Sara Kaya: Bu yola beraber baş koyduk, halkla olmaya devam edeceğiz
09:05
Zehra Doğan/JINHA
MÊRDÎN - Öz yönetim ilan ettikleri gerekçesiyle bir süre tutuklu kalan ve hala davası süren Nusaybin Belediye Eş Başkanı Sara Kaya, "2011 seçimlerinde halka gittiğimizde, 'kendimizi ve kentimizi biz yöneteceğiz' sözünü vermiştik. Halk da buna inanarak bize tekrar oy vermişti. Eş başkanlar olarak halkın içinde olmaya devam edeceğiz, çünkü biz atamayla buraya gelmedik, halkın iradesiyle seçildik" diye konuştu.
Daha önce 7 kez sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 4 mahallesinde 10 gündür sıkıyönetimin uygulandığı 21 Aralık'ta ise tüm kentte sokağa çıkma yasağının uygulanmaya başladığı Mardin'in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağı dün itibariyle kaldırılsa da halk kaldırılan yasağa pek de güvenmiyor. Şu ana kadar 7 kez yasak gören 120 bin nüfusa sahip olan Nusaybin'de 21 kişi hayatını kaybetti, bunlardan 2'si kadın ve çoğu çocuk, diğerleri ise 50 yaşın üzerindeyken, öz yönetim ilan eden Nusaybin Belediye eşbaşkanları ise defalarca gözaltına alındı, tutuklandı. Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Sara Kaya, "Aslında Nusaybin'de yasak hiç bir şekilde yasak kalkmadı. Kalktığı an ise abluka devam etti. Esnaf tepki olarak aylardır kepenk açmıyor. Nusaybin nüfusu 1990'larda göç eden halktan oluşuyor, onun için politik bir duruş sergileyerek toprağını terk etmeyen halk, yaşam alanları daraltılarak 'terbiye' edilmeye çalışılıyor" dedi.
'Halkın arasında olmaya devam edeceğiz'
İlk günden bu yana halkın arasında olan Sara, "2011 seçimlerinde halka gittiğimizde, 'kendimizi ve kentimizi biz yöneteceğiz' sözünü vermiştik. Halk da buna inanarak bize tekrar oy vermişti. Yüzde 80'nin üzerinde seçildik. Bütün tüzüğümüzde halkın kendi kendini yöneteceğinin kararını vermiştik. Bunun üzerine tutuklandık şimdi de tutuksuz yargılanıyoruz. Cezaevinden çıktıktan sonra yine sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Halkın içinde olmaya devam ettik, çünkü biz atamayla buraya gelmedik, halkın iradesiyle seçildik. Bu yüzden halkın içinde olmak zorundayız. Varsa bir bedeli hep birlikte ödeyeceğiz, yaşamını yitirenlerin çoğu benim tanıdığım kişilerdi, akrabalarım ve arkadaşlarımdı. Geçtiğimiz günlerde katledilen Emire Gök daha bir ay önce birlikte nişanda çektiğimiz fotoğraflarımız var. Ben ve eş başkanım bu topraklarda doğduk, dolayısıyla doğduğumuz toprakları asla terk etmek gibi bir niyetimiz de yok" diye konuştu.
'Yaşam alanları daraltılıyor'
Su depoları, trafolar ve tandırların hedef alınarak topraklarını terk etmeyen halkın açlık ve susuzlukla "terbiye dilmeye" çalışıldığına vurgu yapan Sara, "Fakat halk hala topraklarını bırakmamakta ısrarlı. Yasak kalksa da halk buna sevinemedi çünkü yasağın tekrar ilan edileceğinden çok emin. Halk kendi dilini, kimliğini ve kültürünü istiyor. 120 bin nüfusluk bu halk kendi dilini konuşmak ve kendi kendini yönetmek istiyor. Nusaybin'de yeni konuşmaya başlayan bir çocuk dahi artık nelerin olduğunu çok iyi biliyor. Bu halk politize olan bir halk dolayısıyla yoklukla terbiye edilerek toprağından edilmek isteniyor" şeklinde konuştu.
'CHP, AKP ve MHP'li kadınları buraya davet ediyoruz'
Nusaybin'de kadın bedeni üzerinden bir saldırının söz konusu olduğunun altını çizen Sara, "Kadınlar üzerinden bir saldırı var. Su ve gıda malzemeleri kısıtlanarak kadınlar mağdur edilmek isteniyor. Çocuğunu bir şekilde doyurmak istenen kadını bıktırıp yerinden etmek istiyorlar. AKP, MHP ve CHP'li kadınlara sesleniyorum. Kendinizi kadına dair yasalar çıkaran ve kadın mücadelesi yürütücüleriyiz diyorlarsa eğer onları buraya davet ediyorum. Bu halkın haklı mücadelesini, kadınların yaşadığı sorunları görsünler. geçtiğimiz günlerde yasağın olmadığı Gırnavas Mahallesi'nde katledilen Emire Gök'ün çocuğunun çığlığını duysunlar. Bu gün yasak kaldırıldığında yine sokaklar halkla doluysa eğer demek ki bu halkın haklı bir mücadelesi vardır orada. Bu haklılığın üzerinde dursunlar" diye çağrıda bulundu.
(fk)