'7'den 70'e el ele vereceğiz bu zulmü böyle durduracağız'

12:52

JINHA

AMED - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin Kürt halkı için 'temizleyeceğiz' sözüne karşılık, "Siz kimsiniz kimi nerde temizliyorsunuz siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Haklıyız kazanacağız. 7'den 70'e el ele vereceğiz kenetleneceğiz bu zulmü böyle durduracağız. Faşizme yalvarılmaz ne varsa gücümüz ortaya koyacağız. Yılgınlığa gerek yok bu savaş politikasına karşı direneceğiz. Halkımızı bu direnişi yükseltmeye çağırıyoruz. Aksi bu halkın tarihine yakışmaz" dedi.

DTK, HDK, HDP ve DBP eşbaşkanları Diyarbakır'da son dönemde yaşanan gelişmelere dair açıklama yapıyor. DTK binasında yapılan basın toplantısında konuşan HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, halka yönelik tüm saldırılara rağmen bir çıkmazda hissedilmediğini belirterek, zor bir dönemin üstesinden gelineceğini ifade etti. 21. yüzyılda tartışılması en doğal yönetim biçiminin öz yönetim olduğunu bunun en doğal ve meşru hak olduğunu vurgulayan Ertuğrul, siyasetsiz çözüm olmayacağına dikkat çekerek şöyle devam etti:

'Hükümetler Kürt sorununu çözmekle başlar çözemeyen gider'

"Biz bu siyasi sorumluluğu üstleniyoruz çünkü siyasetsiz çözüm olmayacak. 100 yıldır çözüm bekleyen bir sorun bütün hükümet başkanlarını geldiği gün selamlar. Bütün hükümet başkanları iki sorunla karşılaşır biri bu ordunun toplumun kıyısına itilmesi gerektiğidir ve ikincisi Kürtlerin eşit yaşam talebini görür, bu sorunun ortadan kaldırılmadığı görür ve akıllarını çalıştırmaya başlarlar ve çok geçmeden statüko devreye girer. Böyle gelmiş böyle gider diyerek hepsi aynı sözleri söylemeye başlarlar. Son 30 yılda hangisine bakarsanız bakın hükümeti teslim aldıkları gün Kürt sorunun çözmek vaadiyle işe başlamışlardır sonra 'Kürt sorunu yok' demişlerdir ve o gün sonları başlamıştır. Erdoğan bugün bunun içinden çıkmış gibi görünüyor olabilir ama sorunun çözümü siyasettedir.

'Öcalan'ın çözümüne toplum destek verdi'

Kürt sorunun çözümünde bütün Türkiye'yi kucaklayan program için adımlar atmaya başladıklarını ifade eden Ertuğrul, "Hükümet sorumluluğu üstelenmese bunu üstelenecek yurttaşlar ve kurumlar var. Bugün en önemli haklardan geriye doğru adım atmaya başlayan muhalefet liderlerine de seslenmek istiyorum. Bu kentlerde ölüm yağdırılması karşısında 'Cumhuriyet'te öz yönetim olmaz' diyen liderlerin de bu çözümün engellenmesinde rolleri büyüktür. Sayın Öcalan'ın çözümüne Türkiye halklarının yüzde 70'i destek verdi. Bütün dünyanın yürüttüğü şeyi biz ateşi keşfeder gibi keşfettik. Radikal demokrasi, öz yönetimin 21. yüzyılda geldiği yer burasıdır. Bir devlet artık yönetimi paylaşmadan var olamaz. Bunun için toplum destek verdi ama bugün iktidar kendisine bu ruhsatı verenlere siz yoksunuz dediği zaman askerlik kıyısına gelinir. Bu meseleyi askerler çözemez. Askerler öldürür çözmez. Halkın üzerine ordu yollayarak bir çözüm çıkmayacağını 100 yıldır görmüş olmanız lazım. Bunları zorla ortadan kaldıracakların sananlar ancak IŞİD kafasındakilerdir. Kravat takmakla IŞİD'çi olunmaktan kurtulunamaz" diye konuştu.

'İzmirliler kardeşlik şimdi değil de ne zaman'

Hükümetin halka 'temizlenecek şey' muamelesi yaptığına vurgu yapan Ertuğrul şöyle devam etti: "Göreceğiz ki kirli olan halkın inancı değil halka zorla dayatma yapanlardır. Türkiye'nin fikir dünyasının, düşünen insanların bir kez daha dönüp bakmasını istiyoruz. Halkın talepleri kabul edilmediğinde insanlar kendi hayatlarını varlıklarını sürdürebilmek için başka yollarda arayıp bulacaklardır bu da kendi kaderlerinin tayininin başka yolu olacaktır. Halkın kendi kaderini tayin hakkı hava kadar su kadar doğaldır. Her şiddet sürecini 'terör' diye yaftalamak en akılsızca iştir. Çatışmalı sürecin halk isyanının kendisini ifade biçimi olduğu Meclis'te de anlatıldı. Kendi aralarında anlamış gibi göründükleri şeyi halka anlatırken 'terör' dediler. Kürt sorunun çözümü Kürt halkının kendisine bırakılmamalıdır. Onlar çözümü kendisi söyleyecek ama halkların da bu çözümde rol almak istemeleri gerekmektedir. İzmir Diyarbakır bizim kardeş kentimizdir dedi. İzmirliler, Türkiye'nin batısında yaşayanlar Kürt kardeşleriniz zordadır onların haklarını inkar eden hükümet onların iradesini teslim almaya çalışmakta tıpkı yarın size yapacağı gibi. Bu nedenle sesinizi çıkartın. Ya kardeşinize bugün sahip çıkın ya da bu sözü artık telaffuz etmeyelim. Kardeşlik şimdi değil de ne zaman lazımdır." Ertuğrul sivil toplum kuruluşlarına da çözüm için mücadele konusunda çağrı yaptı.

'Devlet cephesi en az ihtiyaç olan şeydir7

Şırnak, Silopi ve Cizre'ye bütün vekillerin gideceğini belirten Ertuğrul, "Halkımızın başına ne geliyorsa biz de orada olacağız. Türkiye'yi yönetenlere seslenmek istiyorum. Vazgeçilmez temel insani değerlerden biri barış içinde yaşama hakkıdır. Barış içinde yaşama hakkından kaçarak zora sığınarak hiçbir siyasetçiyi yükseltmez. HDP'den boşalacak yerlere talip olmak için Tayyip Erdoğan'ın eteklerine tutunanlara söylüyoruz siz yanlış yapıyorsunuz. Bir barış ve demokrasi cephesini birlikte kuralım, devlet cephesi Türkiye'de en az ihtiyacamız olan şeydir" dedi.

'O yerlerde korku değil coşku var'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, HDP hem parti programı, hem beyanname hem alanlarda hem da parlamentoda yönetim modelinin ne olması gerektiğini açıkça ifade ettiğini belirterek, "Halkımızın bugün ortaya koyduğu haklı talebe karşı hükümetin işgal algısı uyandıran müdahalesine karşı HDP net bir duruş içindedir. AKP'nin Kürt halkına açtığı savaşta Kürt halkının yanındadır. Musul'a asker gönderip bir iki gün meydan okuyup arkasında çeken, İsrail'e meydan okuyup 20 milyona değerleri pazarlayanlar sıra Kürt halkına gelince, Cizre'ye gelince mi kabadayı oluyorsunuz. Generaller ve 10 bin askerle Cizre'ye operasyon yapmak mı sizin temizlik anlayışınız. Siz ne kadar aciz ve zavallı olduğunuzu ortaya koydunuz sadece. O yerlerde korku değil coşku havası var. O insanlar kendi toprağında özgürce insan gibi yaşamak istiyor çünkü. Siz napıyorsunuz tanla topla yakıyorsunuz. Cami yakıyorsunuz hendek kazanlar yaptı diyorsunuz. Türkiye'nin yarısı sizin arkanızda olabilir peki diğer yarısı? Buradaki insanları AKP'li mi yaptınız operasyonlarla" diye sordu.

'Bu zulüm çarkı uzun sürmeyecek'

"Artık tarihin tekerrür etmesine bu halk izin vermeyecek" diyen Selahattin, şunları söyledi: "Erdoğan ve AKP darbesine karşı haysiyetli bir direniş var. Birileri gibi eteğine yapışıp yağcılık mı yapsaydı bu halk? Biz artık AKP'liyiz mi diyecekti bu halk? Kusura bakmasınlar bu darbeye direnen milyonlarca insan var. 10 bin asker gönderiyorsan orada hendek değil halk direnişi var ve sen ev ev temizleyeceğiz diyorsan bu halk her yerde direnir. Utanç duyacak bir durumdasınız yüzde 50 oy almışsınız 14 yıldır iktidardasınız şehirlere tank sokmuşsunuz elinizde bir çözüm projesi yok. Bu zulüm çarkı uzun sürmeyecek. Kurşunlu Camii'ni yakanlar devletin görevlileridir, halkımız bunun farkında ama uzun sürmeyecek zulüm baki olmayacak. Bu zülüm günlerinin hızla bitmesi için direnişi büyüteceğiz.

'Siz acak bu toprakların kanalizasyonlarını temizlersiniz'

26-27 Aralık'ta DTK kongresinde öz yönetim, özerkliğin inşası ve sürecin siyasi zeminde daha güçlü ilerletilmesi için tartışacağız. Bize tankın namlusunu gösterip geri adım atacağımızı sanmasınlar. Ölüm korkusunu biz çoktan aştık. Bu işi ya böyle kabul edeceksiniz infazlar, saldırılar duracak, özerkliğini, Dolmabahçe'nin üzerine konuşulduğu sağlıklı bir müzakere ortamı sağlanacak bizim istediğimiz bu. Siz kimsiniz kimi nerde temizliyorsunuz siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Haklıyız kazanacağız. 7'den 70'e el ele vereceğiz kenetleneceğiz bu zulmü böyle durduracağız. Faşizme yalvarılmaz ne varsa gücümüz ortaya koyacağız. Yılgınlığa gerek yok bu savaş politikasına karşı direneceğiz. Halkımızı bu direnişi yükseltmeye çağırıyoruz. Aksi bu halkın tarihine yakışmaz. Biz kimsenin dilini yasaklamadık, köyünü yakmadık, biz kendi toprağımızda ana vatanımızda onurlu bir halk olarak yaşamak istiyoruz ve bu kazanılana kadar direniş asla ve asla bitmeyecektir. Hükümetin hiçbir şeyinin kanunda yeri yok. Bu halk kanun tanımayan devlete karşı ne yapacak nereye sığınacak peki. Başbakan Cumhurbaşkanı kanun dışı iş yapıyor. Savcıya mı şikayet edecek, basın açkılaması mi yapacak gazeteciler içeride, polise mi şikayet edecek. Halk hendek kazıyormuş kusura bakmasınlar ne yapacaklardı peki nereye şikayet edecekti. Hiçbir şey yapamıyorsanız direnen gençler için dua edin. Mazlumun ezilenin yanında olun."

(ekip/gc)