İFK'nın 'Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor / Kasım 2015' raporu açıklandı
10:35
JINHA
İSTANBUL - İFK'nın 'Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor / Kasım 2015' raporu yayınlandı. İFK, "Bir yandan hayatlarımıza bombalar düşerken barışa sahip çıkmaya, erkek şiddeti karşısında hayatını savunma mücadelesi veren kadınların hikayelerine erişmeye, onları paylaşarak hep birlikte güçlenmeye çalışıyoruz" dedi.
İstanbul Feminist Kolektif (İFK) tarafından her ay hazırlanan 'Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor' raporunun Kasım sayısı yayınlandı. Türkiye'de şiddet dozu yüksek bir dönemden geçildiğini söyleyen İFK, "Biz kadınlar biliyoruz ki, şiddet özellikle de devlet tarafından meşrulaştırıldıkça, devletin 'düşman'laştırdığı kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların hayatına doğrudan etki ediyor. Ancak neredeyse bir senedir hazırladığımız bu raporla dikkat çekmeye çalıştığımız gibi artık kadınlar karşılaştıkları şiddete 'yeter' diyor, karşı geliyor" diye belirtti. İKF, kadınların hayatlarına bombalar düşerken barışa sahip çıkmaya, erkek şiddeti karşısında hayatını savunma mücadelesi veren kadınların hikayelerine erişmeye çalıştıklarını belirterek, "Kadınların hikayelerini paylaşarak hep birlikte güçlenmeye çalışıyoruz" diye kaydetti.
'Erkek devlet şiddetine karşı direniyoruz hayatlarımızı savunuyoruz'
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nü geride bıraktıklarını belirten İFK, kadınların birçok yerde yaptıkları eylem, protesto, etkinlikler ile kadına yönelik erkek ve devlet şiddetini tartışmaya açtıklarını ve isyanlarını haykırdıklarını belirtti. İFK, İstanbul'da 25 Kasım Kadın Platformu'nun düzenlediği eylemin ana sloganının, "Erkek-devlet şiddetine karşı direniyoruz, hayatlarımızı savunuyoruz!" olduğunu hatırlattı.
Mücadelenin ana ekseninde isyanın nüveleri
"Evde, işte, sokakta, toplu taşımada, gözaltında, ablukada, sosyal medyada hayatımızın her alanında maruz kaldığımız erkek-devlet şiddetinin türlü biçimlerine karşı kadınlar olarak hayatlarımıza sahip çıkıyoruz" diyen İFK, mücadelelerinin ana ekseninde isyanın nüvelerini bulmanın zor olmadığına işaret etti. İFK, "Erkek egemen sistemin bize dayattığı çeşitli mağduriyetlere karşı öfkeliyiz, örgütleniyoruz. Erkeklerin alanlarımızı daraltan her girişimine karşı daha da çok isyan ediyoruz. Birbirimizi yalnız bırakmıyor, güçleniyoruz. Hayatımıza kast edenlere karşı kontrolü elimize alıyor, hayatımızı savunuyoruz" dedi.
İFK'nın bu ayki hazırladığı raporunda şu haberler yer alıyor:
Erkek şiddetine göz yummayıp müdahil olunan örnekler de raporlarımızda yer almaya devam ediyor. Ancak, maalesef geçtiğimiz ay içinde Samsun'un İlkadım ilçesindeki hastanede, iş arkadaşını eski kocasının şiddetinden korumak isteyen Dr. Aynur Dağdemir, eski koca Yusuf D. tarafından katledildi. Erkekler için şiddet uygulamak o kadar meşru ki, kendilerini durdurmak isteyenlere, hele de müdahil olan bir kadınsa, büyük bir öfke yöneltiyorlar. Bunun en büyük nedeni, erkek şiddetine karşı ses çıkarmanın, toplumda erkeğin şiddet uygulaması kadar meşru olmaması.
Kampüste tacize karşı kadınlar isyanda!
25 Kasım vesilesiyle üniversiteli kadınlar birçok ilde kampüste yaşadıkları erkek şiddetine, cinsel tacize karşı ses çıkardı. Kampüslerde güvenlik görevlisinden öğrencisine, dekanından öğretim görevlisine tüm erkekler kadınların alanlarını daraltmaya, onları susturmaya, taciz karşısında örgütlenmelerini durdurmaya çalışıyor. Üniversiteli kadınlar bir yandan tacize karşı kadın dayanışmasını yükseltirken, bir yandan da tacizci erkekleri kamuoyuna teşhir ettiler.
Erkek egemen sistemde en yaygın erkeklik davranışlarından cinsel tacize karşı mücadelenin çok boyutlu olduğunu biliyoruz. Teşhir, tacize karşı mücadelenin önemli bir parçası.Teşhir kadının 'hayır' demesi, 'hayır' diyemese de maruz kaldığını anlatması ile başlıyor. Kadınların tacize karşı mücadelelerinde kamusal teşhirin biçimi ve sonuçları konusunda birbirimizin deneyimlerini daha çok dinlemeye ihtiyacımız var. Kadınların cinsel tacizci olduğu için teşhir ettikleri biri güvenlik görevlisi, biri öğrenci ve biri öğretim üyesi olan erkekler ve başka tacizci erkekler için kamusal teşhir ne zaman gereklidir, başka nasıl müdahale yöntemleri geliştirebiliriz, gibi sorular tartışmayı bekliyor. Bu tartışmaları yapabilmek için kamuoyuna yansıyan açıklama ve eylemlerdeki bilgilendirmelerden daha fazlasına ihtiyacımız var. Tacizcinin konumundan, tacizin sistemli olup olmadığına, tacize maruz kalanın öyküsünden, tacizi teşhir etme kararını kimin ve hangi yöntemlerle aldığına kadar... Tacize karşı mücadelede seçilen teşhir yönteminin tek ve biricik yol olmadığını hatırlamanın, örgütsüz kadınları da güçlendirecek yöntemleri yaygınlaştırmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konular üzerine düşünmeye devam etmek ve tartışmak çok önemli.
Kadınlar erkek şiddetine direniyor
-Adana'nın Seyhan ilçesinde 6 Kasım'da, Adana Büyükşehir Belediyesi otobüs işletmelerinde şoförlük yapan Sevil, kendisini otobüste darp etmeye kalkan Erkan Kış'ı kolundan bıçakladı. Sevil'in yönetimindeki otobüs 2000 Evler Mahallesi'nde durağa girdiğinde, bir süre önce ayrıldığı eski sevgilisi Erkan Kış otobüse bindi. Başlayan tartışmanın büyümesi üzerine Sevil'i zorla otobüsten indiren Erkan Kış, Sevil'e şiddet uygulamaya başladı. Şiddete direnen Sevil, otobüse binerek sürücü koltuğunun yanında kendini savunmak için bulundurduğu bıçağı aldı ve Erkan Kış'ı kolundan yaraladı. Erkan Kış yaralı halde kaçarken, maruz kaldığı şiddet nedeniyle Sevil baygınlık geçirdi.
-Aydın'da yaşayan S., kocası E.Ç.'den boşanma isteğiyle mahkemeye başvurdu. S. bu süreçte G.A. ile sevgili oldu ve G.A.'nın isteği üzerine kredi çekti. Bir süre sonra S., E.Ç. ile barışma kararı aldı. G.A. ise bu süreçte kredi taksitlerini ödemedi. Yağcılar Çarşısı'nda 9 Kasım'da E.Ç. ve arkadaşları ile birlikte alışveriş yapan S., G.A.'yla karşılaşınca aralarında tartışma yaşandı. E.Ç., arkadaşları ve S., G.A.'yı darp ederken S. kendini savunmak amacıyla yanında taşıdığı bıçakla G.A.'yı burnundan yaraladı. G.A., ambulansla Aydın Devlet Hastanesi'ne götürülürken, S., E.Ç. ve arkadaşları gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.
-25 Kasım'da Kocaeli'nin Gebze ilçesinde 18 yaşındaki genç kadın, kendisine tecavüz etmeye çalışan patronunu kendini savunmak amacıyla bıçaklayarak öldürdü. D. ve patronu Alaattin K., birlikte marketten alışveriş yaptıktan sonra D.'nin oturduğu eve geldi. Evden bir süre sonra tartışma sesleri gelmeye başladı. D.'nin 'İmdat, kurtarın. Bana tecavüz ediyor' diye bağırması üzerine komşular polise haber verdi. Polisler eve girdiklerinde Alaattin K.'nın bıçaklanarak öldürüldüğünü, D.'nin de bileğinden yaralandığını tespit ettiler.
Devam eden meşru müdafaa davaları ve yargı kararları
-Konya'da 1 yıl önce kendisine şiddet uygulayan kocası Şeref Yıldız'ı bıçaklayarak öldüren Rabia'nın yargılanmasına devam edildi. 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 Kasım'da 'Kasten yakın akrabayı öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, kadına "tahrik ve iyi hal indirimi" uygulayarak cezayı 16 yıl 8 aya indirdi. Rabia, evliliği boyunca Şeref Yıldız'dan şiddet görüyordu. Şeref Yıldız'a, Rabia'ya şiddet uyguladığı gerekçesiyle evden uzaklaştırma cezası verilmişti.
-Konya'da yaklaşık 8 ay önce kullandığı minibüste tek yolcu olarak kalan üniversite öğrencisi kadını, güzergah dışına çıktığı için itiraz etmesi üzerine, "İkinci bir Özgecan olayı neden yaşanmasın?" diyerek tehdit eden minibüs şoförü E.A.D., 12 Kasım'da çıkarıldığı mahkemede tehdit suçundan kanıt yetersizliğiyle beraat etti. Mahkemede görülen ilk duruşmada tutuksuz yargılanan şoför E.A.D., R.'nin tedirgin olduğunu görerek sakinleştirmek için konuştuğunu R.'nin ineceği yer kısa mesafede olduğu için güzergâh dışına çıktığını iddia etti. Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesi, trafik bilirkişilerinden olay yerinin minibüs güzergâhı olup olmadığının tespit edilmesi için keşif yapılmasını istedi. Bilirkişi heyeti mahkemeye sunduğu raporda, minibüs sürücüsü E.A.D.,'nin olayın yaşandığı sırada güzergâh dışında olduğunu bildirdi.
Konuyla ilgili açıklama ve eylemler
İstanbul Üniversitesi'nde özel güvenlik görevlisi Emrullah Beyaz'ın tacizlerine karşı yapılan suç duyurusu ve eylemlerin üzerinden henüz çok vakit geçmemişken üniversitede yeni bir taciz olayı daha gündeme geldi. Edebiyat Fakültesi'nde görev yapmakta olan Doçent Doktor Murat Ali Karavelioğlu, kadın öğrencilere sürekli olarak tacizde bulundu. Kadınlar, taciz olayının dekanlık tarafından da bilindiğini söyledi. Dekan Mustafa Özcan olayla ilgili "Kadınlar kuyruk sallamasa olmazdı" dedi. Taciz olayının birçok kez gerçekleştiğini söyleyen kadın öğrenciler, tacizi teşhir etmek için, yazdıkları bir açıklamayı 4 Kasım'da sosyal medyada paylaştılar ve Murat Ali Karavelioğlu'nun fakülte binasındaki odasının kapısına "Taciz var" yazdılar. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Müslüman Kadınlar İnisiyatifi de 23 Kasım'da, üniversite kapısının önünde yaptıkları basın açıklaması ile kadın öğrencilere tacizde bulunan akademisyen Murat Karavelioğlu'nu teşhir etti.
- Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde, bir kadın öğrenciye Sinema ve Televizyon Bölümü'nden Selim D. tacizde bulundu. Tacize uğrayan kadın öğrenci kadın derneklerinden yardım istedi ve polise şikayette bulundu. Bunun üzerine Üniversiteli Kadın Kolektifi 10 Kasım'da Selim D.'yi fakülte içerisinde düzenledikleri eylemle protesto etti. Selim D.'nin dersinin olduğu sınıfa giren 30 kadın öğrenci, kendisini "Taciz dersten daha önemli" diyerek sınıftan çıkarmak istedi. Selim D. o sırada sınıfta değildi, bunun üzerine okulun koridorlarında eylem devam etti. Tüm fakülteyi dolaşan öğrenciler, Selim D. ile kantinde karşılaştı. "Nasıl pişkin pişkin burada oturabiliyorsun?" diye tepki gösteren öğrencilere, Selim D.'nin "Evet pişkinim buradayım" diye yanıt vermesi, tepkilerin daha da yükselmesine yol açtı. Selim D., bunun üzerine özel güvenlikçiler tarafından korundu.
-Hacettepe Üniversitesi'nde kitap kiralamak için açılan stantta bir haftadır duran kişiler standın önünden geçen kadınlara tacizde bulundu. Kendilerine karşı gelen kadın öğrencilere kendi aralarında gülerek karşılık verdiler. Bunun üzerine 16 Kasım'da standa giden kadın öğrenciler standın kapatılmasını istedi. "Her kim bu okulda bir kadına taciz etmeye cüret ederse karşısında Hacettepeli Kadınları bulacak," diyen grup, standın kapatılmaması üzerine standı dağıtarak hemen kaldırılmasını istedi.
-Samsun'da Opr.Dr. Aynur Dağdemir'in sekreterinin eski kocası tarafından uğradığı bıçaklı saldırı sonucu öldürülmesi nedeniyle Samsun İl Kadın Hakları Koordinasyon Kurulu üyeleri ellerine aldıkları pankartlar ve siyah balonlarla 23 Kasım'da Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Basın açıklaması yapan grup sonrasında şiddet olaylarını protesto etmek için gökyüzüne onlarca siyah balon bıraktı.
Şiddeti izleme, müdahil ol!
-Suriye'de savaştan kaçan 23 yaşındaki Ahmet Safuk Adana'ya yerleşti. Safuk, 13 Kasım günü Levent Mahallesi'nde gezerken yine Suriye'den ailesiyle birlikte savaştan kaçan 13 yaşındaki Rama isimli bir kız çocuğunun yanına gitti ve onu taciz etti. Ahmet Safuk, kız çocuğunun çığlığıyla koşarak yanına gelen annesini görünce korkup kaçmaya başladı. Safuk'un kaçtığını gören anne "Kızımı taciz etti" diye bağırınca çevredekiler Safuk'u yakalayıp darp etmeye başladı. Bu sırada olayı gören başkaları da polise haber verdi. Ahmet Safuk aldığı darp sonrası hastaneye kaldırıldı. Kız çocuğunun ailesi de Ahmet Safuk'tan şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Samsun'da 19 Kasım'da Özel Anadolu Hastanesi Çiftlik Şubesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aynur Dağdemir'in sekreteri olan Şeyda.'nın yanına gelen eski kocası Yusuf D., konuşmak istedi. Şeyda ile Yusuf D. hastanenin 5. katındaki koridorda tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Dr. Aynur Dağdemir araya girmek istedi. Bu sırada Yusuf D. üzerinde bulunan bıçakla Dağdemir'i çeşitli yerlerinden bıçakladıktan sonra 5. kattaki pencereden kendini attı. Ağır yaralanan Dr. Aynur Dağdemir, aynı hastanede hemen ameliyata alındı. Kendini 5. kattan atan Yusuf D. de aynı hastanede tedavi altına alındı. Ancak ikisi de kurtarılamadı.
-23 Kasım'da Kadıköy Rıhtım'da bir kadın 3 erkeğe karşı direndi. Şiddet uygulanarak taksiye bindirilmeye çalışılan genç kadının, "Yardım edin beni öldürecekler" demesi üzerine mor çantalı bir kadın, sürüklenen kadını ellerinden tutarak erkeklerin elinden aldı. Bunun üzerine etraftaki erkekler de müdahale etmeye başladı. Kadını sürükleyen adamlar, "Kızın abisiyiz karışmayın" diyerek müdahale eden erkekleri tehdit etmeye başladılar. Mor çantalı kadının duruma müdahale etmesi üzerine polisler geldi ve 3 kişi gözaltına alındı.
(dk)