'Miray bebekten Taybet anaya soykırım uygulanıyor'

09:04

JINHA

ŞIRNEX - Kuzey Kürdistan'da sıkıyönetim uygulamalarıyla savaş suçunun işlendiğini belirten HDP'li kadın vekiller, kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden herkesimin katledildiğini söyleyerek, Kürdistan'da Miray bebekten Taybet anaya soykırımın uygulandığını belirtti. Kürt halkının 40 yıllık direnişine de dikkat çeken vekiller, özyönetimin bir hak olduğunun altını çizdi.

Cizre ve Silopi'de ilçelerine yönelik sokağa çıkma yasağı resmi olarak uygulanırken, Şırnak merkezi ise fiili olarak abluka altına alınmış durumda. HDP Van Milletvekili Bedia Özdemir ve HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Şırnak ve ilçeleri başta olmak üzere Kuzey Kürdistan kentlerinde uygulanan sıkıyönetim uygulamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kürdistan'ın her yerinde fiili bir yasağın söz konusu olduğunu söyleyen HDP Van Milletvekili Bedia Özdemir, "Şırnak merkezde resmi bir yasak olmasa da fiili olarak bir abluka yaşanıyor. Her tarafta panzerler, zırhlı araçlar, ellerinde uzun namlulu silahlı asker ve polisler devletin buraya bir yığınak yaptığı ve bir savaş başlattığı çok açıktır" dedi.

'Kürdistan'da savaş suçu işleniyor'

Saldırılarla tamamen sivil halkın hedef alındığını ve Kürt halkının bir bütün olarak yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Bedia, "Katledilenlerin profillerine baktığınızda genelde siviller hedef alınmış. Üç aylık Miray bebek katledildi, onu hastaneye götürmeye çalışan dedesi katledildi, Taybet ana katledildi. Şu ana kadar yaşatılan acıları betimlemek mümkün değil buraya cenazeler geliyor, aileler alamıyor ve cenaze kendi toprağıyla buluşamıyor. Cizre'ye cenazeler götürülemiyor. Bu haksızlık hukuksuzluk zaten gözler önünde. Kuzey Kürdistan'da savaş suçu işleniyor ve yaşanan yüzlerce hak ihlali var. Cizre'den gelen yaralıların kapılarında polis bekletiliyor. Hastaları erken taburcu ederek gözaltına almaya çalışıyorlar. Bunun ile ilgili girişimlerimiz oldu ama ne vali ne ilçelerdeki kaymakamlıklar bizimle görüşmek istemiyor" açıklamalarında bulundu.

'Uluslararası kurum ve kuruluşlara başvurduk'

Yaşanan hak ihlallerine ilişkin Af Örgütü, Avrupa Komisyonu başta olmak üzere Türkiye'deki ve uluslararası kurum ve kuruluşlara başvurduklarını kaydeden Bedia, "Başvurularla bu kuruluşların harekete geçmesini istedik. Başvurduğumuz kurum ve kuruluşlar görüşme istemişler devlet yetkilerinden ancak bu görüşme talepleri de reddedilmiş. Tamamen bir savaş suçu işleniyor. Buradaki halkın sabrı taşmış durumda ve çok öfkeliler. Kadınlar ve çocuklar katlediliyor. Korku politikasıyla halkın iradesi kırdırılmaya çalışılıyor. Savaş ilk başladığında aslında hatırlarsınız mezarlarımıza saldırmışlardı ama halkımız asla geri adım atmadı ve mücadelesini sürdürdü" şeklinde konuştu.

'Anne karnındaki çocuk katlediliyorsa bu bir soykırımdır'

Kürt halkı üzerinde kanunsuz ve ahlaksız bir savaş uygulandığını dile getiren HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ise yaşananları şöyle aktardı: "Sokağa çıkma yasakları adı altında insanların en temel ihtiyaçları engelleniyor. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür bir abluka yok. Son 15 günde Cizre ve Silopi'de 32 kişi katledildi. Ve ulaşamadığımız çok sayıda da yaralı var. Kürt halkı üzerinde bir soykırım uygulanıyor. Anne karnındaki bebekten tutalım 70 yaşındaki bir insana kadar bir katliam yaşanmakta. Savaşın kararı 7 Haziran'dan sonra alındı. Kürtler 40 yıldır direniyor ve artık kendi kendini yönetmek istiyor buda onun en doğal hakkı. Dışarıdan gelen birinin onları yönetmesini istemiyor, hele ki bu kişi onları yok etmek için atanmışsa. Halk bundan sonra kendi özsavunmasını almaya devam edecektir."

(aı/mg)