Kadınlar: Zulme boyun eğmedik eğmeyeceğiz

09:05

Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Kuzey Kürdistan il ve ilçelerine yönelik devreye konulan katliam politikalarına tepki gösteren Seyhanlı kadınların mesajı çok net: "Zulme boyun eğmedik, eğmeyeceğiz."

Kuzey Kürdistan'da yurttaşların yaşam hakkına, özyönetim talebine karşı savaş konseptini devreye koyan devletin savaş güçleri, kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden halkın tüm kesimlerine yönelik savaş suçu işleyerek, tanklarla, toplarla, bombalarla saldırıyor. Yaşanan bu katliam politikalarına yabancı olmayan Kürtler ise tarihten aldıkları direniş geleneğini bu gün yaşanan saldırılara karşı devam ettiriyor. Kürt halkı katliam politikalarına karşı özsavunmasını alıp direnirken, Türkiye kentlerinde de halk bir yandan özyönetim ilanlarını selamlarken bir yandan da saldırılara tepki gösteriyor.

'Kürt halkı zulme asla boyun eğmeyecektir'

Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu Mahallesi'nde yaşayan 25 yaşındaki Çiçek Gümüş, Rojava olmak üzere Cizre, Sur, Silopi ve Nusaybin başta olmak üzere tüm halkın direniş mücadelesini selamladı. Geçmiş yıllarda Kürtlere yapılan zulmün halen devam ettiğini söyleyen Çiçek, "Kürt halkına yapılan zulümleri kınıyorum. Şunu bilsinler ki Kürt halkı bu zulme asla boyun eğmeyecektir. Sanmasınlar ki Kürtler 90'lı yılların Kürtleridir. Kürt halkı her zamankinden çok daha güçlüdür, bizim irademizi asla esir alamazlar. Biz acı çeke çeke direnmeyi öğrendik. Kürt halkı her gün gözleri önünde evlatlarının parçalanmış bedenlerini gören bir halktır, Kürt halkı evlatlarının parçalanmış bedenlerini eteklerine toplayan bir halktır. Bunu bilsinler artık bizi asla esir alamazlar ve artık canımızı yakamazlar" ifadelerinde bulundu.

'Halk hendeklerin arkasında baskılara karşı direniyor'

Katliamlarla sorunların çözülemeyeceğine dikkat çeken Çiçek, Kürtlerin iradesini yok sayanların asla başarılı olamayacağını dile getirdi. Çiçek sözlerine şöyle devam etti: "Erdoğan ve Davutoğlu hendek diyor başka bir şey demiyor. O hendekleri Kürdistan'a onlar kazdırttı, o hendekler onların baskıları sonucu kazdırıldı. Hendeklerin arkasındaki halk baskılara karşı direniyor ve özsavunmasını yapıyor. Bugün Kürdistan'da verilen mücadeleyi tüm dünya gördü. Kürtler öyle bir hale geldi ki her ülkede yeşerdik ve çoğaldık artık bundan sonra asla Kürtleri yenemeyecekler, bunu tüm dünya da biliyor. Ve artık şu bir gerçektir ki onlar artık bizden korkuyor, korkması da gerekiyor; çünkü artık biz irademizle güçlüyüz. Ben buradan halkın onurlu direnişini selamlıyorum."

'Erdoğan katliamlarla Kürtlerin bitmeyeceğini iyi anlamalı'

Kuzey Kürdistan'da 90'lı yıllarda devletin savaş politikaları nedeniyle Adana'ya göç etmek zorunda kalan 85 yaşındaki Şerife Çakır, kişiler değişse de devlet zihniyetinin değişmediğine dikkat çekiyor. 90'lı yıllarda halkı göçe zorlayanların aynı politikayı bugün de uyguladığını kaydeden Şerife, "Bizi zorla topraklarımızdan göç ettirdiler, bizi karanlık köşelerde öldürdüler, öldürüp toplu mezarlara koydular. Şimdi de aynı politikalar Cizre'de, Sur'da, Silopi'de, Nusaybin'de devam ediyor. Cizre'de Kürtlerin üzerine bomba yağdırmak için öğretmenleri çektiler. Kürtler hep barış istemiştir ama onlar hep Kürtlerin kanını dökmüştür. Erdoğan katliamlarla Kürtlerin bitmeyeceğini iyi bilmeli ve anlamalı. Kürtlerin evini yaktınız umarım sizin de eviniz yakılır ve evlat acısı görürsünüz. Artık yeter bu yaptığınız zulüm" şeklinde konuştu.

'Geçmişte direndik bugün de direniyoruz'

Yıllar önce devletin zulmünden dolayı bir kızının PKK saflarına katıldığını kaydeden Şerife, iki oğlunun da gözaltında günlerce işkencelere maruz kaldığını ve cezaevine konulduğunu söyledi. Baskılara karşı geçmişten bu güne direndiklerini sözlerine ekleyen Şerife son olarak şu ifadelerde bulundu: "O zaman başaramadığınızı şimdi mi başarmayı düşünüyorsunuz? Eğer öyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz çünkü Kürtler eski Kürt değil. Şuan Amed, Nusaybin, Silopi, Cizre direniyor, halk iradesine, toprağına sahip çıkıyor. Kürdistan'da yapılan saldırı ve katliamlara karşı 'ben insanım' diyen herkes karşı çıkmalıdır."

(mg)