Diyarbakırlı kadınlardan çağrı: Katliamlara sessiz kalmayın

09:38

Tekoşin Tekin-Nurcan Yalçın/JINHA

AMED- Sokağa çıkma yasağını protesto eden Diyarbakırlı kadınlar herkesin bu konuda mücadele etmesi gerektiğini belirterek, "Kürt halkı bugüne kadar saldırılara katliamlara sessiz kalmadı bugünde kalmayacak hiçbir politika Kürt halkının direnişini, mücadelesini ve amaçlarını sindiremeyecek" dedi.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı 20 gündür devam ederken, sokağa çıkma yasağı ilan edilen Cizre, Silopi, Nusaybin ve Dargeçit'te de saldırılar nedeniyle çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi ve yaralandı. Sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü bölgelerde kadınlar öncülüğünde direniş sürerken Diyarbakırlı kadınlar saldırılara sessiz kalmayacaklarını söyledi.

'Zafer direnen halkın olacak'

Fatma Eren, özyönetime dönük yapılan saldırıların karşısında Kürt halkının özsavunmada olduğunu belirterek, saldırılar ve sokağa çıkma yasaklarını kabul etmeyeceklerini ifade etti. Fatma, "Sur ilçesinde devam eden sokağa çıkma yasağı ve saldırılar aslında sindirme politikasıdır. Kürt halkı özyönetimlerini ilan ediyor ama AKP hükümeti özyönetimin ilan edildiği yerlerde saldırılarıyla, katliamlarıyla halkı sindirmeye çalışıyor. Kürt halkı bugüne kadar saldırılara katliamlara sessiz kalmadı bugün de kalmayacak. Hiçbir politika Kürt halkının direnişini, mücadelesini ve amaçlarını sindirmeyecek. Zafer direnen halkın olacak" dedi.

'Devlet kadınları ve çocukları hedef alıyor'

Sümerya Deniz, Kürt halkına karşı uygulanan katliam politikalarına sessiz kalmayacaklarını belirterek, "Kürt halkı yıllardır toprağı ve kimliği için mücadele ederek direndi ve direnmeye de devam edecek. Özyönetimlerin ilan edildiği yerlerde kadınlar ve çocuklar devletin katliamlarıyla karşı karşıya. Devlet kadınları ve çocukları hedef alıyor. Kadınlar direnişte öncü olduğu için hep hedef halin de çocuklar da tarihe tanıklık ettiği için katlediliyor. Biz asla bu katliamlara sessiz kalmayacağız her zaman alanlarda olup hakkımızı savunacağız. Kürt halkı bir olup toprağına ve kimliğine sahip çıkmalı direnişlerini büyütmeli" şeklinde ifade etti.

'Topyekun Kürdistan halkı ayaklanmalı'

Sokağa çıkma yasağı adı altında Kürt halkının katliamlarla yüz yüze kaldığını belirten Havva Doğan, "20 gündür Sur'da devlet eliyle halkımıza dönük katliam politikaları işleniyor. Özyönetim alanlarında yapılan saldırılar karşısında sadece halk katledilmiyor, halkla beraber 7 bin yıllık tarihimiz ve kültürümüz yok ediliyor. Bu katliamlara karşı ayaklanmak lazım katliamlarla beraber aslında bir halk direnişi var bu direnişi genele yaymak bizim görevimiz. Sur halkının göstermiş olduğu direniş devletin saldırılarına yeterli olmuyor. Günlerdir kadınlarımız, çocuklarımız ve yaşlılarımız çok zor durumda. Artık topyekün Kürdistan halkının ayaklanması lazım ve bununla da sınırlı kalınmayıp Batı'daki halklarında Doğu'ya destek vermesi ve bu katliamlara dur demeleri lazım" dedi.

'Sur halkı yalnız değildir'

Tarihte en uzun sokağa çıkma yasağının Sur ilçesinde yaşadığını dile getiren Belgin Diken, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği yerlerde devletin yoğun saldırıları olduğunu söyledi. Belgin, "Devlet ablukalarla insanları evlere ve açlığa hapsederek, zoraki bir süreci yaşatmak istiyor. Kaç gündür halkımız sokaklara dökülmüş ve büyük bir direnişi gösteriyor. Fakat bunlar yeterli değil. Tüm halkımız ayaklanmalı ve yaşanan bu devlet vahşetine sessiz kalmamalı. Elimizden gelen demokratik eylemleri yapıyoruz ve devlete sesleniyoruz ancak bunların hiç biri karşılık bulamıyor. Daha farklı neler yapabiliriz? Devletin saldırılarına karşı biz de direnişimizi yükselterek karşılık vereceğiz. Buradan Sur halkına sesleniyoruz. Sur halkı yalnız değildir, destekçileriyiz sonuna kadar onların yanındayız" diye konuştu.

(gc)