'Devlet Türkler ve Kürtler arasında hendek kazmaya çalışıyor'

09:07

JINHA

MÊRDÎN - AKP hükümetinin Cerablus hamlesi ve Rojava'ya duyduğu hazımsızlık nedeniyle Türkiye'de Kürtlere dönük savaş politikası yürüttüğünü söyleyen HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, "Hendek bir neden değil sonuçtur. Bunu devlet de biliyor, bundan korktuğu için Silopi ve Cizre'ye 10 bin asker gönderiyor. AKP bu şekilde Türkler ve Kürtler arasına hendek kazıyor" dedi.

Son ilan edilen sokağa çıkma yasağının 7'nci gününe girdiği Mardin'in Nusaybin ilçesinde saldırılar yoğun bir şekilde devam ederken oluşturulan bir grup HDP'li vekille birlikte saldırılara karşı direnen HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer AKP'nin savaş politikalarını değerlendirdi. Tuğba, Kürt halkına dönük gerçekleştirdiği savaşla AKP'nin Türkler ve Kürtler arasında hendek kazmaya çalıştığının altını çizerek, "Temizlik harekatı adı altında saldırılar meşrulaştırılmaya çalışılıyor" şeklide ifade etti.

'Kürt halkına dönük etnik temizlik siyaseti yürütülüyor'

Hükümet kanadının Kürt halkına dönük saldırılarını, "Temizlik harekatı" söylemleriyle algı operasyonuna kalkıştığını söyleyen Tuğba, "Temizlik dedikleri şey, Kürt ırkını yok etmek demektir. Bunun da karşısında duracak olan yine Kürt halkıdır. Nusaybin'de önceki gün kısa süreli kaldırılan yasakla halkı tamamen topraklarından sürerek insansızlaştırma politikasını yürütme politikasıdır. Bu politika 1930'lara kadar dayanıyor. Zilan katliamında da devlet kendi gazetelerinde o gün, 'Zilan deresi temizlendi' manşetlerini atmıştı. Bir taraftan Kürt halkının direnişini kırıp, bir taraftan da hendek üzerinden katliam siyaseti yürütülerek katliam meşrulaştırılarak batıya kabullenme çabası var. Ama bunun tek adının etnik temizleme olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor" dedi.

'Saldırılar Cerablus hamlesine dönük hazımsızlıktan kopuk değil'

"Ortadoğu'da 3'ncü dünya savaşı var" söylemleriyle yürütülen kirli politikalar üzerinden emperyalistlerin toprakları paylaşma çabasını Kürtlerin siyasi bir irade ortaya koyarak planları yerle bir ettiğine vurgu yapan Tuğba,"Emperyalistler artık Ortadoğu'da Kürtleri olmazsa olmaz olarak görmek zorunda kalırken, Türkiye ise düşmen bellediği bu halkı görmek istemiyor. Bir taraftan IŞİD eliyle Rojava'da saldıran devlet, Bakur tarafından ise devlet güçleriyle katliam gerçekleştiriliyor" diye kaydetti. Türkiye'de Kürtlere dönük gerçekleştirilen saldırıların Cerablus hamlesiyle bağlantılı olduğunun altını çizen Tuğba, "Suriye'deki iç savaş başladığı zaman Rojava Kürtleri ciddi bir politika sergileyerek demokratik bir inşa süreci başlattı. Bunu hazmetmeyen devlet Kobanê üzerinden Kürt iradesini kırmak istedi, çünkü Kürtlerin inşa ettiği sistem emparyallerin yıllardır karşısında durduğu bir sistemdir. Dolayısıyla Türkiye'de Kürtlerin ilan ettiği öz yönetim modeli de tıpkı Rojava'daki sistem örneğidir" diye konuştu.

'Hendek bir neden değil, sonuçtur'

Tuğaba son olarak şöyle konuştu: "Hendek bir neden değil sonuçtur. Devlet bunu er yada geç anlayacaktır. Bunu devlet de biliyor, bundan korktuğu için Silopi ve Cizre'ye 10 bin asker gönderiyor. AKP bu şekilde Türkler ve Kürtler arasına hendek kazıyor. Hükümet kanadından HDP'li vekiler için, 'gelsinler Meclis'te otursunlar' diyor. Biz Meclis'te onlar gibi ihale peşinden koşmak için durmuyoruz. Halkın taleplerini yerine getirme yeridir Meclis. Dolayısıyla şu an halk neredeyse biz de orada olacağız. Sadece vekillere dönük bir saldırı yok. Özgür basın, seçilmişler ve halk tutuklanmaya devam ediyor. Bu saldırılara boyun eğmeyeceğimizi yineleyerek, halkın arasında olmaya devam edeceğiz."

(zd/fk)