Kürdistan'da devam eden katliamlar Van'da protesto edildi
15:50
JINHA
WAN - Kürdistan'ın birçok bölgesinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte gerçekleşen sivil katliamlar Van KJA bileşenleri öncülüğünde yapılan yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi. Açıklamada konuşan DBP Van İl Eşbaşkanı Derya Hayva, "Özyönetim açıklamaları da özyönetim ilanları da bizim için kadının öz savunmasıdır. Kadınlara ve özyönetimlere karşı olan şiddet siyasetini ve aynı zamanda Cizre, Silopi, Nusaybin gibi merkezlerde yapılan insanlık dışı uygulamaları kınıyoruz" dedi.
Van'da, Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin ve Dargeçit'te uygulanan sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte yapılan sivil katliamlar, Van KJA bileşenleri öncülüğünde düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasıyla protesto edildi. Rojin Kadın Yaşam Merkezi önünden başlayan yürüyüşe DBP-HDP İl ve ilçe eşbaşkanları, Van Barış Anneleri Meclisi, Van merkez ilçe belediye eş başkanları, Rojin Kadın Yaşam Merkezi çalışanları ve çok sayıda kadın katıldı. Feqiye Teyran Parkı'nda sonlanacak olan yürüyüş esnasında polis müdahale ederek kadınların yürüyüşünü engelledi. Kadınlar polisin tüm engellemelerine rağmen barikatları aşarak yürümeye devam etti. Yürüyüşte sık sık "Jin jiyan azadi", "Katil devlet Kürdistan'dan defol", "Biji berxwedana Cizire" ve "Biji serok Apo" sloganları atılırken zılgıtlar kentin sokaklarında yankılandı. Yürüyüş esnasında kadınlar ve polis arasında sık sık arbede yaşanırken polis amirlerinden biri kadınlara hakaret etti. Ezberciler Caddesi'nde son bulan yürüyüşün ardından kadınlar, polis ablukası altında basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınlar adına açıklama yapan DBP Van İl Eşbaşkanı Derya Hayva, demokratik tepkilerini dile getirmek için sokağa çıktıklarını belirterek, "Siyaset ile ilgili politik durumumuzu ortaya koymak için bir araya geldik ama yine polis tarafından engellendik" dedi.
'Süreç tesadüfen bu hale gelmedi'
Tarihte her zaman kazananın onurlu insanlık duruşu olduğuna dikkat çeken Derya, gelecekte de aynı şekilde kazanacak olanın insanlık onuru olacağını vurguladı. Ortadoğu ve Kürdistan'ın kan gölü haline geldiğini söyleyen Derya, "Şu anda insanlık bir insanlık sınavı vermek durumundadır. Bu yaşananlar insanlığın dramıdır. Süreç tesadüfen bu hale gelmemiştir. Süreci bu denli çözümsüz hale getiren elbette demokratik toplumun iradesi değildir. Şuanda da görüldüğü gibi demokratik insan duruşu engellenmektedir. Kapitalist devlet siyasetinin sonucu olarak bizler bu hale geldik" şeklinde konuştu.
'Özyönetim ilanları kadınların özsavunmasıdır'
Kadınların iradeli duruşunun her zaman barış yönünde olduğunu kaydeden Derya, kadınların iktidarcı, tekçi ve devletçi duruşu kabul etmediğine ve barışta ısrarcı olduğunu ifade etti. Kadının kendi geleceğini tayin edebilme konusunda iradesinin özgür olmasını gerektiğini belirten Derya, "Tüm şiddet, inkar, imha ve işkencelere rağmen biz kadınlar barıştaki ısrarımızı sürdürdük ve sürdürmeye de devam edeceğiz. Bu anlamda özyönetim açıklamaları da özyönetim ilanları da bizim için kadının öz savunmasıdır. Kadınlara ve özyönetimlere karşı olan şiddet siyasetini ve aynı zamanda Cizre, Silopi, Nusaybin gibi merkezlerde yapılan insanlık dışı uygulamaları kınıyoruz" diye belirtti.
(mc-ry/dc/dk)