'Vicdanımı dinlemeseydim dinimin yanlış bir savunucusu olurdum'
09:04
JINHA
MÊRDÎN - Berkin Elvan için sosyal medyada paylaşımda bulunduğu gerekçesiyle görevinden men edilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Hatice Dağlı, "Vicdanımdan gelen bu haykırışı dile getirmeseydim dinimin yanlış bir savunucusu olurdum" dedi.
Okmeydanı'nda polisin gaz fişeğiyle vurulan ve 267 gün sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için sosyal medyada 'Lanet olsun öldürülen çocukları terörist belleyenlere' mesajını paylaşan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Hatice Dağlı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hakkında soruşturma açılarak açığa alınmıştı. Hatice, 6 Mayıs'ta Mardin 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde 'örgüt propagandası yapmak'tan yargılandığı davadan beraat etti ancak buna rağmen mahkeme kararından hemen sonra değil, okulların tatil olduğu 2 Temmuz tarihinde göreve iade edildi. Hatice Dağlı, idari soruşturma kapsamında Eylül ayında Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı Yüksek Disiplin Kurulu'na ifade verdi. Kurul, Ekim ayında yaptığı toplantıda 'yüz kızartıcı suç işlemek' ve 'örgüt üyeliği'yle suçladığı Hatice Dağlı hakkında 'memurluktan men edilmesi' kararı verdi.
'Vicdani bir tepki verdiğim için görevimden alındım'
Yaptığı paylaşımlardan dolayı çok sevdiği mesleğini bir daha yapamayacağını söyleyen Hatice Dağlı, "Arkadaşlarım şiddet içerikli ve vicdan dışı paylaşımlarda bulunmuştu. Bende vicdanı olarak tepkimi gösterdim. Arkadaşlarım yaptığım paylaşımlarımın ekran görüntüsü alıp MEB'e şikayet ediyorlar ve şikayet üzerine adli ve idari soruşturma başlatıyor. Adli soruşturmada ben yazılanların hepsinin arka planını ve neden yazdığımı daha sonra neden sildiğimi belirttim. Mahkeme beraat kararı verdi. İdari soruşturma yaklaşık 7-8 ay sürdü. Ama daha sonra idari soruşturma sonucunda bana verilen karar memurluktan çıkarılma. İfade ve düşünce özgürlüğünün olduğu bir ülkede küçücük çocukların öldürülmesini savunan bir zihniyete karşı vicdani bir tepki veriyorum ama bunun karşılığında görevimden alınıyorum" dedi.
'Bu haksızlığın biran önce giderilmesini istiyorum'
Vicdani bir tepkide bulunduğu için başına böyle bir olayın geleceğini hiç düşünmediğini ifade eden Hatice, mesleğini seve seve yaparken, öğrencilerini her gün görebilmek için çaba sarf ederken biranda memurluktan çıkarılma kararının almasını kendisini hem psikolojik olarak, hem de manevi olarak etkilediğini söyledi. Kararın haksız bir ceza olduğunu ve bu durumun biran önce düzeltilmesi için elinden gelen her şeyi yapacağını belirten Hatice, mahkeme sürecinin de lehinde sonuçlanmasını beklediğini sözlerine ekledi. Hatice, "Biran önce öğrencilerime kavuşabilmeyi bu haksızlığın biran önce giderilmesini istiyorum. Bu noktada halkımızın duyarlı olmasını ellerinden gelen desteği esirgememelerini talep ediyorum" ifadelerinde bulundu.
'Vicdanımdan gelen haykırışın sesini dinledim'
Sürekli kendisine "pişman mıyım" diye sorular sorduğunu kaydeden Hatice şunları belirtti: "Bir yanım şunu söylüyor bana; sen vicdanından gelen bu haykırışı dile getirmeseydin ve hala mesleğini devam etseydin, küçücük çocuklar öldürülürken sessiz kalmayı tercih etseydin o zaman Din Kültürü dersinde anlattığım 'ey öğrencilerim, iyiliği emredin, ahlaklı olun, erdemli olun ve haksızlık karşısında susmayın' bu öğretileri bana anlatan dinimin yanlış bir savunucu olurdum. Ve vicdanen rahatsız olurdum."
(rk/mg)