JINHA

İSTANBUL - Kürdistan halkının öz yönetim direnişine destek veren İstanbul'daki HDP, HDK, KJA ve sivil toplum örgütleri, Kuzey Kürdistan kentlerinde bulunan gençlerin "Kürde ölümü reva gören faşist" bir yapıya karşı direndiğini kaydederek, bu direnişin kutsal olduğunu belirtti. Türkiye halklarına Kürdistan'daki direnişi sahiplenme çağrısı yapan kurum temsilcileri, "Kürdistan'da Türkiye'nin onuru ve vicdanı katlediliyor" dedi.

HDP İstanbul İl Örgütü, HDK İstanbul İl Meclisi, KJA, GÖÇ-DER, YAKAY-DER, GÖKKUŞAĞI, TUAD, MKM, ÖHD, DAD, Barış Anneleri Meclisi ve DEM-GENÇ, Kuzey Kürdistan halkının öz yönetim direnişine destek vermek ve devletin Kürdistan'da katliam girişimi için ilan ettiği sokağa çıkma yasakları kararlarını protesto etmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. HDP MYK üyesi Sezai Temelli, HDP il eş başkanları ve kurum temsilcilerinin de katıldığı toplantısı HDP İstanbul İl Binası'nda gerçekleştirildi. Toplantı salonuna "Kürdistan'daki direnişi selamlıyoruz, katliamlara geçit vermeyeceğiz" ve "Cizre, Sur, Nusaybin, Dargeçit... Ses ver!" pankartları asıldı.

'Kürdistan'da Türkiye'nin onuru ve vicdanı katlediliyor'

Toplantıda, kurumlar adına basın metnini okuyan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Besim Soylu, AKP'nin ülkenin geleceğini ateşe ederek, katliamvari ve vahşice Kürdistan kentlerine saldırdığını ifade ederek, "Kürdistan kentlerinde bulunan gençler 'Kürde ölümü reva gören' faşist bir yapıya karşı direniyorlar" dedi. Kürt halkının taleplerinin meşru ve haklı olduğunu söyleyen Besim, "Taleplere karşı devletin faşist saldırılarına karşı halkın direniş ortaya koyması kadar haklı bir şey yoktur. Bu direnişler kutsaldır. AKP ve Saray'ın baskısı karşısında sessiz kalmak herkesin geleceğinden bir şeyler almaktır" diye konuştu. Besim, Kürdistan'daki halk direnişinin bir insanlık mücadelesi olduğunu söyledi. Besim, Kürdistan'da Türkiye'nin onuru ve vicdanı katledildiğini kaydetti. Kürdistan'daki öz yönetim direnişlerine çağrıda bulunan Besim, "insanlıktan yana herkesi Kürdistan halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.

Toplantıda katılımcıların yaptığı konuşmalar şu şekilde:

KJA aktivisti Perihan Adanmış: "Bu vahşete ve katliama karşı, bu kirli savaşa ve politikaya karşı alanlara davet ediyoruz. Başta tüm kadınlarımızı ve yoldaşlarımızı bu eylem ve etkinliklere çağrıda bulunuyoruz. Akşam Galatasaray Meydanı'nda BİKG tarafından gerçekleştirilecek olan barış nöbetine herkes katılmalıdır."

HDP MYK üyesi Sezai Temelli: "Sadece sokağa çıkma olduğu yerler değil, bölge şiddet sarmalına çekiliyor. Suriye politikasının başarısızlığı, Musul'daki başarısızlığın üstünü kapatmanın tek yolu Kürdistan halkını katletmekten geçiyor iktidar için. Bu direniş hakikattir. Bu direniş tüm Türkiye için önemlidir. Bütün Türkiye halklarına, demokrasi güçlerine bu demokrasi mücadelesinde yer almaya çağırıyoruz."

Barış Annesi aktivisti: "Artık dünyaya sesleniyoruz, yeter. Artık barış için çaba gösterin. Kimler işkenceden geçmedi, kimler ölmedi. Artık tüm dünya barış için çabalamalıdır. Önderliğimizin barış talebi desteklenmelidir."

DAD İstanbul Eş Başkanı Bülent Kelekoğlu: "Kürt halkına yönelik bir yaşamı kapatan, bütün TÜrkiye halkına da özgürlüğü kapatan bir diktatörlük ile karşı karşıyayız. Devlet kendi ihlal ettiği bir kamu düzeni anlayışı işe Kürtlerin dünyaya sunduğu öz yönetim taleplerini boğmaya çalışıyor. Bu direnişe destek olma görevi veriyor. Halkların omuz omuza vererek, özgürlük mücadelesi vermesi gerekiyor."

HDK İstanbul İl Meclisi üyesi Şamil Altan: "Türkiye Cumhuriyetinin Kürt halkına karşı bir sömürge savaşıdır. Kuşatılan yerlerde Kürt olmayanların geri çekilmesini isteyen bir hükümetten bahsediyoruz. Devlet Dersim'de Zilan'da yaptığı katliamları devreye sokma planları var. IŞİD'çi Saray, Kürt halkının IŞİD'e karşı elde ettiği zaferin intikamını alıyor. Bugüne kadar devlet Kürtlerden ve Kürt özgürlük hareketinden aldığı cevabı almaktadır. Herkesin bu mücadeleye ortak olması gerekiyor."

(sg-öç/mg)