Bitlis'te kadınlar 'katliamlara son' dedi
18:00
JINHA
BÊDLÎS - Kürdistan’da uygulanan sıkıyönetim uygulamaları Bitlis Belediyesi ve ilçe belediye eşbaşkanlarının katılımıyla yapılan açıklama ile kınandı. Açıklamada, Kürdistan’da yaşanan katliamların ve sokağa çıkma yasaklarının sonlandırılması çağrısında bulunuldu.
Bitlis’te Kürdistan’da yaşanan sokağa çıkma yasaklarını ve sivil katliamları kınamak amacıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Bitlis Belediyesi önünde gerçekleşen açıklamaya, HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, Bitlis Belediye eşbaşkanları, Nevin Daşdemir Dağkıran ve Hüseyin Olan, belediye çalışanlarıl, il genel meclis üyeleri ve ilçe belediye eşbaşkanları katıldı. KJA Bitlis bileşenlerinin de yer aldığı açıklamada “Katliamlara son” pankartı açılırken, “Direne direne kazanacağız” ve “Biji berxwedana Ciziri” sloganları atıldı.
‘Uygulanan savaş tam bir devlet terörüdür’
İlk olarak katliamlarda yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından hazırlanan ortak açıklamayı Bitlis Belediye Eşbaşkanı Hüseyin Olan yaptı. Hüseyin, Kürdistan’da yaşanan katliamları kınayarak, bu katliamların bir yıl önce MGK’da alınan karar doğrultusunda gerçekleştiğini söyledi. Hüseyin, “Kürtlerin dile getirdiği meşru ve insani taleplerine karşı Kürt şehirleri toplar ve tanklar ile ablukaya alınarak, günlerce ve defalarca tekrarlanan sokağa çıkma yasakları uygulandı. Bu kentler, yakılıp ve yıkılmak sureti ile tam bir devlet terörü uygulanmaya başladı. Bugün bölgede uygulanan savaş tam bir devlet terörüdür” diye konuştu.
‘Belediyelerimiz itibarsızlaştırılmaya çalışıldı’
Kürtlerin “özyönetim” taleplerine karşı başta Bitlis Belediyesi olmak üzere bölgedeki diğer tüm belediyelere yönelik baskıların arttığına işaret eden Hüseyin, “Birçok belediye eşbaşkanımız ya tutuklandı ya da görevden alındı. 103 belediyemize aynı anda özel olarak Mülkiye Başmüfettişleri tarafından bugüne kadar eşi ve benzeri görülmemiş ve aylarca süren bir denetime tabi tutularak, belediyelerimiz halkımızın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Belediyelerimiz güvenlik güçleri tarafından basıldı ve hukuksuz bir şekilde arandı. Sanki bir düşman kurumuymuşuz gibi aramalardan sonra Türk bayrakları asıldı” diye belirtti.
‘Bu savaşa karşı sessiz kalmayın’
Sivil katliamların yanı sıra kentlerde birçok yapının yıkıldığına dikkat çeken Hüseyin, “Kentlerimiz yıkılıp yakılmaktadır. Halkımız ölmemek için yaşam savaşı vermeye çalışırken kentsel dönüşüm sevdalıları yaşam alanlarımızı TOKİ’lere peşkeş çekme hesaplarını yaparak ağızlarından salyalar akıtabilmektedir. Ancak, bu kadim ve mazlum halk gerekli cevabı her zaman olduğu gibi bugünde verecektir” şeklinde konuştu. Hüseyin, Türkiye ve uluslararası demokratik güçlere seslenerek, “Devletin kendi vatandaşları olan Kürt halkına karşı başlattığı bu savaşa karşı sessiz kalmayın. Sessiz kalırsanız bu ateş bir gün sizi de yakar. Bir an önce bu vahşet ve soykırım durdurmalıdır. Kürtlerin gasp edilen en meşru ve demokratik talepleri iade edilmelidir. Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik şartı Türkiye tarafından bırakılan şerhi derhal kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
'Bir an önce barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir'
“Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan tarafından başlatılan barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir” diyen Hüseyin, “Savaşın kazananı olmadığı gibi barışın kaybedeni de yoktur. Bir an önce sokağa çıkma yasakları ve abluka kaldırılmalıdır. Silahlar susturularak çatışmalara son verilmelidir. Sayın Öcalan’ın başlattığı barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir” dedi.
Açıklama, yapılan oturma eyleminin ardından sona erdi.
(dc/fk)