'Rize'de Hava anayla Silopi'de Taybet ananın istediği aynıydı'

17:57

JINHA

İSTANBUL - ÖDAV'ın düzenlediği özerklik paneli ikinci oturumuyla devam etti. Panelde, "Kürt halkının ulusal mücadelesi öz yönetim mücadelesine dönüşmüş durumdadır. Rize'de Havva ana devlet halktır diyor. Rize'de Havva ananın yapmak istediğiyle Silopi'de Taybet ananın yapmak istediği aynı şeydir" denildi.

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar ( ÖDAV) tarafından İstanbul Barosu Bakırköy Konferans Salonu'nda düzenlenen "Yerel yönetimler özerklik şartı kapsamında öz yönetim" adlı panel ikinci oturumuyla devam etti. Yerel uygulamalar ve deneyimler başlıklı ikinci oturumun modartörlüğünü avukat Özlem Gümüştaş üstlenirken, yazar Sedat Göçmen Fatsa deneyimini, HDP Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs Gezi direnişini, avukat Kemal Toraman Rojava devrimi deneyimini, avukat Ruken Gülağacı topraksızlar hareketi deneyimini anlattı. Toplantıya konuşmacı olarak katılması beklenen Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanı Sara Kaya ise Nusaybin'deki sıkıyönetim uygulamaları nedeniyle gelemedi.

'Halkın kendini koruması için direniş komiteleri oluşturduk'

Oturumda ilk olarak söz alan Sedat Göçmen, 70'li yıllardaki gençlik yapısını ve saldırıları anlattı. "Faşist saldırılara karşı kendi savunmamızı genişlettik. Fatsa Karadeniz'de en çok dikkat çeken yer oldu. Çünkü katledilen 3 devrimci Fatsalıydı" diyerek Fatsa mücadelesini anlatmaya başladı. Camilere giderek Fatsa'daki fındık sömürüsüne dikkat çekerek insanları örgütlemeye başladıklarını söyleyen Sedat, "Karaborsayı engellemeye çalıştık. Biz engellemeye başladıkça dikkatlerini çektik. Halkın yavaş yavaş devrimci olmaya başladığını gördük" dedi. Sedat, "Devrimciler halkın koruması değildir halkın kendini koruması için direniş komiteleri oluşturduk ve Fatsa'nın tüm mahallerinde örgütlendik" diyerek 2 sene içinde Fatsa'da halkı örgütlediklerini aktardı. Biz seçimlere girmeden önce Fikri Sönmez'in ismi geçmeye başladı. Biz de seçimleri alırsak Fatsa'yı halkın yöneteceğini söyledik ve kazandık" diyen Sedat, seçimlerin ardından direniş komitelerinden halk komitelerine geçtiklerini anlattı.

'Gezi ruhu ve Kobanê ruhu birleşmeli'

Sedat'ın ardından söz alan Alp Altınörs, konuşmasına katledilen Tahir Elçi'yi anarak başladı. 12 Eylül darbesinin nokta operasyonu ile Fatsa'da başladığını söyleyen Alp, "Askeri operasyonlar da Kürdistan'da başladı. Fatsa'da halk direnemedi belki ama Kürdistan'da halk direniyor" dedi. Gezi direnişi anlatmaya başlayan Alp, "Apolitik bir gençliğin ayağa kalktığı bir direniş oldu gezi. 15 gün boyunca özgür Taksim vardı. O günlerde kötü şeyler yaşanmadı komünal bir hayat yaşandı. Gezi sadece Taksimle sınırlı kalmadı" diyerek direnişin kitleselleştiğini anlattı.

"Gezi bir an değildi bir süreçtir. Gezi ruhu kitlelerdeki özgürlük arayışıydı. Bu özgürlük arayışını İstanbul'dan Rojava'ya gidenlerden görebilirsiniz. Gezi ruhu ve Kobanê ruhunun birleşmelidir" diye kaydeden Alp," Öz yönetim devlet şiddetiyle karşılandı. Bugün iktidar Cizre'dekiler ne istiyor demeli. Ama bunu demek yerine tanklarla toplarla halka saldırılması bir sivil darbedir" dedi. "Öz yönetimi Sayın Öcalan gündeme getirdi ama masadan itildi. Kürt halkının ulusal mücadelesi öz yönetim mücadelesine dönüştürmüş durumdadır" diyen Alp, " Rize'de Havva ana devlet halktır diyor. Rize'de Havva ananın yapmak istediğiyle Silopi'de Taybet ananın yapmak istediği aynı şeydir" dedi.

'Öz savunmayla Rojava korundu'

Alp'in ardından söz alan avukat Kemal Toraman, Rojava deneyimini anlattı. Rojava devriminin kadın devrimi olduğunu belirten Kemal, "Rojava da öz savunma anlayışı yoğun olarak vardı. Öz savunmayla Rojava korundu" dedi. Kemal'ın ardından konuşan avukat Ruken Gülağacı ,topraksızlar hareketi Brezilya deneyimini anlattı. Brezilya'da yaşanan hak ihlaline karşı topraksız hareketinin işgal girişimlerini olduğunu söyledi. Toprakları işgal etmeden önce toprakları işleten kişilere ve duruma bakmaların ardından işgal ettiklerini anlatan Ruken, "Hareket karar alma mekanizmasına herkesi katmak istiyor. Bu harekette dikey bir ilişki yok. Merkezi bir yapısı var ama müdahale etmeleri gerekmedikçe ortaya çıkmıyorlar" dedi. Hareketin eğitim konusuna önem verdiğini söyleyen Ruken, kadın konusunda eş temsilciliklerinin olduğunu LGBTİ konusunda ilerlemiş bir seviyede oldukları söyledi.

Panel tartışmaların ardından sona erdi.

(ödk-öç/gc)