Shore İbrahim Garip: Herkes el ele verip bu sorunu masada çözmeli
09:04
Rojda Oğuz/JINHA
WAN - Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde akademisyen Shore İbrahim Garip, Kürdistan kentlerinde uygulanan sıkıyönetim uygulamalarına dikkat çekerek, "Herkesin bu tansiyonu nasıl düşüreceğiz diye düşünmesi gerekir. Yeni hendek kazmak ya da yeni askerleri oraya yığmak olayı bitirmeyecektir. Daha büyük acılara daha büyük yıkıntılara nasıl engel oluruz bunu düşünmemiz gerekir. Herkesin el ele verip bu sorunu masada çözmesi gerekiyor" diye belirtti.
Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit ve Sur ilçelerinde uygulanan abluka ve sivil katliamlara yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölümü akademisyenlerinden Shore İbrahim Garip, hükümetin ve muhalefet partilerinin yaşanan olaydan sorumlu olduklarını ve bir an önce bu kaosa son vermeleri gerektiğini söyledi. Shore, "Bunun toplum için ciddi riskleri var. Diyarbakır'da, Silvan'da ya da Van'da olması batıyı etkilemez diye bir kaide yok. Çünkü istikrarsızlık bütün ülkeyi vurabilir. Dolayısıyla yaşanan olaylar pek de iç açıcı değil. Gelecek açısından da pek bir şey vaat etmiyor. Şiddet hiçbir şeyi çözmüyor. Biz akademisyenler olarak tarafların tekrar masaya oturmasını söylüyoruz" dedi.
'Kaos ortamı ciddi sorunları da beraberinde getirecek'
Shore, bir buçuk yıl önce İngiltere'den Türkiye'ye geldiğini ve geldiği dönemde çok daha ılımlı bir ortamla karşılaştığını belirtti. Shore, "Barış ortamı var diye biz de katkıda bulunabilir diye geldim. İlk geldiğim dönem çok iyiydi. Halk, polis ve diğer bütün kamu çalışanları yani herkeste ciddi bir rahatlık vardı. O ortama gerçekten çok sevinmiştim ama ortamda ciddi bir şekilde bir gerginlik tırmandı. Bu benim gözlemlerim arasındaydı. Seçimden önce ve sonra da devam etti. Şuanda sıcak çatışmalara dönmüş durumda" diye konuştu. Toplumun bütün kesimlerinin bir beklenti içinde olduğunu ve yaşanan olayların Türkiye halkları açısından ciddi sorunlar ortaya çıkardığını ve risk taşıdığını söyleyen Shore, "Bu bir siyaset işidir. Siyasetin işidir durumu çözmek. Eğer bir müzakere varsa bunu sıradan bir esnaf sokakta dolaşan bir insan değil siyasetçilerin bunları herhangi bir masada çözmeleri gerekirken olaylar sokaklara düşmüş şekilde. Diğer ülkeler sorunlarını bu şekilde çözmüyor" diye belirtti.
'Devletler yürüttükleri politikaları halkın baktığı gibi görmez'
Herhangi bir ülke içerisinde var olan iç savaşların diğer ülkelere de yansıyabileceğini ve olası bir karışıklıktan kurtulmanın zor olduğunu anlatan Shore, "Devletler yürüttükleri politikaları halkın baktığı gibi görmez. Seçimden önde yapılan deklarasyon herkes için olumlu görülürken seçimden sonra yapılanların kabul edilecek bir tarafı yok. Bundan 5 yıl önce balkan ülkelerinde bir iç savaş vardı. Balkanlaşma vardı. Doğuya bakıyorsunuz Suriye, Irak ve diğer ülkelerde de balkanlaşma türü bir iç savaş başladı. Siz tam ortasında duruyorsunuz bu işin. Bu işi olabilecek en şiddetten arındıracak şekilde çözmeniz gerekiyor" sözlerine yer verdi. Hükümetin dışında diğer siyasi partileri de eleştiren Shore sözlerine şöyle devam etti: "Siyasetten çözülecek bir işi sokağa terk etmek doğru değildir. Önce hükümetin ve muhalefetin bütün kanalları denemiş olması gerekiyordu ki işin bu hale gelmemesi için. Burada elini taşın altına sokan siyasetçilerin çok az olduğunu düşünüyorum. İşler çığırından çıktıktan sonra siyasetçilerin devreye girmesini neredeyse bir yangın halini söndürmeye benziyor. O zaman bu siyasetçilere ne demek gerekiyor. HDP, CHP, MHP içinde bu böyledir. Eğer ki siyaset yapıyorlarsa onların siyasetle çözüm yollarına bakması gerekiyor. Durum bu halde olunca bir taraf hendek kazıyor diğer tarafta hendekleri kapatıyor ve sıcak bir çatışma ortamı oluşuyor."
'Siyasetçiler kadar akademisyenler de sorumlu'
Yaşanan olayların diğer bütün kesimlerce yorumlanması ve çözüm getirilmesi gerektiğine inandığını söyleyen Shore, "Bu durumda sadece siyasetçiler değil aynı zamanda da akademisyenleri de ciddi eleştirmek gerekiyor. Eğer çözüm arıyorsak, barışın nasıl inşa edileceğini, diğer refah toplumları gibi politik istikrarsızlıktan kurtulabileceğimizi düşünüyorsak buna kafa yormamız gerekir. Herkes bu ülkedeki sorunları nasıl halledecek şeklinde bir fikir beyan etmesi gerekir. Bu konuda bilim adamlarının üstüne düşen görevleri yerine getirdiğini düşünmüyorum. Siyasetçiler kadar onlar da sorumlu bu işten" diye konuştu. Shore, çoğu akademisyenin yaptıkları açıklamalardan dolayı her hangi bir taraftan gösterilmeye çalışıldığını ve bu yüzden de konuşmaktan çekinen akademisyenlerin olduğunu da sözlerine ekledi.
'Bu durum ekonomiyi de etkileyecektir'
Üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının siyaseti konuşup tartışması gerektiğini ifade eden Shore, "Bu sorunu nasıl halledeceğiz diye siyasetçiler, belediyeler, sivil kuruşlarıyla bir araya gelip tartışması gerekir. Hükümet HDP ile Dolmabahçe sarayında bir müzakere yaptı ama bu orada bitmez. Çünkü yerel örgütler, birimler, akademisyenlerle diyelim ki hukukçularla bütün bunlar olayın taraftarları aslında. Taraftar olmasalar bile bunlar vatandaş. Şimdi Ankara'ya Cizre'nin ve Silvan'ın bir etkisi yok ama eğer bir ülkede politik istikrarsız varsa bu ileride ciddi düzeyde ekonomiyi etkileyecektir" dedi. Siyasetçilerin olayı çözmediği noktada diğer kuruluşların mutlaka devreye girmesi gerektiğini vurgulayan yapan Shore, "Herkesin bu tansiyonu nasıl düşüreceğiz diye düşünmesi gerekir. Yeni hendek kazmak ya da yeni askerleri oraya yığmak olayı bitirmeyecektir. Daha büyük acılara daha büyük yıkıntılara nasıl engel oluruz bunu düşünmemiz gerekir. Herkesin el ele verip bu sorunu masada çözmesi gerekiyor. Dünyada bunun örnekleri var. Şiddetten arındırılmış şekilde bunu nasıl hallederiz diye düşünmemiz gerekir" diye belirtti.
(ry/dc/mg)