Sendikada taciz ve şiddeti kadınlar deşifre etti

09:51

JINHA

İZMİR - Sendikalarında yaşanan kadına yönelik taciz ve şiddeti kamuoyuyla paylaşan Tüm Bel Sen üyesi kadınlar, söz konusu taciz ve şiddeti gerçekleştiren erkeklerin korunduğunu, gerekli cezayı almadıklarını belirterek, "Bu iki erkek üyenin biran önce örgütten çıkarılmasını istiyoruz. Bu konuda sorumluluk duyan herkesi sendikaya sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmet Emekçileri Sendikası'na (TÜM BEL-SEN) üye kadınlar, sendikalarında yaşanan taciz vakasını deşifre etmek için İzmir şube binasında basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda kadının katıldığı toplantıda İzmir Kadın Komisyonu Üyesi Emel Dönmez basın açıklamasını okudu. TÜM BEL-SEN İzmir 2 Nolu Şube'de yönetim kademesinde bulunan Atilla Bingöl'ün, sendikada yönetim kademesinde bulunan bir kadına yönelik özel hayatını deşifre etmek ve dedikodusunu yapmak suretiyle tacizde bulunduğunu kaydeden Emel, Atilla Bingöl'ün bu nedenle iç disiplin kurullarında soruşturulduğunu dile getirdi.

'Provokasyon yapmakla suçlandık sözlü saldırılara maruz kaldık'

Soruşturmanın 9 aydır başlatıldığını ifade eden Emel, "Şubede başlanan soruşturmada şahitlerin verdiği ifadelerle fiilin sabit olmasına rağmen kadın arkadaşımızın kendi şubesinde birlikte emek mücadelesi verdiği gerek yönetim kurulu üyeleri gerek diğer arkadaşları tarafından maalesef ki yanlı davranılarak provokatörlükle suçlanmıştır. Disiplin kurulunda da adeta suçlu kendisiymiş gibi bir peşin hükümle ifadesi alınmaya çalışılarak yeniden mağdur edilmiştir. Bu aşamada kadın komisyonu olarak bizler de provokasyon yapmakla suçlanmış ve sözlü saldırılara maruz kalmak suretiyle eril şiddetten nasibimizi almış bulunmaktayız" ifadelerinde bulundu.

'Bir kadın üyemiz istifa etti'

Basın toplantılarını özellikle TÜM BEL-SEN binasında gerçekleştirdiklerini ve burasının onların da sendikası olduğunu vurgulayan Emel, disiplin kurulunun fiili sabit gördüğünü ancak kişinin cezalandırılması konusunda bir karara varamadığını, söz konusu soruşturmayla ilgili genel merkezin tavrının da yazık ki farklı olmadığını söyledi. Şikayet edilen kişinin erkek dayanışmasıyla merkez yönetim kurulu tarafından kolladığını dile getiren Emel, sözlerine şu şekilde devam etti : "Bu durumda kadınları yok sayan eril akılla mücadele etmek yine biz kadınlara düşmüştür. Aynı şekilde Ankara 1 Nolu Şube'de de bir kadın arkadaşa yönelik Şube Başkanı Çetin Şener tarafından gerçekleşen erkek şiddeti, genel merkezimiz disiplin kurulunda aynı dosyada görülmüştür. İki erkek üyenin sözlü mazeret bildirerek katılmadığı disiplin kurulu toplantısında üç kadın üyenin kabul oyuyla her iki olayla ilgili üyeliğin askıya alınması kararı alınmıştır fakat bu kararı genel merkez yönetim kurulu usulden hata yapıldığı gerekçesiyle taraflara tebliğ etmemiştir. Ayrıca disiplin kurulu toplantısından sonra bir kadın üye görevinden istifa etmiştir."

'Mücadele ederek yok etmemiz gereken bir zihniyet'

Üzerinden dört ay geçtikten sonra genel merkez yönetim kurulunun kararıyla usulden düzeltme yapmak gerekçesiyle disiplin kurulunun yeniden toplandığını dile getiren Emel, "Ancak iki kadın üyenin şerhine rağmen ve istifa eden üyenin yerine yeni üye atanmadan, hukuksuz bir şekilde iki erkek üye tarafından daha önce verilen ceza indirime uğrayarak değiştirildi. Söz konusu karar TÜM BEL-SEN Kadın Meclisince tanınmamış ve ilk kararın uygulanması talebi 13 Kasım 2015 Kadın Meclisi Sonuç Bildirgesi'nde yer almıştır. KESK'li kadınlar da bizimle dayanışma göstermiş ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde genel merkeze faks eylemi gerçekleştirilmiştir. Kadının beyanı esastır ilkesiyle yola çıkarak, bu yaşadıklarımızı tekil vakalar olmaktan öte örgütümüz içinde mücadele ederek yok etmemiz gereken bir zihniyetin göstergesi olarak görüyoruz" açıklamalarında bulundu.

'Herkesi sendikaya sahip çıkmaya çağırıyoruz'

Bu iki erkek üyenin örgütten çıkarılmasını istedikleri söyleyen kadınlar, kadını görüntü ve nesneye indirgeyen, mücadeledeki yerlerini görmezden gelen sendikal anlayışın artık değişmesi, cinsiyetçilik ve ayrımcılıkla mücadeleyi tüzük ve programlarda geçen birer madde değil gerçek bir mesele olarak gören, dayanışmacı, şeffaf, eşitlikçi bir anlayışın sendikal mücadele içerisinde hakim kılınması için sorumluluk duyan herkesi sendikalarına sahip çıkmaya çağırdı.

(öö/mg)