Filiz Zeyrek/JINHA

ADANA - Tarsus'ta özel harekat timleri tarafından kardeşinin gözaltına alınmasına karşı direnişi, polis akrebine tekme atması ve kırmızı eteği ile başkaldırı sembolü olan Besna, "Her gün acaba bu gün ne olacak, kim ölecek diye diken üzerindeyiz. Kürdistan'da yapılan bu savaş hepimizi etkiliyor çünkü hepsi bizim akrabalarımız, kardeşlerimiz. Onlar ölürken biz burada rahat olamıyoruz" dedi.

Mersin'in Tarsus ilçesinde geçtiğimiz günlerde sosyal medyada da çokça yayınlanan kadınların devlet güçlerine karşı direnişi toplumda hayranlık uyandırmıştı. Tarsus'ta oturan Besna Demir (24), özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınan kardeşini kurtarmak için büyük bir direniş göstermişti. Polisin biber gazı ve gerçek mermi kullanmasına rağmen akrep tipli zırhlı aracın kapısını açarak kardeşini almaya çalışan Besna, kardeşini almayı başaramayınca zırhlı aracı tekmeleyerek tepki göstermişti. Olanları JINHA mikrofonlarına anlatan Besna, "Haksız yere gençleri topluyorlar gözaltına alıyorlar. Biz onlardan korkmuyoruz. Gençlerin ölmesini istemiyoruz, anneler ağlamasın istiyoruz" ifadelerinde bulundu.

Kürdistan'da insanlar katledilirken biz buralarda rahat olamayız'

Devletin baskılarının artarak devam ettiğini kaydeden Besna sözlerine şöyle devam etti: "Ben bir anneyim benim 1,5 aylık bir bebeğim var. Her gün polis sebepsiz yere mahalleleri, evlerimizi gaza boğuyor. Bebeğim ve diğer mahalledeki bebekler zor anlar yaşıyor. Yaşlı ve hasta insanlar var dışarıya çıkamıyoruz bu durumda. Her gün acaba bu gün ne olacak, kim ölecek diye diken üzerindeyiz. Kürdistan'da yapılan bu savaş hepimizi etkiliyor çünkü hepsi bizim akrabalarımız, kardeşlerimiz. Onlar ölürken biz burada rahat olamıyoruz, nasıl olunur ki vicdan sahibi olan bir insan bu olanlara dayanmaz. İşte buradakilerde Kürtlere yönelik katliamlara tepki göstermek istediler, ama yine her zaman olduğu gibi polis bu tepkiye karşılık saldırmayı seçti ve iş büyüdü. Halk barikatlar kuruldu çünkü evleri basıp gençleri gözaltına alacaklardı. İnsanlar da kendilerini korumak ve Kürdistan direnişine destek vermek için direndi."

'Kardeşimin kolundan tutup polisin elinden almaya çalıştım'

Özel harekat timleri tarafından kardeşinin gözaltına alındığı güne ilişkin konuşan Besna, "Ben o gün evde bebeğimle oturuyordum birden sesler yükseldi, cama çıkıp baktığımda polisler akrep tipi aracın içine kardeşimi koymaya çalışıyorlardı, kardeşimde direniyordu. Ben o an ne yapacağımı bilemedim. Resmen deliye döndüm, kendimi biran aşağıda polislerin yanında buldum işte o an kardeşimi kurtarma dışında başka bir şey düşünemiyordum. Kardeşimin kolundan tutup polisin elinden almaya çalıştım ama başarılı olamadım onu aracın içine katmayı başardılar, bende aracın kapına yönelerek şoförün aracı sürmesine engel olmak istedim, kardeşim de direniyordu bunun üzerine polisler zorlandıklarını anlayınca biber gazı sıkmaya başladılar. Çok yoğun biber gazına maruz kaldık ama ona rağmen ben ve ablam pes etmedik daha sonra hırsımı alamayınca akrebi tekmelemeye başladım kardeşimi kurtarmanın hırsı vardı bende. Polis daha sonra gerçek mermilerle üzerimize ateş etmeye başladı ve oradan uzaklaştı. Evimizin içi biber gazı dolmuştu savaş alanı gibiydi" diye aktardı.

'Kürt kadınları zalime karşı hep direnmiştir'

Kürt kadınlarının cesur bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Besna, "Kürt kadınları insanlık için kendini daima feda etmiştir. Kürt kadını hep acı çekmiştir, zulüm görmüştür, çocukları gözleri önünde öldürülüp parçalanmıştır. Onca acılara rağmen hep barışı istemiştir, başkaları ölmesin analar ağlamasın diye kendilerini hep feda etmişlerdir. Zalime karşı hep direnendir Kürt kadını. Daha dün burada bir anneyi daha ağlatılar 13 yaşında masum bir çocuğa kıydılar, annesinin evine, yüreğine ateş düşürdüler. Kim bunun hesabını verecek, onun acısını kim dindirecek. Yeter artık nereye kadar bu zulmünüz yeter her şeye rağmen barış, barış, barış" diyerek sözlerini noktaladı.

(mg/fk)