'MEB'in yolladığı mesaj savaş konseptinin bir parçası'

09:02

Rojda Oğuz / JINHA

WAN - Milli Eğitim Bakanlığı'nın Cizre ve Silopi'deki öğretmenlere yolladığı 'eğitim semineri' gerekçeli mesajla bulundukları yeri terk etmelerinin istenmesine tepki gösteren Eğitim Sen Van Şubesi Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, MEB'in yolladığı mesajın savaş konseptinin bir parçası olduğunu söyledi.

Şırnak'ın Silopi ve Cizre ilçelerinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı öncesinde ilçede bulunan öğretmenlerin kenti terk etmeleri yönünde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mesaj gönderildi. Öğretmenlere yönelik yapılan çağrıda, "Bakanlıkça ilçemizdeki öğretmenlere seminer kararı alınmıştır. Seminerler şehir dışında alınabilecektir" sözleri yer aldı. Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, bu durumu "MEB mevcut savaş konseptine katkı sunuyor bunun başka bir açıklaması yok" diye yorumladı.

'Eğitim emekçilerinin yüzde 70'i mutsuz'

Gülcan, MEB'in yaptığı söz konusu seminerlerin öncesinde bir planlama hazırlandığı ve bunun bir takviminin oluşturulduğunu kaydetti. Gülcan, seminer planlamasının nasıl yapıldığını şöyle dile getirdi: "Sistem üzerinden öğretmen arkadaşlar bunun başvurusunu yaparlar. Önceden planlaması yapılır. O doğrultuda eğitimler devam eder. Şimdi tam eğitim-öğretim döneminin ortasında böyle bir çalışmanın yapılması yani bizim aklımızla dalga geçer şekilde yapılan bir çalışmadır. Bakanlıktan bu noktada beklediğimiz gerçekten insanları tatmin eden bir cevabı ortaya koymasıdır. Eğitim Sen olarak bir anket çalışması yaptık. Bu çalışmaya göre; eğitim emekçilerinin yaklaşık yüzde 70'i kendi mesleklerinden firar etmekten mutsuz ve sıkıntılar yaşıyor."

Cevap bekleyen sorular…

MEB'in eğitim seminerleri açıklamasının akıllarda soru işareti bıraktığını dile getiren Gülcan, "Eğer siz böyle bir eğitim hizmeti çalışması yapıyorsanız bunun planlı bir programı var mı? Bir diğer soru da bu öğretmen arkadaşlar bunları kendileri alırlar diye bir bilgi vermişsiniz kendi illerinde hangi okullarda bu eğitimi alacaklar? Bu eğitimin içeriği nedir, konuları belli midir? Gitmeyen Cizre'de, Sur'da ya da Silopi'de kalan eğitim emekçi arkadaşlar o savaş ortamının olduğu yerlerde hangi okullarda bu eğitimi alacaklar ve kim bu eğitimi verecek?" şeklinde cevap bekleyen sorulara işaret etti. Gülcan, MEB'in asıl görevinin ülkede eğitimin sağlıklı bir şekilde ve barış ortamında sürdürülmesi için çaba sarf etmek olduğunu ifade ederek, şu anki durumun mevcut savaş konseptine katkı sunduğunu belirtti.

'Öğrencilerde psikolojik sorunlar ortaya çıkacak'

Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği ilçelerden giden öğretmenler nedeniyle öğrencilerde ciddi sorunlar oluşabileceğini ifade eden Gülcan, "Özellikle ilkokuldaki öğrenciler için ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkaracaktır. Çünkü ilkokul öğrencisi aileden önce öğretmenini kendine model alır ve gününün çoğunu öğretmenle geçirir. Öğretmenin ve öğrencinin birbirlerine en fazla ihtiyaç duyduğu bu anda birbirlerinden koparılması çocuklarda ciddi anlamda sorunlar yaşatacaktır" diye konuştu. Gülcan, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Cizre'de bir öğrencinin öğretmenine hediye alamadığı için tandır ekmeği götürdüğünü hatırlatarak, "Öğrencinin öğretmene karşı bu derece saf ve temiz bir bağlılığı var. Bunun sonuçları gerçekten bölge halkını ve özelde Cizre ve Silopi halkını ciddi şekilde etkiliyor ve bundan ciddi şekilde etkilenen eğitim emekçileri var. Oraları terk etmeyen arkadaşlarımız var" diye belirtti.

'Savaş dilinden vazgeçilmeli'

Genelinde Türkiye ve özelinde bölge açısından ciddi sıkıntıların olduğunun altını çizen Gülcan, savaş dilinden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Gülcan, "90'lı yıllarda bu kadar açık bir şekilde devletin kendi yurttaşlarına yönelik bir savaş saldırısı olmuyordu. Açık bir şekilde yapılmıyordu. Arkadaşlar şunu düşünebilirler; eğer orayı terk etmezlerse ve 'Biz burada eğitimimizi sürdürmek istiyoruz' çabasını ortaya koysalardı belki bu gün orada savaş politikasının önüne bir nebzede olsa geçmiş olacaklardı" ifadelerini kullandı.

(ry/dc/mg)