Jinda Asmen/JINHA

ŞENGAL - DAİŞ çetelerinin Şengal'e yönelik saldırısını, Êzidî kadınların kaçırılmasını ve çetelere karşı kadın savaşçılar öncülüğünde yürütülen mücadeleyi değerlendiren YJA Star Komutanı Mizgin Jiyan, nerede bir Êzidî kadın ele geçmişse orayı özgürleştirmeyi esas aldıklarını söyleyerek, Şengal'in bir karış toprağını dahi DAİŞ'in elinde bırakmayacaklarının altını çizdi.

Şengal'in DAİŞ çetelerinden kurtarılması hamlesinin öncülerinden Özgür Kadın Birlikleri (YJA Star), Şengal köylerini kurtarma ve özgürleştirme sürecinde de mücadelenin en ön saflarında bulunmaya devam ediyor. YJA Star Komutanı Mizgin Jiyan, DAİŞ saldırılarının başladığı 3 Ağustos 2014 yılından bu güne yaşananları ajansımıza değerlendirdi. 3 Ağustos 2014 yılında Şengal'de DAİŞ tarafından başlatılan saldırılar ile Êzidî halkının yok edilmesinin hedeflendiğini belirten Mizgin, "Büyük bir katliam yaratılmak istendi. Êzidî adı kökten silinmek istendi. Peşmergeler Êzidî halkını yüzüstü bırakıp kaçtı. DAİŞ te Şengal'i kuşatmaya almaya çabaladı. Buna karşın Êzidî halkı Şengal dağına sığındı" diye belirtti.

'Şehit verdik, yaralılarımız oldu ama asla pes etmedik'

Saldırılarla birlikte Êzidî halkının günlerce aç ve susuz kaldığını söyleyen Mizgin, "Sıcaklar ise daha bir perişan etti. Halk DAİŞ'ten kaçarken her şeyini bıraktı sadece canını kurtarabildi. YJA-Star, HPG, YPG ve YPJ'nin yardımıyla Rojava ile Şengal arasında insani bir koridor açıldı. Bizden önceki gruplarımızın gelişiyle de DAİŞ'le çatışmalar yoğun bir şekilde başlamıştı. Koridorun açılmasıyla birlikte biz de bir grup olarak direk Kandil'den Şengal'e geçtik. YPG ve YPJ ile birlikte Şengal dağına sığınan halkın büyük bir kısmını hemen koridordan Rojava tarafına, şu an ki Newroz Kampı'na geçirdik. DAİŞ durmadan saldırmaya devam etti. Çatışmalar da şiddetini korudu. Çeteler dağın etrafını sarmaya başladı. DAİŞ durmadan ilerliyordu. Kerse köyüne ulaşmıştı. Bizler, gösterdiğimiz direnişle daha fazla ilerlemelerine izin vermedik. Hatta günler süren çatışmalar sonucu DAİŞ çok fazla kayıplar verdi ve geri çekilmek zorunda kaldı. Koridor açma ve koruma çatışmalarında bazı arkadaşlarımızı şehit verdik, yaralılarımız oldu ama asla pes etmedik" ifadelerinde bulundu.

'Şengal'i savunmaya devam edeceğiz'

KDP'ye bağlı peşmergelerin Êzidî halkını ölümle yüz yüze bırakıp gittiklerini vurgulayan Mizgin Jiyan, peşmergelerin nerede bir mermi patlasa oradan tek bir kurşun sıkmadan kaçtıklarını söyledi. Bu anlamıyla Êzidî halkına ihanet edildiğini dile getiren Mizgin, "Bu inkâr edilemez bir gerçeklik. Bu gerçekliği peşmergelerin kendisi yarattı. KDP'nin halk üzerinde hiçbir etkisi kalmamıştı. Êzidî halkı gördükleri, tanık oldukları gerçeklik karşısında bize inandı ve güvendi. Çünkü bizim bütün çabamız Êzidî halkını nasıl kurtaracağız ve nasıl bir güvenli ortama taşıyacağız oldu. Koridorla birlikte zaten Şengal dağı etrafının güvenliği bizler tarafından hemen alındı. Biz YJA Star ve HPG olarak bir bütün halkın güvenliğini sağladık ve savunmaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

'Ferman öncesi Şengal'e girecektik KDP engel oldu'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Êzidî halkı üzerindeki değerlendirmelerine vurgu yapan Mizgin sözlerine şöyle devam etti: "Önderliğimiz Êzidî halkı üzerindeki katliam tehlikesini fark etti ve bizlere uyarılarda bulundu. Ferman öncesi Şengal'e girmemiz ve halk üzerinde gelişecek tüm tehlikelere karşı Êzidî halkını korumamız gerektiğini açıkça belirtti. YJA Star ve HPG olarak Şengal'e girme çabamıza KDP engel oldu. Hatta 'Şengal üzerine gerçekleşecek herhangi bir saldırı karşısında biz savaşırız ve yeteriz. Şengal'i koruruz' dendi. Ama ne oldu bırakıp kaçtılar, korumadılar, Şengal'de savaşmadılar. Hatta fermanın yaşanmasına katkı sunmuş oldular. Êzidî halkını katliamla karşı karşıya bıraktılar. Açıkçası Şengal'i gözden çıkardılar. YJA Star ve HPG yetişmeseydi daha kötü katliamlar gerçekleşecekti. Şengal Êzidîler için tarihi bir öneme sahip. Aynı zaman da Şengal Ortadoğu'ya, insanlığa beşiklik etmiş mekânlardan biri. Bunun için DAİŞ bu tarihi ortadan kaldırmak silmek uğruna ellerinden gelen her şeyi yaptı ama sonuç almadı."

İlk hedefimiz halkı korumak ve Şengal'i kurtarmak oldu'

Şengal'in kurtarılma süreci boyunca çok yoğun çatışmaların yaşandığına dikkat çeken Mizgin, "YJA Star, HPG, YBŞ ve YPJ Şengal olarak DAİŞ mevzilerine çok yakındık. Şengal dağının etrafını tuttuk. İlk baştan itibaren esas amacımız halkı korumak ve Şengal'i kurtarmak oldu. DAİŞ güçleri de erken pes etmedi. Bizler de amacımızdan hiçbir şekilde vazgeçmedik. İlk süreçler yaptığımız eylem ve çatışmalar sonucu eski Şengal denilen mahallelerin çoğunu kurtardık. Ve böylece dağ etrafından mevzilenmelerimizi Şengal şehrine de indirmiş olduk. Bir yılı aşkın bir süre bu mevzilerde direndik. Mücadele ettik. Bizlerle DAİŞ arasında 20-50 kilometre mesafeleri arasında fark vardı. Karşılıklı olarak mevzilerdeydik. Bu süreç zarfında birçok eylem, çatışma ve suikastlar yaşandı. Hemen hemen her gün çatışmalar oldu. Bazı süreçler her bir saniyede mermi sesini duyduğumuz anlar oldu. 24 saat boyunca, çatışmada kaldığımız günler yaşandı" sözlerini ifade etti.

Êzidî halkı kadın savaşçıları görünce çok şaşırdılar'

Şengal direnişinde kadınların olmasının halk üzerinde büyük bir etki yarattığına dikkat çeken Mizgin, "İlk olarak Êzidî halkı, biz YJA Star'lı kadınları gördüklerinde hem çok şaşırdılar hem de çok etkilendiler. Birçoğu bizleri tanımıyordu. Kısmi bizi tanıyanlarda 'PKK geldi' diyorlardı yani sadece PKK adını biliyorlardı. 3 Ağustos'ta yaşanılanlar karşısında kadın olarak gösterdiğimiz direniş ve emek Êzidî kadınları üzerinde büyük bir etki ve güven yarattı. Bizimle birlikte kendilerine karşı oluşan güvenle kendi kadın askeri örgütlenmelerini, yani YPJ Şengal'i bizim de desteklerimizle oluşturdular. Êzidî kadınları yaşadıkları tüm imkânsızlıklara rağmen erken öğrenip örgütlendiler. Büyük bir çaba ve fedakârlık gösterdiler. Artık Êzidî kadınlarında kendilerini koruya bileceklerine, silah kullana bileceklerine inandılar ve bunu pratikleştirdiler" dedi.

'Êzidî kadınlar artık daha güçlü ve irade sahibi'

Êzidî kadınların şimdi daha güçlü ve irade sahibi olduklarını sözlerine ekleyen Mizgin, Êzidî kadınların gelişebilecek herhangi bir saldırı karşısında artık kendilerini koruyabileceğini söyleyerek, "Kadına klasik bakış açısından büyük oranda kurtuldular. Birçok kadın silah eğitimi almak için istemlerde bulundu ve eğitim aldı. Êzidî kadınlar ölüme mahkûm olmadıklarının da farkına vardılar. Birçok mevzide aktif bir şekilde yer aldılar ve savaştılar. Her ne kadar eksiklikler olsa da büyük bir kadın gücü oluştu ve oluşmaya da devam ediyor" ifadelerinde bulundu.

'YPJ Şengal de YJA Star gibi hamlede önemli bir yer aldı'

Şengal'i 13 Ekim'de özgürleştirdiklerini kaydeden Mizgin, Şengal'in kurtuluşu öncesi gösterilen mücadelenin yoğunluğuna dikkat çekerek, "Tüm bu süreçler sonrası DAİŞ zamanla mevzilerini kaybetti ve kayıplar verdi. Epey bir çöküş ve zayıflama yaşadı. 13 Ekim'de de Şengal şehrinde tümden çıkartılmıştır. Şengal'i kurtarma hamlesinde de her zaman olduğu gibi YJA-Star ön saflarda yerini alarak önemli bir rol oynadı. YPJ Şengal de YJA Star gibi hamle içerisinde önemli bir yer aldı ve mücadele verdi" sözlerine yer verdi.

'Êzidî kadınların intikamını almaya yemin ettik'

Êzidî kadınların DAİŞ'in eline geçmesi ve insanlık dışı muamelelere tabi tutulmasının hem YJA Star hem de YPJ Şengal güçlerinde büyük bir öfke yarattığına dikkat çeken Mizgin devamla şunları belirtti: "Şengal'de, nerede bir Êzidî kadın ele geçmişse orayı özgürleştirmeyi esas aldık. YJA Star olarak ele geçen tüm kadınların intikamını almaya yemin ettik. Bu yeminimizi de sahiplendik ve sahiplenmeye devam edeceğiz. Başta tüm gücümüzü kadınların özgürlüğü olmak üzere tüm Êzidî halkı için ortaya koyduk ve koymaya da devam edeceğiz. Şunu da iyi biliyoruz ki hala tehlike bitmiş değil. Daha çok çalışmak mücadele etmek gerekiyor. Bunun da bilincindeyiz. Hala bir bütün Êzidî kadınları DAİŞ'in elinden kurtulmuş değil. Bu yüzden her ne kadar Şengal'in kurtuluşu bizleri sevindirse de her zaman için bir yönümüzü acılarda sarmakta. Çünkü bizler ele geçen kadınları hiçbir zaman unutmayacağız. O kadınların kurtuluşu için elimizden ne geliyorsa yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz."

'Biraz daha erken gelebilseydik kadınları kurtarabilirdik'

Êzidî halkının kadınlarının yaşadıklarının sözlü olarak anlatılamayacağını belirten Mizgin, "Ne dersem diyeyim o anları bire bir yaşamak ayrı bir şey. Ne kadar anlatmaya çalışsam da eksik kalır. O anki duygular, görüntüler, sesler çok daha farklı ve derin. Şunu tekrardan vurgulamak isterim. Bizler biraz daha erken gelebilseydik kadınların DAİŞ'in eline geçmesini engelleyebilirdik. Buda bizler için acı verici bir durum. Arkadaşlarımız Şengal'e müdahale etmeye gelirken KDP güçleri tarafından tutuklandılar. Yaşanan bu katliamı önlememizi engelleyen KDP güçleri bu sonuca yol açtı. Sadece biraz daha erken gelebilseydik her şey daha farklı olurdu" dedi.

'Şengal'in bir karış toprağını dahi DAİŞ'in elinde bırakmayacağız'

Şengal köylerini kurtarma operasyonun devam ettiğini belirten Mizgin son olarak şu ifadelerde bulundu: "Şengal kurtarıldı ama etrafında bulunan köyler hala DAİŞ'in elinde. Bu köyleri kurtarmak için de bazı hazırlıklarımız var. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Şengal'in bir karış toprağını bile DAİŞ'in elinde bırakmayacağız. Mevzilerimiz Şengal şehrinin bir bütün kurtuluşuyla birlikte daha bir genişledi. Buna göre de sağlam bir konumlanma yarattık. Bundan sonra da yaratmaya devam edeceğiz. Şengal'i halkın özgürce yaşayıp kendini kendi rengiyle ifade edebileceği bir mekan haline getireceğiz. Bunun mücadelesini başarana kadar vereceğiz. Çünkü Ortadoğu'da her zaman için halklar kendi rengiyle yaşamıştır ve yaşamaya devam edecektir. Önderliğimizin de dediği gibi, 'Her halk kendi bağrında koca bir kültür zenginliği taşır.' Bu doğrultuda Şengal de, eski tarihi anlamını yeniden kazanacak ve daha güçlü bir şekilde yaratmış olacak ve yaşayacak. Bunun için de savaştan kaynaklı yıkıntıya dönen Şengal'i yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Her insan elinden geldiğince Şengal'in yeniden inşasında rol oynamalıdır. "

(mg)