Alevi kadınlar çılalarını direnişe yaktı - YENİLENDİ

18:58
YENİLENDİ" class="social-twitter">

JINHA

HABER MERKEZİ - Demokratik Alevi Kadın Hareketi, "Zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır, zulme sesiz kalmak suça ortak olmaktır" diyerek çılalarını direnişe yaktı.

DERSİM

Dersim Demokratik Alevi Kadın Hareketi, Kürdistan'daki sokağa çıkma yasakları ve Maraş katliamının arifesi nedeni ile basın açıklaması düzenledi. Seyid Rıza Meydanı'nda düzenlenen açıklamaya, Dersim Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun, Dersim Demokratik Alevi Kadın Hareketi üyeleri, KJA, HDP, DBP, ESP kadın temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını Kırmancki okuyan Demokratik Alevi Kadın Hareketi üyesi Cemile Ataş, Türkiye halkları ve inanç toplulukları olarak zor ve tehlikeli bir süreçten geçtiğini belirterek, "Maraş katliamının 37 yılı ve yarası sarılmayan hesabı sorulmayan Maraş içimizi kanatmaya devam ediyor. Maraş katliamını gerçekleştiren faşist ırkçı zihniyet bugün de katliamlarını devam ettiriyor. Maraş'ın hesabı sorulsaydı bugün bu katliamlar olmayacaktır" dedi.

'Yezid zihniyetine dur diyoruz'

Cizre, Silopi ve Diyarbakır'da yaşanan katliamlara değinen Cemile, "AKP devleti bu süreç içinde sadece canlarımızı katletmekle yetinmemiş dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde o toplumun ibadet evlerine, kültürel değerlerine manevi değerlerine yani kutsallarına saldırmış ve saldırmaktadır" diye konuştu. Varto ve Dersim'de cemevlerine saldırıların altını çizen Cemile, Diyarbakır'da da aynı şekilde tarihi yapıların ve halkların kültürüne dönük saldırıların yaşandığını belirtti. Mezarlıklara dahi tahammülü olmayan bir devletle karşı karşıya olduklarını dile getiren Cemile, "Ölülerimizi savaş uçaklarıyla bombalayıp bir daha öldüren bu Yezid zihniyete dur diyoruz" şeklinde konuştu.

'Hak ve hakikate ulaşmanın yolunun direniştir'

Cemile, Kerbela'nın yasını hala tuttuklarını ifade ederek, "Dersim'i, Koçgiri'yi ve kanayan yaramız Maraş'ın yasını tutarken yeni Kerbelalara yeni Maraşlara yeni Dersim'lere izin vermeyeceğiz. Alevi kadınlar olarak 'zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır, zulme sesiz kalmak suça ortak olmaktır' belirlemesi inancımız ve yaşam felsefemizin ve öğretimizin gereğidir. Bu minvalde susarak suça ortak olmayacağız. 72 millete bir nazardan bakan biz Aleviler zulüm ve haksızlık kime yapılırsa yapılsın kendimize yapılmış sayarız ve bunun karşında hak ve hakikate ulaşmanın yolunun direniştir" dedi.

Çılalarını teslimiyete değil direnişe yakıldığını ifade eden Cemile,"Bütün alevi toplumunu da Türkiye'de ve özelde Kürdistan'da gelişen insanlık ve özgürlük sürecini katliamlarla bastıran Saray diktası, AKP devletine ve zulme karşı biz Alevi kadınlar ses vermeye ve zulme ortak olmamaya çağırıyoruz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından kadınlar çılaları yaktı.

İSTANBUL

Demokratik Aleviler Derneği (DAD) ve Demokratik Alevi Kadın Hareketi Galatasaray Meydanı'nda da ortak basın açıklaması düzenledi. Açıklamada katliamlar lanetlenirken "Zulme ortak olmayacağız çıralarımızı direnişe yakıyoruz. Maraş'ı, Cizre'yi, Sur'u unutmayacağız", "Zulme sessiz kalma", "Cizre Kerbela olmayacak", "Dersim, Maraş, Koçgiri; unutulmaz hiç biri" pankartları açıldı. Kürdistan halklarının direnişi selamlanarak direnişin sembolü olarak anneler tarafından çılalar yakıldı. Basın metnini okuyan DAKH Eşbaşkanı Satiye Çakmak "Kürdistan'daki 92 yıllık Cumhuriyet tarihinde inkar, asimilasyon, ve katliam politikalarıyla yüz yüze kalmış olan halkların merkezi dikta yönetimine karşı en temel haklarından bir tanesi de yerel yönetilme hakkıdır" dedi.

Satiye, AKP'nin eşi benzeri görülmemiş bir saldırı konsepti ile savaş hukukunu dahi hiçe sayarak vahşi şekilde bütün canlılara, kültürel değerlerine ve manevi değerlerine saldırdığını söyleyerek, "Yezid zihniyeti, saray diktası kendini ifşa etmiştir" şeklinde konuştu.

ANKARA

Ankara Demokratik Alevi Kadın Hareketi Maraş katliamının 37. yıldönümünü anarken Kürdistan'da yaşanan katliamları ve sokağa çıkma yasaklarını mum yakarak protesto etti. Basın açıklamasını okuyan ADAD Eşbaşkanı Songül Çelik, Maraş katliamını gerçekleştiren faşist ırkçı zihniyetin bugün de katliamlara devam ettiğini belirterek, "Maraş'la yüzleşilseydi, hesabı sorulsaydı bugün bu katliamlar olmayacaktı" dedi.

'Maneviyatlarımızı bombalayan Yezid zihniyetine dur diyoruz'

Songul, "Cizre'de, Varto'da, Silopi'de, Diyarbakır'da kısacası 92 yıllık Cumhuriyet tarihinde inkar, asimilasyon ve katliam politikalarıyla yüz yüze kalmış. Halkların merkezi, dikta yönetimlere karşı Türkiye halklarının ve özelde Kürt halkının demokratik hakkı olan 'özyönetim' hakkını saray diktası ve AKP devleti eşi benzeri görülmemiş bir saldırıyla gerçekleştiriyor" diye konuştu. Songül, Alevi kadınlar olarak bu acıları çok iyi bildiklerini vurgulayarak, "Kerbela'nın yasını hala tutuyoruz. Dersim'i, Koçgiriyi, ve kanayan yaramız Maraş'ın yasını tutarken yeni Kerbela'lara yeni Maraş'lara yeni Dersim'lere izin vermeyeceğimizi buradan bildiriyoruz" diyerek AKP iktidarının Yezid zihniyetiyle kendini güncellediğini belirtti. Alevi kadınlar olarak Kürt halkının meşru demokratik özyönetim talebini desteklediklerini ifade eden Songül, "Bizler de zulmün olduğu yerde Ana Fatma'nın, Zeynep Ana'nın, Hüseyin'in duruşu ile direnerek yaşamı güçlendireceğiz" ifadelerini kullandı.

'Ana Fatma'nın direnci ile zulme ortak olmayın'

"Çerağlarımızı teslimiyete değil direnişe yakıyoruz" diyen Songül, bütün Alevi toplumunu Kürdistan'da gelişen insanlık ve özgürlük sürecine destek olmaya davet ederken, "AKP'nin zulmüne karşı Ana Fatma'nın direnci ile biz alevi kadınlar zulme ortak olmamaya çağırıyoruz" dedi.

(ekip/öç/sy/gc)