Afgan kadınlar Ferhunde'nin izinde Rojava'nın ilhamıyla örgütleniyor

10:20

JINHA

HABER MERKEZİ - Afgan kadınlarının erkek faşizmi karşısındaki mücadelesini değerlendiren Afganistan Devrimci Kadınlar Birliği Sözcüsü Mariam Rawa, Kürt kadın mücadelesini örnek aldıklarını söyleyerek, tüm dünya kadınlarının da ülkelerinin özgürlüğü için, diğer taraftan ataerkil ve kapitalist doktrinlere karşı Kürt kadınlarının cesaretli mücadelelerini öğrenmek zorunda olduğunu belirtti.

Afganistan Devrimci Kadınlar Birliği (RAWA), 1977 yılında ülkenin en eski siyasi grubu olarak Meena Martyred tarafından kurulan önemli bir mücadele platformu. Ülkedeki katı erkek zihniyetine ve gerici din faşizmine olduğu kadar işgalcilere karşı da mücadele ediyor. Gerek dış işgaller gerekse de ülkedeki baskı ve şiddet rejiminin kıskacından geçip bugünlere gelen kadınlara yönelik illegal çalışmalar yürütüyor. Zira RAWA'nın faaliyetlerinin temelini oluşturan siyasi ajitasyon, bilinçlendirme eğitimleri, okuma yazma kursları, ülkede illegal faaliyet kapsamında. Güvenlik sebeplerinden ötürü takma isim kullanan örgütün sözcüsü Mariam Rawa, eğitiminden geçtiği bu örgütün çalışmalarında 1996'dan beridir yer alıyor. Mariam, burka altındaki Afgan kadınını, RAWA'nın erkek faşizmi karşısındaki mücadelesini Özgür Politika'ya değerlendirdi.

*Afgan kadınların bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizim ABD destekli ve tamamiyle kadın düşmanı liderlerden oluşan bir hükümetimiz var. Polis, asker, parlamento, hükümetin anahtarları durumunda. Buna sözde kadından sorumlu bakanlık da dahil. Adalet sistemi de bunların denetimi altında. Burada kadınların korunmadığı açıktır. Hatta kadınlara yönelik şiddette endişe verici bir artış var. Ferhunde, gün ortasında Kabil'in merkezinde ve sözde güvenlik güçlerinin yanında katledildi. 19 yaşındaki Roksahana, ortaçağ fikirli Taliban tarafından taşlandı. 9 yaşındaki Şukriya, DAİŞ tarafından idam edildi. Bunun yanı sıra acı verici birçok olay var; aile içi şiddet, öldürme, kaçırma, zorla evlilik gibi. Afgan kadınlar, ülkenin her köşesinde ayrımcılık ve istismar ile karşı karşıyalar.

*Batı dünyası, Afgan kadınları burka altında görünmez, kaderini kabullenmiş insanlar olarak tanımlar. Ben burkaya bürünmüş bir kadının bilinmeyen yönlerini merak ediyorum. Burka altındaki kadının iç dünyası nedir? Geriliklerle mücadele potansiyeli ne düzeydedir?

ABD ve NATO koalisyonu 'teröre karşı savaş' ve 'demokrasi' gibi başlıklar kullanıyor. 'Kadınların hakları' onların askeri saldırılarını haklı çıkarır. Fakat halen kadınların büyük bir kısmı burka altında geride kalmayı tercih ediyorlar ki ortada güvenlik eksikliği var. Afgan kadını, burka altında gerçekten uzak bir dünya yaşıyor. Tövbeler, tabular ve bitmeyen kurallar... Afgan kadını zaman zaman gönüllü ölüme (intihara) gidiyor. Bir kısım kadın dini dualara sarılıyor ve iç dünyasını kuruyor. Allah ve din adına kadına çok kötülük yapılıyor ve Afganistan'da kadın olarak doğmak, kötü bir şey olarak algılanır. Ülke genelinde kadınlar tümden eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalanma gibi temel haklarından mahrum bırakılıyorlar. Fakat ne kadar çok baskı yapılıyorsa, kadınlar daha güçlü karşı duruyor. Bunun sonuç örneği RAWA'dır. Malalai Joya, Belqis Roshan, Selay Ghaffar gibi birçok tanınmış kadın aktivist, dış işgallere ve fundamentalist zulümlere karşı öncü ses oldu ve bu öncülüğü ispat etti. Afganistan'da her protesto ve yürüyüşte, özgürlük ve adil bir toplum için çatışma göze alınıyor. Bu anlamda artık daha çok insan topluluğunu bir araya getiriyor.

*Erkekler tarafından linç edilerek katledilen Ferhunde'nin cenazesini, yasak olmasına rağmen kadınlar taşıdı, sahiplendi. Gerek olayın kendisi, gerekse kadınların tutumu nasıl bir etki yarattı Afganistan'da?

Ferhunde'nin vahşice katledilmesi, Afgan kadınları için bir dönüm noktası oldu. Yüzlerce kadın ayaklandı, sokaklara çıktı ve 'hepimiz Ferhunde'yiz' sloganını attı, adalet istedi. Şimdi Ferhunde'nin yakıldığı yere anıt dikmek istiyorlar. Dayanışma Partisi bu konuda destek veriyor. Biz Ferhunde'yi herkesin bilmesini istiyoruz. Kadın-erkek herkes Ferhunde'yi hatırlasın. Kadın bu kötülüklerden kurtulmak, özgürleşmek, erkek de kötülüklerinden kurtulmak istiyorsa hatırlamalı. Erkek ile beraber toplum ve siyaset, adalet(sizlik) ve devlet olgusundan da söz ediyorum.

*Son bir yılda Afgan kadınların Rojava'da Kürt kadınların direnişini sahiplendiklerine de tanıklık ettik... Bu ne anlama geliyor?

Birkaç ay önce bir genç RAWA aktivistimiz Diyarbakır'da bir gençlik festivaline katıldı. Fakat Afgan pasaportu olanlar kolayca Kürdistan'a gidemiyorlar. Rojava modelini çok önemsiyoruz. Pratiğe geçmiş bir kadın yaşam modelidir. Gönülden destekliyoruz ve dayanışmamızı ilan ediyoruz. Bizler RAWA üyeleri olarak Rojava'daki yoldaşlarla uzun zaman beraber olmaktan onur duyarız. Umarız bu bir gün mümkün olabilecektir.

*Afganistan'da kadın örgütlerinden bahseder misiniz? Pozisyonları nasıldır?

Batılı ülkelerin hükümetleri bize 'demokrasiyi bağışladıklarını' ispatlamak istiyorlar. Bunun için kadın sivil toplum örgütleri kuruyorlar, yardım kuruluşları programları sunuyorlar ve sözde seçilmiş parlamentolarda kadınları konumlandırıyorlar. Çoğu yerel ve batı kaynaklardan destek ve fonlardan kar çıkarma modundalar. Fakat maalesef gerçekleşen işgaller ve kukla rejimin güçlü hakimiyeti dört yıldır varken, ilerici ve özgürlükçü gruplar güçlü veya görünür değiller. RAWA ise çalışmalarını yeraltında, gizlice yapmak zorundadır. Bizler yasal veya kayıtlı bir örgüt değiliz. Bugün en çok tanınan örgüt, ABD, NATO ve nların köktendinci müttefiklerine karşı, demokrasiyi ve sosyal adaleti savunma cesareti olan tek parti, Afganistan Dayanışma Partisi'dir. Onlar çok ciddi güvenlik riski altındalar, fakat tüm büyük illerde aktifler. Kadınlar kendi kendilerini mobilize etmeliler. Biz şunun farkındayız; kadınlar sadece ABD ve NATO'nun veya Taliban, DAİŞ gibi cihadist köktendincilerin baskıları nedeniyle zulüm altında değiller. Kadınların dışlanmalarının kökleri kimi kültürlerde, geleneklerde, bilinç eksikliklerindedir. İster düşmandan ister aile içindeki erkekten gelsin, kadınlar her türlü baskıya karşı kendi kendilerini mobilize etmeli. Fakat biz çok iyi biliyoruz ki kadınların güçlendirilmeleri ve haklarını elde etmeleri Afganistan gibi ataerkil bir toplumda çok zaman alacaktır.

*Kürt kadınların öz savunma deneyiminden, Afgan kadınları açısından nasıl bir çıkarsama yapmak mümkün? Kadını bilinçlendirmek başlı başına savunma için yeterli mi?

Bu konuda şahsen yeterince malumatım yok. Ancak bildiğim kadarıyla kadınları güçlendiren ve mobilize eden bir olgudur. Kadının bilinç kazanması, güç olması demek. Bilinçsiz kadınlar, zulme boyun eğmeyi kader bilir. Kürt kadınları takip edebildiğimiz kadarıyla bilinç aşamasını çoktan aşmış, şimdi mücadele aşamasındadır. Bu bizim için önemli bir örnektir. Kobanê direnişinde kadınların rolü önemli ve bunu örnek rol almamak eksikliktir. Dünyanın tüm kadınları, ülkelerinin özgürlüğü için, diğer taraftan ataerkil ve kapitalist doktrinlere karşı Kürdistan kadınlarının cesaretli mücadelelerinden öğrenmek zorundalar. İçtenlikle onlarla dayanışma içerisindeyiz.

(mg)