Filistinli Rasima: Kürt kadınları gibi bizde mücadelede sorumluluk aldık
09:03
Özlem Çiçek / JINHA
İSTANBUL - Kürt ile Filistinli kadınların mücadelelerinde ortak yanların çok fazla olduğunu kaydeden Filistin Kadın Komiteleri Kurulu Başkanı Rasima Şallaldah, "En büyük ortak yanlarımız elbette acılarımızdır. Her iki tarafta da şehit annelerinin olması ve mücadele sürecinde kadınların büyük bir sorumluluk sahibi olması ortak yanlardır" dedi.
1970'li yılların ortalarından sonra İslamcı hareketlerin güçlenmesi ve buna karşı sosyalist ve laik kadınların mücadelesi ile 1987'de intifada süreci, Filistinli kadınların da siyasi etkinliklerinde yükselişlerine sebep oldu. Filistin Emekçi Kadınlar Komitesi ve Filistin Emekçi Kadınlar Birliği de bu dönemde kuruldu. Hukuki Yardım ve Danışmanlık Merkezi de yasal olarak kadına yönelik şiddetin yeniden tanımlanması için faaliyetler yürüttü, yapılan çalışmalar neticesinde kadın sorunu da akademik çatı altında tartışılarak, üniversitelerde kadın çalışmaları bölümü açıldı.
'En büyük ortak yanımız acılarımızdır'
Kürt kadın özgürlük mücadelesi ile benzerlik gösteren Filistin kadın mücadelesini değerlendiren Filistin Kadın Komiteleri Kurulu Başkanı Rasima Şallaldah, en büyük ortak yanlarından birinin halkın mücadele meşrutiyetinin az olduğu süreçlerde hem Filistinli kadının hem de Kürt kadınının bu mücadele süreçlerinde bu meşrutiyetin kazandırılmasında önemli rol oynadığını kaydetti. Kürt ve Filistinli kadınların toplumun geleneksel ölçüleriyle de mücadele ettiğini söyleyen Rasima, "En büyük ortak yanlarımız elbette acılarımızdır. Her iki tarafta da şehit annelerinin olması ve mücadele sürecinde kadınların büyük bir sorumluluk sahibi olması ortak yanlardır. Aslında emperyalizm ve emperyalizmin tezahür ettiği tüm düşüncelere karşı, gerici düşüncelere karşı mücadele ortaklığımız var" şeklinde konuştu.
'MOSSAD'ın en rahat çalıştığı alanlardan biri Türkiye'
Rasima, Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşme süreçlerinin çok ta yeni birşey olmadığına işaret ederek, "Filistin devriminin ömrü ne kadarsa bu süreç te o kadardır. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye-İsrail arasındaki ilişkiler bu bölgede en derin ve stratejik ilişkilerdir. İsrail MOSSADI'nın en rahat çalıştığı alanlardan biri Türkiye'dir. Son süreçlerde ise yaşanmış olan gelişmeler çok ta garipsenecek şeyler değil çünkü sıkışmış durumlarda, emperyalist güçlerin sıkışmış olduğu alanlarda birbirine yakınlaşmasını çok rahat görüyoruz. Bu süreçte Erdoğan yine kendine nefes alacağı bir başka alan arıyor" şeklinde ifade etti.
(sg/mg)