JINHA

HABER MERKEZİ - BMGK'nin 'Suriye'de Barış İçin Yol Haritası' başlıklı kararını değerlendiren MSD Eşbaşkanı Îlham Ehmed, demokratik ve özgür bir Suriye'nin inşası için herkesle oturmaya, diyalog kurmaya, bunun için yol haritası oluşturmaya hazır olduklarını belirterek, BMGK kararlarının sonuç alması için herkesle oturmaya hazır olduklarını söyledi.

Demokratik Suriye Meclisi'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından 18 Aralık tarihinde Newyork'taki oturumunda kabul edilen 2245 sayılı "Suriye'de Barış İçin Yol Haritası" başlıklı kararına yönelik ANHA'ya değerlendirmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Eşbaşkanı Îlham Ehmed, "Şimdiye kadar Suriye'deki krize çözüm oluşturmak açısında ilk olumlu adım olarak değerlendirilebilir. Suriye'nin genelinde ateşkes, taraflar arasında müzakerelerin gerçekleşmesi ve geçiş süreci bunlar olumlu adımlar olarak belirtilebilir. Fakat hala savaş var ve terör sürmekte ve Suriye rejimi siyasi çözümü tam olarak kabul etmiş değil" ifadelerinde bulundu.

'Ön görülen ateşkes kararı netleştirilmedi'

BMGK'de Suriye genelinde uygulanması ön görülen ateşkes kararının tam olarak netleştirilmediğini kaydeden Îlham şunları belirtti: "Örneğin kiminle ateşkesin sağlanacağı, kiminle sağlanmayacağı konusu belirgin değil. Bu ateşkesin ölçüsü neye göre geliştirilecek. Taraflar arasında gerçekleşecek müzakerelere kimler, hangi bağımsız şahsiyetler katılacak isimleri bile henüz net değil. Şimdiye kadar bu projeyi olumlu görüyor gelişmelerini de takip ediyoruz. Atılacak pratikler ve ortaya çıkacak sonuçlara göre konuya daha fazla ağırlık verebiliriz. MSD olarak bu müzakereler içerisinde yer almamız gerekir. Bu Suriye'nin dönüşümü için çok önemli olacaktır. Öte yandan Rojava Demokratik Özerklik Yönetimi'nden temsilcilerinde bu görüşmelerde hazır bulunması çok önemli. Zaten Rojava yönetimi Kürt, Arap, Süryani, Ermeni, Türkmenlerin ve diğer halkların temsilini yapıyor."

'Suriye'nin inşası için yol haritası oluşturmaya hazırız'

MSD ve Rojava demokratik özerlik yönetimlerinin Suriye krizinin çözümü için gerçek çözüm projesine sahip olduğunu ve Suriye halklarının gerçek temsilcileri olduğunu ifade eden Îlham, "Bu defa da müzakerelere katılmazlarsa, görüşmeler Sünni ve Şii pazarlığına dönüşecek; bu siyasi pazar Suriye'nin parçalanmasına neden olacaktır. Çözüm yolunun bulunması, akan kanın durması ve Demokratik ve özgür bir Suriye'nin inşası için herkesle oturmaya, diyalog kurmaya, bunun için yol haritası oluşturmaya hazırız. BMGK kararlarının sonuç alması için herkesle oturmaya hazırız" ifadelerinde bulundu.

'Etnik yapının demokratik ve meşru hakları çiğnenmeyecek'

Projelerinin merkezi olmayan bir Suriye projesi olduğunu sözlerine ekleyen Îlham, "Bu temelde herkesin demokratik hakları ve kadın özgürlüğünün korunduğu, ilke ve stratejilerimizdir. Biz bu projemizi tüm muhalif taraflarla görüşerek hemfikir olacağımıza inanıyoruz. Ortak yol haritası en sonunda oluşturulacak, öyle görünüyor. Riyad veya Kahire'deki temsilcilerle yapılacak diyaloglar gerçekleşecek. Ortak çözüm oluşturma adına bir yol izlenecek. Taraflar bu ittifakın altına imzalarını atacak ve rejimle bir araya gelecekler. İlkelerden ödün vermekten ziyade Demokratik Suriye için ortaklaşma yaklaşımı esas alınacak. Bunun için hiçbir etnik yapının demokratik ve meşru hakları çiğnenmeyecek. Siyasi açıdan esneklik gösterebiliriz fakat bu da birleşmeyi sağlayacak bir siyaseti sağlaması için olabilir. Ancak bizim için esas olan Demokratik Suriye'nin inşasında herkesin hemfikir olması" şeklinde konuştu.

'İç savaş istemiyorlarsa anlaşmayı kabul ederler'

Diyalogla sağlanacak gelişmelerin ve orak bir toplantının yapılmasını reddeden kim olursa olsun Suriye'de iç savaşın sürmesinde ısrar ettiği anlamına geldiğini ifade eden Îlham son olarak şunları belirtti: "Suriye'de iç savaşın devam etmesini istemiyorlarsa o zaman ortaya çıkacak anlaşmayı kabul etmeleri gerekir. Bu da herkes için geçerlidir. Reddetmekten çok daha fazla tartışma ve birbirini iknaya dayalı olmalı. Suriye'deki trajediye son vermek için bu en ideal yaklaşım biçimidir. Bu tarihi süreçte herkesten beklentimiz Suriye'deki krizin çözümü için gereken ciddiyet ve sorumlulukla yaklaşmalarıdır. Ayrıca Suriye'deki savaşın tüm tarafları Suriye'de toprak parçası elde etmek ve dış güçlerin çıkarlarına hizmet etmekten vazgeçerek, Suriye toplumlarının yaşadığı acı ve trajediyi sonlandırmak için çaba harcasınlar."

(mg)