JINHA

ANKARA - Aralarında çocuk ve insan hakları örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, akademisyenler, kadın ve LGBTİ örgütlerinin bulunduğu oluşumlar Birleşmiş Milletler UNİCEF binası önünde eylem düzenleyerek, Türkiye'de yaşananların incelenmesi ve bir an önce müdahale edilmesi için BM Türkiye temsilcisine mektup bıraktı.

Gündem Çocuk Derneği Çocuk Hakları Merkezi'nin içerisinde yer aldığı oluşumlar, sokağa çıkma yasaklarının ardından çocukların savaş ortamında yaşam hakkının ihlal edilmesi nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM) UNICEF binası önünde eylem düzenledi. Eylemin ardından, BM Türkiye temsilcisine mektup bırakıldı. "Çocuklar için barış hemen şimdi" pankartının açıldığı eyleme, oluşumların temsilcileri ile birlikte HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş da katıldı. Çocuk ve insan hakları örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, akademisyenler, sanatçılar, milletvekilleri, gazeteciler, kadın ve LGBTİ örgütleri, öğrenciler, sivil inisiyatifler, siyasi partilerden oluşan 51 imzanın olduğu ortak açıklamayı Türk Psikologlar Derneği'nden Özge Çelik yaptı.

'Bölgede yaşanan çatışmalar bizi de etkiliyor'

Özge, 22 Temmuz Suruç katliamından bugüne kadar yaşanan çatışmalarda ve sokağa çıkma yasaklarında hastaneye gidemediğinden, annesinin karnında ya da kolluk kuvvetlerinin hedefi olarak 44 çocuğun yaşamını yitirdiğine dikkat çekti. Bölgede yaşanan çatışmalı ortamın sadece bölge halkını değil, kendilerini de etkilediğini belirten Özge, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılması ve ihlalleri gerçekleştirenlerin cezasız kalmamasını talep etti.

'Ölümlerin durmasını talep ediyoruz'

7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan şiddet ortamının tüm kesimler üzerinde derinleştiğini vurgulayan Özge, "16 Ağustos tarihinden günümüze; yaklaşık 1 milyon 300 bin kişinin yaşadığı 7 ilde-17 ilçede gerçekleşen sokağa çıkma yasaklarının, bölgede devam eden çatışma halinin ve buna bağlı olarak başta çocuklar olmak üzere gerçekleşen ölümlerin durmasını talep ediyoruz" dedi.

'Devlet, çocuk ve gençlere hoyrat davranıyor'

Türkiye'nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni 1990'lı yıllarda imzaladığını hatırlatan Özge, bu sözleşme gereğince her bir çocuğun hak ve özgürlüklerinin her koşulda korunması ve yerine getirilmesi yükümlülüğüne dikkat çekti. Özge, "Ancak, ne yazık ki bugün ülkemizde çocuk ve gençlere çok hoyrat davranan, onlara yönelik sevgisiz eylem ve söylemlerle, çocuk ve gençleri ve onların ailelerini örseleyen bir devlet yönetimi biçimi egemendir. Yalnızca örselenmek değil, çocuk ve gençler bugünkü yönetimin şiddet içeren yaklaşımlarıyla yaşamlarını, bedensel ve ruhsal bütünlüklerini yitirmektedirler" diye belirtti.

'Askeri sevkiyat savaşın devam edeceği endişesini arttırıyor'

22 Temmuz Suruç katliamından itibaren yaşanan çatışmalarda ve sokağa çıkma yasaklarında hastaneye gidemediğinden, annesini karnında ya da kolluk kuvvetlerinin hedefi olarak 44 çocuğun yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Özge sözlerine şöyle devam etti: "Şu anda bölgeye bakıldığında da; eğitimin durdurulduğu, öğretmenlerin hizmet içi eğitim gerekçesiyle şehir dışına gönderildiği, okulların ve hastanelerin karargâh olarak kullanıldığı, hastanelerin bombalandığı, okul yurtlarının yakıldığı, temel ihtiyacı için bile sokağa çıkan sivillerin hedef alındığı, bölge halkının göçe zorlandığı, halkın sağlık hizmetlerine ulaşımının engellendiği görülmektedir. Tüm bunlar bir operasyon değil, savaş olduğunun açık kanıtıdır ve sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerin açık ihlalidir. Bölgeye yapılan askeri sevkiyatın devam etmesinin savaş ortamının devam edeceği konusunda endişeleri arttırıyor."

90'lı yıllarda savaş ortamının bedelinin çok ağır ödendiğini ve hala ödemeye devam ettiğini ifade eden Özge, "Bizler, bu savaşın ve çatışmanın sadece bölgede yaşayanların değil, hepimiz üzerinde yıkıcı ve onarılması güç etkisi olduğunu biliyoruz, yaşıyoruz ve hissediyoruz. Bu yüzden de acilen yapılması gerekenleri bir kez daha tekrar ediyoruz" diyerek, 51 oluşumun imzacısı olduğu talepleri şöyle sıraladı:

"*Sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını,

*Devletin tarafı olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, insan hakları yükümlülüklerini yerine getirerek yaşam alanlarındaki şiddet ve baskıdan vazgeçmesini,

*Tüm tarafların çocukların yüksek yararını gözetecek tutumlar geliştirmesini,

*Barış, özgürlük ve demokrasi temelinde müzakere sürecinin yeniden başlatılmasını,

*Bu süreçte yaşanan tüm ihlalleri gerçekleştirenlerin cezasız kalmamasını,

*Bu sürede gerçekleşen toplumsal, ekonomik, psikolojik tahribatın hak temelli onarılmasını, bu şekilde toplumsal adaletin inşa edilmesini talep ediyoruz."

Ardından, Türkiye'de yaşananların incelenmesi ve bir an önce müdahale edilmesi için BM Türkiye temsilcisine mektup bırakıldı.

İmzacılar ise şöyle:

"Alınteri, Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu, Barış İçin Akademisyenler Ankara, Başak Kültür ve Sanat Vakfı, Başka Bir Okul Mümkün Derneği, Bebek Ruh Sagligi Dernegi, BuluTiyatro, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Çekirdek Çocuk, Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği (Çare-der), Çocuk Çalışmaları Birimi, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, DGD Platformu, Doğu-Güneydoğu Dernekleri, EğitimSen İzmir 2 No'lu Şube, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Felsefeciler Derneği Genel Merkezi, Gündem Çocuk Derneği, Halkların Köprüsü, Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), HDP Ankara İl Örgütü, Işık Üniversitesi Psikoloji Bölümü, İnadına Haber, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İstanbul 78 liler girişimi, İzmir Barış Bloku, İzmir KESK Kadın Meclisi, İzmir Müzisyenler Derneği, Kadın Yazarlar Derneği, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu MYK (KESK), KAOS GL, Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği (ODTÜ), Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (Oz-Ge Der), Parklar Bizim Ankara, Pratisyen Hekimlik Derneği Diyarbakır Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi, Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği, TODAP, Travma Çalışmaları Derneği (TÇD), Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Türkiye Gençlik Birliği Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER), Vicdani Ret Derneği."

(he-de/sy/mg)