JINHA

ADANA- Birçok STK ve siyasi parti, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan kampanyanın startını 19 Aralık'ta gerçekleştirecekleri yürüyüşle verecek. STK ve siyasi parti temsilcileri, kaos ortamının sonlandırılması ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün kaçınılmaz olduğunu belirterek, kent genelinde yapacakları eylem ve etkinliklere katılım çağrısında bulundu.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik AKP hükümeti tarafından uygulanan ağırlaştırılmış tecrit, 1999 yılından bu yana sürdürülürken, en son 5 Nisan'da İmralı Heyeti'nin kendisi ile yaptığı son görüşmeden bu yana tecrit yeniden devreye konuldu. Her kritik dönemde AKP iktidarı tarafından uygulanan tecride tepki gösteren Kürtler, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için 5 Aralık'tan bu yana çeşitli eylem etkinliklerle alanlarda. En son 2013 yılı sonu ile 2014 Mart ayına kadar süren "Öcalan'a özgürlük" imza kampanyası kapsamında 174 bin kişinin imza vererek beyanda bulunduğu Adana'da, Kürtler 19 Aralık'ta gerçekleştireceği yürüyüşle yine irade beyanında bulunarak Abdullah Öcalan'a özgürlüğü haykıracak.

'Ezilen tüm halklar Öcalan'ın özgürlüğünü haykırmalıdır'

HDK Adana İl Meclisi Sözcüsü Hüseyin Memiş, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için şu ana kadar yeterli bir duyarlılık oluşmasa da barıştan yana olan herkesin bir şeyler yapma çabasında olduğunu ifade etti. Hüseyin, HDK olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için kent genelinde yapacakları eylem ve etkinliklere kitlesel olarak katılım çağrısında bulundu. Yüzyıllık çatışmanın önüne geçmek ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi için Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün kaçınılmaz olduğunu kaydeden Hüseyin, özellikle ezilen tüm halkların bu talepte bulunması gerektiğinin altını çizdi.

"Sanatçılar, yazarlar, sendikalar ve barış isteyen herkes bu tecridin sonlandırılması ve müzakerelere başlanması için haykırmalıdır" diyen Hüseyin, 40 yıllık mücadelede gelinen noktanın artık silahın pek bir çözüm olmadığını herkes tarafından bilindiğini aktardı. Hüseyin, bu nedenle tekrar müzakerelere başlanılmasını isteyerek, "Demokratik bir şekilde çözüm arayışlarına girilmelidir" dedi.

'Öcalan'ın özgürlüğü ve katliamların durması için alanlarda olacağız'

Savaş hükümeti AKP'nin Kürdistan'da devreye koyduğu kirli politikalardan vazgeçmeye çağıran TUHAD-FED Adana Temsilcisi Yöneticisi Newroz Şendur, AKP'nin Dolmabahçe mutabakatına dönmesini ve ellerin tetikten çekilmesini vurguladı. Ölüm ve katliamları durduracak tek kişinin Abdullah Öcalan olduğunu kaydeden Newroz, "AKP Sayın Öcalan'la görüşmeli ve barış sağlanmalıdır" diye belirtti.

Adana'da 174 bin insanın Abdullah Öcalan'ı "İrademdir" diyerek sahiplendiğini belirten Newroz, TUHAD-FED olarak Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü, Türkiye ve Kürdistan'a barış gelmesi için alanlarda olacaklarını, tüm barışseverlerin kendilerini yalnız bırakmamasını istedi. Newroz, "Sayın Öcalan Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'da önemli bir lider. Sayın Öcalan'ın sıradan bir tutuklu olarak davranılmaması gerektiğine inanıyoruz. Kürt halkı ve tüm insanlar barış güvercini Sayın Abdullah Öcalan'ı sahiplenmesi gerekir" dedi.

'Mutabakata geri dönülmeli'

HDP Adana il Eşbaşkanı Gülseren Tural ise, 7 Haziran seçimi ile birlikte Kürt halkının ve demokratik güçlerin "Demokratik Cumhuriyet" yolunda önemli bir iradeyi açığa çıkardığını ifade ederek, Kürt sorununun tüm Türkiye ve Ortadoğu sorunu olduğunu ve devletin 10 maddelik Dolmabahçe mutabakatına geri dönülmesi çağrısında bulundu. Gülseren, "Barıştan yana bir kadın olarak Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz. Öcalan'a özgürlüğün aynı zamanda ülkeye barış olgusunu yerleşeceği temelinde bunla ilgili demokratik zeminde mücadele veren halkımızın yanında olacağız" dedi.

'Öcalan'ın özgürlüğü için yasal olan her şeye başvurulmalıdır'

KJA üyesi Şükran Çelebi de bu coğrafyada yaşayan tüm halkların Kürdistan'da yaşanan kirli savaşa "dur" demesi gerektiğini belirterek, bu coğrafyada barışın tesis edilmesinde tek adresin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğuna işaret etti. Şükran, "Öcalan'ın özgürlüğü için yasal olan her şeye başvurulmalıdır. Öcalan'ın özgürlüğünü bir kadın olarak, bir birey olarak bu kaos ortamının sona erdirilmesi ve halkların barışı için istiyoruz. Bireysel eylemlerle değil toplumsal eylemlerle halklar bu talepte bulanmalıdır" şeklinde konuştu.

(fz/dk)