Nusaybinli kadınlar: Onların onbin askeri varsa bizim de onurlu direnişimiz var

09:10

Zehra Doğan/JINHA

MÊRDÎN - Yoğun saldırıların yaşandığı Nusaybin'de sıkıyönetim ilçenin tamamına yayıldı. Tarihten gelen öncü kimliği ile bu günde direnişe öncülük eden Nusaybinli kadınlar, "Onların on bin askeri varsa, bizim de onurlu direnişimiz var. Bu çocuklar dahi, toprak hasretinin ne demek olduğunu iyi biliyor. Öleceğimizi bilsek de bırakmayacağız bu kenti" diyor.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde 7'nci kez ilan edilen 'sokağa çıkma yasağı' Fırat, Dicle, Yenişehir ve Abdulkadirpaşa mahallelerinde yoğun saldırılarla sürüyordu. 8. gün ise sıkıyönetim ilçenin geneline yayıldı. İlk günden bu yana sokakları terk etmeyen kadınlar ise direniş zılgıtlarıyla savaş politikalarına karşı ön saflarda yer almaya devam ediyor.

Nusaybin, Cizre, Silopi, Dargeçit ve Sur direnişinin tüm kentlere yayılması gerektiğini kaydeden kadınlar, ancak bu şekilde savaşın son bulacağını vurguladı. Fırat Mahallesi'nde yaşayan Kader Ardahan, "Onların 10 bin askerine karşı, bizim büyük halk direnişimiz var. Türkiye ayağa kalkın ve bu onurlu mücadeleyi selamlayın" çağrısında bulundu.

'Topraklarımızı terk etmeyeceğimize göre hepimizi öldürmeyi planlıyorlar'

Kader 3 çocuğunun mahallede olduğunu ifade ederek, "Çocuklarımız burada savaşın içindeyken, topraklarımızı bırakmak onursuzluktur. Nusaybin halkı kepenklerini açmayarak, bu halkın bir bütün olduğunun örneğini gösteriyor. Ama sadece bu kadarı yetmez, eğer bir halk direnişi olması gerekiyorsa bunun tüm mahallede, ilçede ve kentlerde olması gerekiyor. Türkiye halkları ayağa kalkıp, Kürdistan'ı selamlamalı. Topraklarımızda bizi tamamen bitirmeye çalışıyorlar, hiç bir yere gitmeyeceğimize göre hepimizi öldürmeyi planlıyorlar. Bunun olmaması için Türkiye halkının tepkisi büyük olmalı" diye konuştu.

'Anneler haklı mücadeleyi duyurdu'

"Bu topraklarda olduğumuz sürece varız, gidersek zaten yok olmuşuz demektir" diyen Emine Ercik ise çocukların güzel bir dünyada yaşaması için özellikle annelerin mücadele etmesi gerektiğini kaydetti. Emine, "Biz anneler olmasaydık şimdi tüm Kürtler terörist sayılırdı. Bizim de barikatların ardından yeni bir yaşam için mücadele ettiğimizi gören halklar, 'demek ki bu halk halklı bir mücadele yürütüyor' diyor. Biz anneler daha fazlasını başarabiliriz, yeter ki topraklarımızı terk etmeyelim" vurgusunu yaptı.

'Çocuklar mahallelerini terk etmek istemiyor'

5 çocuk annesi Zadina Bayın ise özellikle çocukların topraklarını terk etmek istemediğini belirterek, "Bu çocuklar dahi, toprak hasretinin ne demek olduğunu iyi biliyor. Öleceğimi bilsem de bırakmayacağım bu kenti. Çocuklarımın kendi ana dilinde istediği gibi yaşamasını sağlayana kadar iyi bir yaşam için mücadele edeceğim" dedi.

(fk)