Süryani kadınlar inkar tarihine meydan okuyor

09:07

JINHA

QAMİŞLO - Tarih boyunca inkar edilen, asimilasyona tabii tutulan bir halka mensup olan Süryani kadınlar, Rojava Devrimi'yle birlikte, inkar tarihine meydan okuyor. Süryani Kadınlar Birliği Başkanı Şemîram Şemiûn, "Örgütlenen kadın, artık her alanda söz ve karar sahibi" diyor.

Rojava'yı özetleyen iki kavram, Kadın Devrimi ve Halklar Devrimi. Bu iki kavram, şimdi Rojava kantonlarında Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin hem askeri alanda, hem de toplumsal alanda ortaklaşa inşa ettikleri yeni bir sistemle hayat buluyor. Kadınların bu devrimdeki yeri uluslararası alanda YPJ ile öne çıksa da, YPJ'ye de ruh veren asıl mücadele toplumsal dönüşüm alanında yürütülüyor. Baas rejimi döneminde ulusal çerçevede dahi birlik sağlayamayan farklı uluslardan kadınlar, şimdi kendi toplulukları içerisinde meclis, kooperatif, akademiler şeklinde örgütleniyor. Süryani kadınlar da Rojava'da hükümet ve bakanlıklar düzeyinden tutalım, savunma güçlerinin oluşturulmasına kadar birçok alanda kendi öz örgütlülükleriyle yıllardır süregelen inkar tarihine meydan okuyor. Süryani Kadınlar Birliği Başkanı Şemîram Şemiûn'un deyimiyle bugün gelinen düzeyi anlamak için önce devrim öncesi sürece dönmek gerek.

'Süryani kadınlar yaşamın birçok alanından mahrum bırakıldılar'

Baas rejiminin tek renk, tek dava, tek dili esas alan bir rejim olduğunu kaydeden Şemîram, "Böyle bir rejim yönetimindeki halklar kendi ulusal kimliklerinden, motiflerinden uzak bırakıldılar. Asimilasyona tabi tutuldular. Bu politikadan Süryani halkı da nasibini aldı. Süryaniler sadece Hıristiyan bir topluluk olarak görüldüler. Böyle bir toplumda Süryani kadınlar da yaşamın birçok alanından mahrum bırakıldı, belirli alanlara hapsedildi. Özellikle de siyaset, savunma ve yönetim alanından uzak bırakıldı. Elbette tarihimizde önemli rol oynayan kadınlar çıktı, onların yeri unutulamaz ancak bu şahsiyetler de örgütlü değillerdi" ifadelerinde bulundu.

'Süryani kadınlar artık her yerde'

Süryani kadınların devrim sürecine en başından beri katıldığını kaydeden Şemîram, sözlerine şöyle devam etti: "Gördük ki, örgütlenen kadın, kendi öz örgütlülüğünü açığa çıkaran kadın yaşamın tüm alanlarında karar ve irade sahibi olabilir. Yaşamın her alanına katılabilir. Devrime giden süreçle, Süryani kadınların da örgütlenmesi paralel yürüdü. Rojava devriminin başladığı tarihten bir gün sonra, 20 Temmuz 2013 tarihinde Süryani Kadınlar Birliği'nin kuruluşunu ilan ettik. Bu iki yıldır da Süryani kadınları temsilen çalışma yürütüyoruz. Çalışmalarımıza uluslararası alanda çalışma yürüten Kadın Birliği Beth Nahrîn de büyük destek sundu. Demokratik özerk yönetimlerin ilan edilmesiyle birlikte, kadın örgütlenmesi toplumsal mekanizmalarda da temsiliyetini buldu. Süryani, Arap ve Kürt kadınlar bakanlıklardan tutalım, meclis eşbaşkanlıklarına, ekonomik, diplomatik, sosyal her alanda kantonların tüm kurumlarında rol ve misyon üstlendiler" diye belirtti.

'Kadın Kanunu Ortadoğu'da bir ilk'

Süryani Kadınlar Birliği'nin örgütlenme biçimi hakkında da bilgi veren Şemîram, Derîk, Qamişlo ve Hesêkê başta olmak üzere kadın merkezlerinin olduğunu, buralarda çok sayıda komün ve meclisler aracılığıyla kadınların toplumsal dönüşümde rol oynadıklarını söyledi. Eğitimler aracılığıyla Süryani kadınların kendisini, haklarını öğrenmesini, erkek egemenlikli uygulamaları tanımasını amaçladıklarını kaydeden Şemîram, kadına yönelik suçlar, cinsiyetçi uygulama ve yaklaşımlarla mücadelede en büyük dayanaklarından birinin de "Kadın Kanunu" olduğunu kaydetti. "Bu, tarihi bir adım, ilk kez kadın haklarını koruyan bir kanun çıkarılmış oldu. Bu gelişmeyle kadın erkek egemen zihniyetle mücadele edebilir, aynı zamanda aydınlık, özgürlük, konuşma ve görüş belirtme hakkını yerine getirebilir hale geldi. Aslında bu Ortadoğu'da da bir ilk" diyen Şemîram, şimdi bu yasaların hayat bulması için mücadele yürüttüklerini dile getirdi

Askeri güç kurulacak

Şemîram'ın verdiği bilgiye göre, Süryani Kadınlar YPJ'nin de yarattığı güven ortamında askeri alanda da kendi örgütlenmelerini oluşturma hedefinde. Daha önce Tirbespî kentinde bir tabur kuran Süryani kadınlar, Beth Nahrîn Güçleri adı altında askeri bir kadın gücü kuracak.

(mg)