JINHA

MUĞLA - Bodrumlu kadınların "Nusaybin'de, Cizre'de, Sur'da neler oluyor" konulu forum düzenleyerek, Kürdistan'da ve Türkiye'de kadınlara yönelik katliam politikalarını masaya yatırdı.

Bodrumlu kadınlar sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahallelere giden kadınlarla buluşarak "Nusaybin'de, Cizre'de, Sur'da neler oluyor" konulu forum düzenledi. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen foruma çok sayıda kadının yanı sıra Kadın Özgürlük Meclisi (KÖM) Yerelleşme Genişleme Komisyonu üyesi Evrim Kurdoğlu ve Mersin Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Mutlu katıldı.

'Artık aleni bir şekilde kadınlığımızdan vuruyorlar'

Cizre'den deneyim aktarımlarıyla söze başlayan Evrim Kurdoğlu, IŞİD'le beraber, Ortadoğu'daki savaşa dahil olma ve Kürdistan'daki savaşı ilerletmeyle "erkekliğin" de form değiştirdiğini, erkeklik tanımının yeniden yazıldığını ifade etti. Erkekliğin artık kadınlara "Var olmak istiyorsan biat edeceksin" dediğinin altını çizen Evrim, "Kürt kadınlarına dayatılan savaş bize de dayatılacak. Bodrum'da, İstanbul'da olmamız bizi kurtarmayacak. İşkence ettikleri çıplak bedenlerimizi teşhir ediyorlar, İstanbul'da infaz edilen son 2 kadının vajinasında mermi giriş-çıkışı tespit edilmiş. Artık aleni bir şekilde kadınlığımızdan vuruyorlar bizi" diye konuştu.

'AKP öz yönetim meselesini terörize ediyor'

Söze öz yönetim, merkez ilişkisinden bahsederek başlayan Yüksel Mutlu ise, öz yönetim meselesini AKP'nin terörize ettiğini, bilinçli manipüle ettiğini ve bir "hendek" meselesinde kısırlaştırdığını belirtti. Yüksel, "Öz yönetim devleti yıkmak, parçalamak, ayrılmak değildir. Biz kendimizi üniter yapı içerisinde ifade ediyoruz. Nedir öz yönetim? Yeraltı ve yerüstü kaynaklarından eşit şekilde orada yaşayanların yararlanması, kararların halk meclisinde alınması. Özetle; az devlet, çok toplum, çok demokrasi. Yerel yönetimlerin, yerel demokrasilerin güçlendirilmesi merkezi hükümetin de demokratikleşmesi anlamına gelir. Demokrasiyi aşağıdan, tabandan örgütlemektir. Öz yönetimi de Türkiye'nin tamamı için istiyoruz" dedi.


'Hendek sadece bir sonuçtur, sebep değildir'

Kadın, erkek eşitliğinin de ancak öz yönetimle, mahallelerden, yerellerden sağlanabileceğine dikkat çeken Yüksel, "Hendek meselesi bir özsavunma meselesidir. Nusaybinli kadınlar keşke daha fazla hendek kazsaydık da daha az ölseydik diyor. Hendekleri kendilerini, yaşamlarını savunmak için kazıyorlar. Hendek sadece bir sonuçtur, sebep değildir" diye konuştu.

(sek/ht/gc)