Nusaybinli kadınlar: Her şeye rağmen direnişe devam
13:00
JINHA
MÊRDÎN - 7'nci defa ablukanın kırıldığı Nusaybin'de halk yine "Her şeye rağmen direnişe devam" diyor. Tanklarla evleri vurulan kadınlar, "YDG-H yaptı diyorlar. Gençlerin tankları mı var? Evlerimiz gençlere feda olsun" diyerek onarıma başladı.
Daha önce 6 kez sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 4 mahallesinde 10 gündür sıkıyönetimin uygulandığı 21 Aralık'da ise tüm kentte sokağa çıkma yasağının uygulanmaya başladığı Mardin'in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Yasağın kaldırılmasıyla birlikte her yasağın ardından olduğu gibi bu kez de ağır tahribatlar kameralara yansıdı. Cami, dükkan ve sivil yurttaşların evlerinin hedef alındığı mahallelerde halk ise yıkılan duvarlarını tekrar onarmaya başladı.
'Mabetlerimize dahi tahammülleri yok'
Fırat, Abdulkadirpaşa, Yenişehir, Devrim mahallelerinin yanı sıra 21 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte saldırıların sıçradığı Zeynelabidin ve Kışla mahallelerinde de ağır tahribatlar dikkat çekerken, her yasağın olduğu kentte olduğu gibi bu mahallelerde de yine camilerin tahrip edilmesi dikkat çekiyor. Zırhlı aracın mahalleye girmek amacıyla Zeynelabidin Mahallesi'nde bulunan Melle Musa Cami'nin bahçe duvarlarını yerle bir ettiğini söyleyen yurttaşlar, "Bunları yapanların ne dini ne de imanı var. Yıllar önce bu camiyi halk olarak inşa ettik. Dini vecibelerimizi yerine getirdiğimiz mabetlerimize dahi tahammülleri yok" diye tepkilerini dile getirdi.
'Mal varlığım halkın mücadelesine feda olsun'
Mahallede en yoğun şekilde saldırıların hedefi olan evlerden biri de HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın amcası Ali Yıldırım'ın evi. Bahçe duvarı ve kapısı yüzlerce kurşunun hedefi olan Ali, "Ben bu saldırıları 1990'lardan bu yana tanıyorum. Evim bilinçli hedef oldu, yıllardır bu mücadelenin içindeyim. Yıllar önce köyüm yakıldı, yıllarca tutuklu kaldım. Bir halk mücadeleye başlamışsa eğer varsın evim bu insanlara feda olsun" vurgusunu yaptı. Evinde birçok eşyasının kayıp olduğunu söyleyen Ali, "Kalp hastasıyım o an evde değildim. Döndüğümde ise evimde birçok eşyamın yerinde olmadığını fark ettim" diye konuştu.
'Valilik 'yıkım halkımızın güvenliği için' dedi'
22 Aralık günü mahalleye giren zırhlı araçların evinin duvarlarını yıkmaya başladığını söyleyen Perihan Çetin ise "Çocuklarımla birlikte evin arka odasına sığındık. Valiliği aradım, bana 'onu biz yapmıyoruz YDG-H'lier yapıyor' dedi. 'YDG-H'lilerin tankları mı var, şu an evimi yıkan bir tank' diye tepki gösterdiğimde ise 'Polislerimiz bunu sizin can güvenliğiniz için yapıyor. Neyse zararınız sonra öderiz' dediler. Telefonu suratlarına kapattım. Biz onların ne ekmeğine ne de verdikleri hasarı gidermek için verilen paralarına muhtacız. Yakamızdan düşsünler yeter" diye tepkisini dile getirdi.
'Topraklar üzerinde yaşayan insanlar var olduğu sürece kutsaldır'
Zeynelabidin ve Kışla mahallelerini ayıran Önder Caddesi'nde bulunan neredeyse tüm evler gerek zırhlı araçlarla gerekse keskin nişancılar tarafından tahrip edilirken, hasarı onarma işlemi de yine halk tarafından gideriliyor. Saldırıların gerçekleştiği günlerde evini terk etmeyerek 20 kişilik bir aile olarak banyoya sığındıklarını söyleyen Medya Tanhan, "Yasağın kalktığı gibi diğer odalara baktık, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını gördük. Tüm pencere ve mobilyalar delik deşik edilmiş durumda. Olsun benim gençlerime feda olsun, ölüm olmasın da varsın dünya malı olmasın" dedi. Medya son olarak, "Asker ve polisin anneleri de bizim gibi olmalı artık, 'vatan sağ olsun' demekten vazgeçsinler. Çocuklar öldükten sonra vatanın sağ olması bir anlam ifade etmez. Topraklar insanlar üzerinde var olduğu sürece kutsaldır. Aklınızı başınıza alın ve barış için mücadeleye katılın" dedi.
(zd/gc)