JINHA

İSTANBUL - BİKG'in düzenlendiği konferansta konuşan Prof. Dr. Nükhet Sirman, "89'da savaşın bahanesi olarak serhildanlar gösterilmişti. Bugün ise öz yönetim ve hendekler bahane ediliyor. 90'larda köyler boşaltıldı bugün şehirler boşaltılıyor" dedi.

Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) tarafından, İstanbul Mimarlar Odası'nda "Savaşta ne oluyor, barış mücadelemizi nasıl değiştiririz?" başlıklı konferans düzenlendi. Konferansın yapıldığı salona "Bombalar hayatımıza düşüyor biz kadınlar barışta ısrarcıyız" pankartı asılırken, etkinlik BİKG'in bir yıl içinde neler yaptığının anlatılmasıyla başladı. BİKG'in bir yılını anlatan Candan Yıldız, "Mutakabat deklare edildi. İzleme kurulu oluşturacak ama AKP bunları ret etmesinin ardından savaş başladı. Suruç ardından savaş daha da derinleşti" diyerek savaşa karşı ses çıkarma eylemleri yaptıklarını anlatarak savaşa karşı eylem yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

' Devlet işkenceci zihniyetinden vazgeçmiyor'

BİKG Hakikatler Komisyonu'nda Duygu Doğan,yazar Feyza Akınerdem ve Prof. Dr. Nühket Sirman söz aldı. Feyza Akınerdem, 5 katmanlı hakikat araştırması yaptıklarını söyledi. Mağdurun hakikatini hayatın içinden olduğunu söyleyen Feyza, "Devletin hakikati savaş kararları oluyor" dedi. Batının hakikatinin ise savaşın ana akım medyada nasıl anlatıldığına dair bir düzlem olduğunu ifade eden Feyza, kadınların hakikatlerinin görülmediğini buna karşı mücadele edeceklerini söyledi.

Devletin savaş hakikatine dikkat çeken Feyza, "Biz kadınların hakikatini bulamıyoruz. Bulduğumuz haberler de ise kadın mağduriyeti oluyor" dedi. Medyanın savaş diline dikkat çeken Feyza, " Devlet tarafından geçmiş intikam olarak kullanılıyor. Bir ailenin savaşın öğesi haline gelebiliyor. Burada aslında 'geçmişte yaptık şimdide yaparız' mesajı veriliyor. İşkenceyle katledilen ve cenazesi sürüklenen Hacı Birlik'e dikkat çeken Feyza, "Devlet kendi işkencelerini ifşa ediyor. Ve o işkenceci zihniyetinden vazgeçmiyor" dedi. Feyza, "Savaş meselesi pasif izleyici yapmıyor. Bu savaş içinde size bir rol çiziliyor. Bizde bunun için yaşamlarımız savunuyoruz diyerek barış nöbeti tutuyoruz" dedi.

'Bugün yaşanan şiddet geçmiş şiddete ekleniyor'

Feyza'nın ardından söz alan Nükhet Sirman, "89'da savaşın bahanesi olarak serhildanlar gösterilmişti. Bugün ise öz yönetim ve hendekler bahane ediliyor. 90'larda köyler boşaltıldı bugün şehirler boşaltılıyor" dedi. Dünden bugüne devam eden ablukanın 90'lı yıllarla benzerlik gösterdiğine dikkat çeken Nükhet, "Ermenilere yönelikte ırkçı söylemler oluyor. Ermenilik herkes için küfür oluyor" diyerek ırkçı söylemlere tepki gösterdi. "Koca bir coğrafyanın hafızasından bahsediliyoruz. Bugün yaşanan şiddet geçmiş şiddetine ekleniyor" diye konuşan Nükhet, Kürdistan'la ilgili basında çıkan haberlere dikkat çekti.

'Çözüm süresi bitti diye mi davalarda beraat verildi'

Duygu Doğan, 90' lı yıllarda medyanın kullandığı dille günümüzdeki savaş dilinin aynı olduğunu kaydetti. "Cizre'de taş üstünde taş kalmamış durumda. 90'lı yıllar da ise Cizre'de özel harekâtçılarla birlikte anılan bir yerdi. Cemal Temizöz ile insanlar tehdit ediliyordu. Faili meçhul davaların hepsi beraat etti" diyen Duygu, JITEM davasında yargılananların ifadelerini okuyarak davanın düştüğünü hatırlattı. Duygu,"Çözüm süresi bitti diye mi davalarda beraat verildi. Beraatla sonuçlanan bu davalar bir çok insanı umutsuzluğa gitti" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından konferans basına kapalı olarak devam ediyor.

(ödk-dek/fk)