardır halkları esaret altına almak istiyor bu projeleri iflas edince yeniden bir saldırı gerçekleştirildi. Bu kadar zamandır göçten, katliamdan, zulümden başka bir şey yapılmadı. Bundan sonra da böyle sürsün istediler ama Ortadoğu halkları bunu kabul etmedi ve bu baskıcı sisteme karşı direniyor" dedi.

'Esedullah timi IŞİD uzantısıdır'

Rojava da baskıya karşı hakların direnişinin büyümesinin İslamiyet adı altında vahşi İŞİD çeteleri ile özerkliğe karşı savaş açıldığını dile getiren Reşit, "Kürtler hu saldırıyı kabul etmedi. 'Sonu ne olursa olsun kendi topraklarımızda yaşayacağız' dedi ve hala direniyorlar" şeklinde konuştu. Bölgede de benzer saldırılarda halkın direnişinin kırılmaya çalışıldığını ifade eden Reşit, "Şimdi Sur'da, Silvan'da, Cizre'de duvarlara yazılan Esadullah timi IŞİD'in uzantısıdır. Amaçları katletmesine göç ettirmek ve halkın direnişini kırmaktır bunun başını da saray çekiyor. İktidarın dediği Kürtlerin amacına ulaşmasını sonu ne olursa olsun yapacağız dedi. Şimdi de yürütülen savaş özyönetime karşıdır. Özyönetim, halkların devlete 'sen polisini askerin Benim üzerinde baskı sistemi olarak kullanamazsınız' deme şeklidir. Halklar kültürleri ile dilleri ile özgür yaşamak istiyor. Halk kendini yerel den yönetmesidir özyönetim" diye ifade etti. Kürt halkının direnişinin sadece kendisi için olmadığını tüm halklar için olduğunu söyleyen Reşit, "Kürtler tüm halkların kendi renkleri ile topraklarında yaşamasını istiyor. Devlet halkın inancını dilini kültürünü rengi almıştı. Ortadoğu da bugün özerkliğin öncülüğünde tüm bu baskılar ortadan kaldırdı. Kürtler bu konuda kararlıdır ve direniyor" dedi.

'Demokratik özyönetim demokratik ulusun hayata geçirilme biçimidir'

HDP Parti Meclisi Üyesi Ayşe Berktay da ağır bir savaş ortamı içinde her gün yeni çatışma direniş ve saldırı haberlerinin geldiğini ifade ederek, "Bu saldırılar bizim özyönetim talebimizi engellemeyecek. Kobanê de savaşın ortasında nasıl özerklik kurulduysa bizlerde burada tartışacağız. Ve kısa süre içinde kendi pratiklerimizi yaşayacağız" dedi. Demokratik özyönetimin, demokratik ulusun bir ayağı olduğuna dikkat çeken Ayşe, "Toplumların tarihinde zaten özyönetim olduğunu ve toplumsal bir yaşamın var olduğuna işaret eden Ayşe, "Toplumla bireyin birbiri olmaksızın yasayamayacağına inandığı paylaşımcı eşit ve özgür yaşamın olduğu bir yaşam var. Devletler ortaya çıktığı zaman her şey tolumun aleyhine gelişmiş. Ama demokratik toplum yok olmamış alttan alta bir nehir gibi yaşamaya devam etmiş" diye kaydetti.

'Meclisler toplumun devlet dışı olan örgütlenmesidir'

Demokratik özyönetimde kendi adına karar verme gücünün halkın elinde olması gerektiğini dile getiren Ayse, "Neyin yapılmasının toplumun yararına olduğunu belirleme ve en güzel şekilde uygulamaya dair kararları vermek ve toplumun öz örgütlülüğünün elinde olmasıdır. Toplumun öz örgütlülüğünün de meclislerden geçtiğini ifade ediyoruz. Herkes bu meclislerin içinde örgütlenerek kendi öz örgütlülüğünü yaratarak topluma yön vermelidir. En küçük örgütlenme birimimiz de komünler oluyor. Bunun kolay olmadığını biliyoruz. Ancak halkların ortak mücadelesi ile gerçekleşecektir. Halk herkestir, komşulardır bizimle aynı fikirde olmayan herkestir. Toplumun devlet dışı olan örgütlenmesidir. Devlet dışı demek iktidar dışı demek yani halkın ve toplumun iradesinin gerçekten yetkili olduğu halkın iradesini ortaya koyduğu gerçek demokratik yapılardır" şeklinde konuştu.

'Özyönetim toplumu büyütüp rejimi dönüştürmektir'

Çatışmalar içerisinde özyönetimlere dair inşanın devam ettiğini sözlerine ekleyen Ayşe, "Bu iş toplumu büyütmek devleti küçültmektir. Devleti küçültürken onunla birlikte yaşamaya razı olmak değil onu dönüştürmekten bahsediyoruz. Biz bu rejimin mevcut halini değiştirmekten bahsediyoruz. Kendi düzenimizle bir kenara ilişerek yaşarız demiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki devlet bize müdahale edecek. Ama bizimle yaşamayı kabul ederse inkarcı ve imhacı yaklaşımından vazgeçmek zorunda" diye belirtti.
Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

(sg-öç/dk)