Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Kuzey Kürdistan'ın il ve ilçelerinde sıkıyönetim uygulamalarıyla yaşanan saldırı ve katliamları değerlendiren Adanalı kadınların devlete öfkesi çok büyük. Türk devletinin DAİŞ'vari bir şekilde Kürt halkına saldırdığını ifade eden kadınlar, Kürt halkının direnişini selamlayarak, saldırıların sonuçsuz kalacağını kaydetti.

Kuzey Kürdistan'da sivil halka yönelik yaşanan saldırılara Adanalı kadınlar da tepki gösterdi. Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçe Mahallesi'nde oturan Seyran Kutluk (24), sözlerine Kürdistan'da direnen başta kadınlar olmak üzere tüm halkı selamlayarak başladı.Savaşın önce kadınları vurduğunu belirten Seyran, "Savaşlarda en çok acıyı çeken kadınlardır, en çok kadınların canı yanıyor ve öldürülüyor. Daha dün bir vahşeti gördük, 8 aylık hamile bir kadın vurularak yaralandı ve 8 aylık bebeğini kaybetti. Anne karnındaki bir bebeğe bile tahammül kalmamış bu ülkede, lanetliyorum bu olayları" diye belirtti.

'8 aylık bir bebeğe nasıl kıydılar aklım almıyor'

Sivil halka yönelik yaşanan devlet saldırılarına çok öfke duyduğunu kaydeden Seyran, "8 aylık bir bebeğe nasıl kıydılar aklım almıyor. Biz televizyon karşısında bile dayanamazken devlet nasıl daha doğmamammış bir bebeği katledebiliyor. Bu savaş ortamı yaşandığından beri Kürdistan'da yüzlerce insan öldürüldü bunun çoğu kadın ve çocuktur. Neden ne için bu kadar nefret, Kürtler size ne yaptı ki bu kadar kin besleyecek. Kürdistan halkı yalnız değil. Kürt halkı hep barış dedi dilinden barışı düşürmedi. Bunca acıya rağmen hala barış diyoruz çünkü bizim barışa yönelik umutlarımız var" diye aktardı

'Haydi şimdi birlik olma zamanı'

Seyhan'ın bir başka mahallesi olan Dağlıoğlu Mahallesi'nde oturan Şemsa Yaşar ( 60) isimli kadın ise Kürdistan'da verilen direnişini halkların kurtuluşu olduğunu söyleyerek şunları belirtti: "Devletin zulmü hepimizin üzerinde asırlardır var ve daha da büyüyerek devam ediyor. Kürdistan'da zülüm var, zalimlik var, katliam var. Çocuklarımızı öldürüyorlar, kadınlarımızı öldürüyorlar, daha doğmayan bebeklerimizi öldürüyorlar, evlerimizi yakıyorlar, hayvanlarımızı yakıyorlar yetmez mi artık bu yaşadıkları. Ben buradan tüm Kürtlere sesleniyorum dana ne bekliyorsunuz birliğin tam zamanı el ele verelim ve bu yapılan uygulamaları bitirelim. Korucular size de söylüyorum daha nereye kadar kendi halkınıza karşı duracaksınız, haydi yeter deyip birlik olma zamanı katliamı bitirip ülkeye barışı getirelim."

'DAİŞ ne yaptıysa Türk devleti de aynısını yaptı'

Seyhan'ın Dağlıoğlu Karasu Mahallesinde oturan kadınlardan Zübeyde Yağız (42) da, yaşanan saldırıları kınadı. Kürtlerin hiçbir zaman savaş istemediğini kaydeden Zübeyde, "Bu ülkeyi bu hale getirenler devlettir, devletin yetkilileridir. Cumhurbaşkanı ile Başbakan kendi çıkarları uğruna ülkeyi savaşa sürükledi. Kuzey Kürdistan kentlerini Kobanê gibi yaptılar. DAİŞ Rojava'da ne yaptıysa Türk devleti de Kuzey Kürdistan'da aynısını uyguladı. Biz Müslümansız diyorlar ama camileri yakıp yıkıyorlar. Bu nasıl bir Müslümanlıktır. Çocukları, kadınları, yaşlıları öldürmek, işkenceden geçirmek, Kuran'ı Kerim'i yakmak, camileri, mezarlıkları bombalamak hangi dine sığıyor. Kürtler asla bitmeyecek ve direnecek" şeklinde konuştu.

(mg)