JINHA

İSTANBUL- TGS'nin Türkiye'de tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması amacıyla "Basın öne eğilmesin" şiarıyla düzenlediği eylemde konuşan JINHA muhabiri Ceren Karlıdağ, KCK basın davalarının yıl dönümünü hatırlatarak, Kürt medyasına yönelik yıllar önce uyguladıkları komplolar gibi JINHA Muhabiri Beritan Canözer'i de aynı komplo ile tutukladığını söyledi. Ceren, "Vildan Atmaca ve Beritan Canözer'in heyecanını devralıyoruz" dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye'de tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması amacıyla "Basın öne eğilmesin" şiarıyla Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması düzenledi. Eyleme DİHA, JINHA, ETHA, Zaman ve Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerinin yanı sıra, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş da destek verdi. "Gazetecilik hapsedilemez", "Özgür basın susturulamaz", "Susmayacağız" yazılı dövizleri taşındı. "Özgür basın susturulamaz", "AKP elini medyadan çek", "Habere hürriyet, habere adalet" sloganlarının atıldığı eylemde, ilk olarak, Silivri'de tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetecisi Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün eşi Aslı Gül kısa bir konuşma yaptı. Aslı, eşi Erdem Gül ve Can Dündar'ın gerçekleri yazdıkları için tutuklandıklarını belirterek, "Onlar bu topluma hakikati ulaştırmak için gazetecilik yapıyorlar" dedi.

'Baskılara karşı birlikte mücadele edilmeli'

Ardından konuşan Samanyolu Yayın Gurubu Genel Müdürü Hidayet Karaca'nın eşi Şule Karaca da gazetecilerin mesleklerinden kaynaklı tutuklanmalarına tepki göstererek, "Nasıl ki bir doktora neden ameliyat yapıyorsunuz diyemiyorsak, bir gazeteciye de neden haber yapıyorsun diye soramayız" dedi. Karaca, gazetecilere uygulanan baskıya karşı birlikte mücadele vermesi gerektiğini söyledi.

'4 yıl önce gazeteciler KCK basın davası komplosu uygulandı'

Şule'nin ardından KCK basın davalarının yıl dönümü olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan JINHA muhabiri Ceren Karlıdağ ise, "Bundan tam 4 yıl önce Kürt basını üzerinde bir komplo uygulandı. Aradan 4 yıl geçti. Görüyoruz ki aynı komplolar devam ediyor" dedi. Muhabiri olduğu ajansta tutuklu bulunan muhabir arkadaşları Vildan Atmaca ve dün "heyecanlı" olduğu için "makul şüphe" gerekçesiyle tutuklanan JINHA Muhabiri Beritan Canözer'in tutuklanmasına tepki gösteren Ceren, "Kürt medyasına yönelik yıllar önce uyguladıkları komplolar gibi Beritan'ı da aynı komplo ile tutukladılar" ifadelerinde bulundu.

'Vildan'ın ve Beritan'ın heyecanını devralıyoruz'

Muhabir arkadaşlarının sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımları nedeniyle tutuklandıklarını belirten Ceren, DİHA muhabiri İdris Yılmaz'ın da yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştiren bir karikatür paylaştığı gerekçesiyle tutuklandığını söyledi. Ceren, "JINHA, 4 yıl önce 'erkekler ne der diye düşünmeden yazıyoruz şiarıyla' kuruldu. Şimdi de erkekler ve erkek devlet ne der diye düşünmeden yazmaya devam ediyoruz. Vildan'ı hakikati gizlemek için tutukladılar ama Vildan onların çok korunaklı hapishanelerinde de hakikati yazmaya devam ediyor. Şimdi de Vildan'ın ve Beritan'ın heyecanını devralıyoruz" diye belirtti.

'AKP'ye biat etmeyen gazeteciler onurumuzdur'

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç de, Türkiye'de basın özgürlüğünden söz etmenin mümkün olmadığını kaydederek, "Bu gün iktidar gazeteciliği tamamen yok etmek istiyor. Sadece AKP'nin medyası olsun istiyorlar. Direnen biat etmeyen meslektaşlarımız onurumuzsunuz" dedi. Son olarak konuşan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ise, "AKP iktidarı Türkiye'yi gazeteciler cehennemine çevirdi. Gazeteciler şu anda tecrit altında tutuluyor" dedi.

'Gazetecinin tutuklu olması, toplumun tutuklu olmasıdır'

AKP'nin gazetecilik karnesinin pek iç açı olmadığını vurgulayan Barış, 34 gazetecinin tutuklu olduğunu, 305 gazeteciye soruşturma açıldığını, gazeteciler Hasan Cemal ve Tuğçe Tatari'nin kitaplarının yasaklandığını ve birçok televizyon kanalının kapatıldığını hatırlattı. Barış, "Bir gazetecinin tutuklu olması, toplumun tutuklu olmasıdır" diyerek, tüm gazetecilere örgütlü mücadele çağrısında bulundu. Barış son olarak, Can Dündar ve Erdem Gül'e destek vermek amacıyla bugün itibariyle Silivri Cezaevi önünde şeffaf çadır açacaklarını söyledi.

Eylem, atılan sloganlarla sona erdi.

(ekip/mg)