Avrupalı sosyolog Katerina Lav: Türkiye'de demokrasi yok!

09:03

JINHA

COLEMERG - Kürdistan bölgesinde yaşanılan hak ihlallerini araştırmak için Avrupa'dan gelen sosyolog Katerine Lav, yaptıkları araştırma sonucunda Türkiye'nin demokratik bir ülke olmadığını gözlemlediklerini belirtti. Katerina, bölgede halkın direnerek en doğal hakkını kullandığını ifade ederek, "Çünkü devlet Kürtleri kendi ülkelerinde asimile ediyor" dedi.

Kürdistan'ın birçok kentinde ve ilçelerinde "öz yönetim" ilanı ile beraber gelişen sokağa çıkma yasakları ve sivil katliamlar yaşanmaya devam ediyor. "Özyönetim"in halen devam ettiği bölgelerde araştırma ve gözlem yapmak için Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen bir grup sosyolog ve gazeteci arasında yer alan İspanyalı sosyolog Katerina Lav, bölgedeki araştırma ve gözlemlerini JINHA ile paylaştı.

'Kürtler demokratik olmayan ülkeye karşı radikal demokrasiyi inşa ediyor'

Katerine, 7 Haziran seçimlerinden bu yana Kürdistan bölgesinde bulunduklarını ve geniş çaplı araştırma yaptıklarını söyledi. Katerina, "Burada HDP ye yardım etmek için ve halkın nabzını yoklamak için geldik. Kürt halkı devlet sistemine karşı alternatif çözüm arayışında. Aslında ben en çok bu alternatif çözümleri merak ediyordum, Kürt halkının nasıl bir alternatif bulduğunu bilmiyorduk. Ama şimdi gördük ki gerçekten Kürt halkı büyük bir direniş sergiliyor ve demokratik olmayan bir devlete karşı radikal demokrasiyi inşa etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

'Türkiye'nin demokrasi ülkesi olduğunu zannediyorduk'

Türkiye'ye gelmeden önce Türkiye'yi demokrat bir ülke olarak bildiklerini fakat Kürdistan'ı gezdikçe hak ihlallerinin olağanüstü olduğunu dile getiren Katerina, "Biz 5 aydır buradayız ve tüm kesimlerin sorunlarını dinledik ve herkes demokrasi diyor. Biz Avrupa da Türkiye'nin bir demokrasi ülkesi olduğunu düşünüyorduk, ama maalesef ki öyle olmadığını gördük. Türkiye de demokrasi yok ve biz bunu Avrupa'da ki halka anlatmak istiyoruz. Kürdistan da ciddi halk ihlali var ve halk buna karşı direniyor. Haziran ayından bu yana biz Diyarbakır'dayız. Tek tek HDP, KJA, Kürt derneklerini geziyoruz ve halkı dinliyoruz. Halkın tek isteği demokrasidir" şeklinde ifade etti.

'En çok kadın özgürlüğü için çalışmalar yürütülüyor'

Kürdistan bölgesinde kurulan meclislerin ve çalışmaların çoğunda kadınların yer aldığını kaydeden Katerina, "Tüm İl ve İlçelerinde demokrasi halk meclislerinin kurulduğunu görüyorum. Burada en çok kadın özgürlüğü için çalışmalar yürütülüyor. Meclisteki kadın çalışmaları KJA'ın bir küçük çalışmasıdır. Burada iki sistem var bir kadın çalışması diğeri DTK (Demokratik Toplum Kurulu) çalışmaları. Ama her iki çalışmada demokrasinin alternatifi için çalışıyor. En önemlisi de halkın radikal demokrasi istemidir ve bunun için mücadele ediyorlar" dedi.

'Hendek kazıldıysa demokratik olmayan bir devletten dolayıdır'

Gözlem ve araştırmalarının sonucunda Türkiye de aslında demokrasinin olmadığını ve burada yaşanılanlardan bir haber olan Avrupa ülkelerine aktarmak olduğunu yineleyen Katerina, Türkiye'de yaşayan herkesin Türk olarak bilindiğini ifade etti. Katerina, Türkiye'nin sadece Türklerden ibaret olmadığını,farklı kimliklerin, dillerin, dinlerin ve kültürlerin de olduğunu kaydederek, "Türkiye coğrafyasında tüm kesimler var, ama yasak olduğu için kendi dillerini, kültürlerini ve inançlarını yaşayamıyorlar. Burada yaptığımız tüm çalışmalarımızı kitap ve dergi halinde üniversitedeki öğrencilere anlatmaya çalışacağız" şeklinde konuştu.

Katerina son olarak sözlerine, "Bugün Kürt halkı demokratik konfederatif için direniyor, bu da Kürtlerin en doğal haklarıdır, çünkü devlet Kürtleri kendi ülkelerinde asimile ediyor ve özgürce yaşamalarını engelliyor. Eğer bugün halk hendek kazdıysa da bu demokratik olmayan bir devletten dolayıdır" diye ekledi.

(ga-ho/dc/dk)